Irkçı saldırı ve yasaklamalara rağmen Kürtçeye ilgi artıyor
.
Son dönemde Kürtçe oyunların yasaklanmasına, Kürtçe şarkı söyleyenlerin türlü gerekçelerle engellenmesine, çeşitli illerde yaşanan ırkçı saldırılara ve iktidarın Kürtleri hedef alan diline rağmen rağmen Kürtçe öğrenmek isteyenlerin sayısında bir artış var.
İSTANBUL KÜRT ENSTİTÜSÜ: 6 BİN BAŞVURU
İstanbul Kürt Enstitüsü 1997’den bu yana Kürtçe dersler veriyor. Bugüne kadar binlerce kişi enstitüde eğitim alarak Kürtçe öğrendi. Enstitüye son beş yılda 6 bin kişi başvurdu. Başvuranlardan 4 bin kişi eğitimini tamamladı.
İBB: 1500 KİŞİ BAŞVURDU
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSMEK'lerde Kürtçe kurslar 2020'de açıldı. İBB tarafından yapılan açıklamada, iki yılda 1500 kişinin Kürtçe öğrenmek için İSMEK kurslarına başvurduğu belirtilerek, “İSMEK’lerde 450 katılımcı Kürtçe eğitimini tamamladı. 2022-2023 eğitim dönemlerinde Enstitü İstanbul İSMEK Dil Okulu, Kadıköy Rasimpaşa Eğitim Merkezi ve Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde eğitimler yapılıyor. İki eğitmenle eğitimlerine başlanmıştı. Ancak şu anda Kürtçe eğitim veren bir eğitmen var. Eğitmen alım süreci ise devam ediyor” denildi.
‘KÜRTÇE ÖĞRENME İSTEĞİNDE ARTIŞ OLDUĞUNU GÖZLEMLİYORUZ’
İstanbul Kürt Enstitüsü Eş Başkanı Eyüp Subaşı, kendi gözlemlerine göre Kürtçe öğrenmek isteyenlerin sayısında bir artış olduğunu söyledi. “Özellikle siyasi bilinci gelişmiş Kürtler arasında Kürtçe okuyup yazma seviyesinde bir artış var” ifadesini kullanan Subaşı, “Kürt illerinde kamusal alanda çalışanların Kürt olması nedeniyle buralarda Kürtçe konuşmada belli bir rahatlık var. Ancak batıdaki büyük kentlerde bu rahatlıktan söz edemeyiz. Belki İstanbul için kısmen söyleyebiliriz. Ancak Ankara, Bursa, Sakarya, Trabzon gibi kentlerde bu söz konusu değil. Sadece kamusal alanda değil, sokakta bile bu illerde Kürtçe konuşmak ölümü getirebiliyor” dedi.
‘ÖNEMLİ GELİŞMELER VAR’
Kürtçenin eğitimli, siyasi bilinci gelişmiş Kürtler arasında talep gördüğüne dikkat çeken dil bilimci Zana Farqînî ise şunları söyledi: “Dil ve kimlik aidiyet olgusu düşüncesine sahip insanlarda bir duyarlılık söz konusu diyebiliriz. Ancak ailelere ve çocuklara baktığımızda tersi bir durum olduğunu gözlemliyorum. Hem kendi yaptığım saha gözlemlerine dayanarak hem de sosyal lengüistik alanda yapılan çalışmalara baktığımda çocuklar arasında dil yitiminin gittikçe arttığını görüyoruz. Ancak özellikle dil, kültür ve kimlik konusunda duyarlılıkları gelişmiş kişilerin anadilde eğitim talepleri, dili her ortamda kullanmayla ilgili çalışmalar yapmaları önemli bir gelişme.”
SOSYAL MEDYA ETKİSİ: DİLİN GELİŞMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ
Farqînî, sözlerini şöyle noktaladı: “Sosyal medyada dilin kullanılmasını ve dil duyarlılığının gelişmesini iç açıcı bir durum olarak değerlendirmek mümkün. Bazı şeylerin gündeme gelebilmesi için bu tür mecraların kullanılması ve insanların kendi dilleriyle yazmaları dilin gelişmesi açısından önemli bir durum. Bir dil konuşuldukça ve yazıldıkça gelişir. Kürtçe yıllarca reddedildi. Kriminalize edildi. Bu dili kullananlara siyasi gözle bakıldığı için mecburen kamusal alanlarda dilini kullanmama çabası sarf ediliyordu. Son yıllarda bu kısmi olarak kırıldı. Hala psikolojik bir bariyerden söz etmek mümkün. Kürtçe konuştuğu ve Kürtçe şarkı söylediği için insanların maruz kaldığı kötü muameleleri görebiliyoruz, basına çıkan haberleri okuyabiliyoruz. Ancak buna karşın özellikle dil duyarlılığı olan insanların dili her alanda kullanma çabası ve ısrarı bu durumu kırmaya başladı.”
Haber: Gazete Duvar
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.