Ahval’e konuşan Hakkı Savunanlar Platformu Sözcüsü İlyas Buzgan, İSMEK'te Kürtçe kursların açılmasına yönelik netleşmiş bir durumun olmadığını ve bir takvimin belli olmadığının bilgisini verdi. Buzgan, "Zamana dair netleşmiş bir durum yok. İrade beyanında bulunulmuş. Bu sözün ne zaman hayata geçirileceği belli değil, diyaloglar devam ediyor. Ancak henüz bir takvim oluşturulmadı" dedi. 

Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olan ve Kılıçdaroğlu'nun katıldığı Hakkı Savunanlar Platformu buluşmasına katılan Kürtçe Öğretmeni Abdulhakim Öztürk ise, "Açılmayana kadar biz tedirginlik yaşamaya devam edeceğiz. Net bir durum yok. Kılıçdaroğlu olumlu konuştu, bizi tatmin eden konuşmalar yapıldı. Açılmadan ve yeteri kadar Kürt dili mezunu istihdam edilmedikçe tedirginliğimiz devam edecek" diye konuştu.

Öztürk, toplantıda sadece İSMEK'te Kürtçe dil kursu verilmesinin konuşulmadığını belirterek, toplantının yaklaşık dört saat sürdüğünü ve 13 maddeyi içeren taleplerini Kılıçdaroğlu'na sunduklarını ve önümüzdeki günlerde bir rapor da sunacaklarını ifade etti: 

“Bu tür çalışmaların yapılmasının tüm Türkiye toplumu üzerinde bir etkisi olur. Sadece İstanbul'da değil, diğer kentlerde de faaliyete geçmesi gerekiyor. İstanbul'da 4 milyona yakın Kürt yaşıyor. Bizler de eğitimimizi Türkçe aldık. Dil konusunda bazen biz bile sıkıntılar yaşıyoruz. Yaşlılar var, çocuklar var. Kürtçe bilmeyen insanlar. Onun için sadece İSMEK'te Kürtçe kurslar değil, birçok talepte bulunduk. Rehberlik ve danışmanlık merkezleri, kreşler olsun, yaşlılar için faaliyet alanları olsun. Bunların faaliyete geçmesinin Türkiye toplumuna birçok noktada önemli faydaları olacaktır.”

Öztürk, belediye bünyesindeki sanatsal faaliyetlerde de Kürtçeye yer verilmesinin önemine de dikkat çekti:

"21. yüzyılda hala anadilimizin olduğunu anlatmaya çalışmak bize komik geliyor. Ama işte bu durumdayız. Bu adımın CHP'den gelmesi çok önemli. Bu hamle, iktidarın yaratmış olduğu gergin ortamı biraz yumuşatmayı sağlayacaktır. Şu anda söylenen, düşünülenlere dair somut adım atılmasını bekliyoruz."

Öztürk'ün dikkat çektiği bir diğer nokta ise işsiz olan çok sayıda Kürt Dili ve Edebiyatı mezunu. Öztürk, Kürt Dili ve Edebiyatı mezunları içinde bir istihdam alanı olacağını ve bunun artırılması gerektiğini söyledi. 

Kürt Araştırmaları Derneği Başkanı Eyyüp Subaşı da İSMEK'te Kürt dil kursu açılmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Subaşı, İstanbul'da milyonlarca Kürdün yaşadığını hatırlatarak, belediyenin çalışmalarını iki dilli yapması gerektiğini söyledi. İSMEK'te Kürtçe kurslarının açılmasının yeterli olmadığını belirten Subaşı, "Sadece İSMEK'te Kürtçe kursların açılması ile Kürtlerin talepleri karşılanmış olmuyor. İSMEK'in amacı ya yabancılara Türkçe öğretmek ya da Türkçe bilenlere yabancı dil öğretmek. İSMEK'te Türkçe bilenlere Türkçe öğretmiyorlar. Kürtçe için de aynısı geçerli. Biz kendi dilimizde hizmet istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

Tüm halklarının kendi dilini okullarda, kreşlerde ve evlerde öğrendiğini kaydeden Subaşı, "İSMEK'te Kürtçe kursların açılması Kürtlerin dil konusundaki taleplerini tam olarak yerine getirmez. CHP 'İSMEK'te Kürtçe kurs açtım, Kürtlerin dil sorununu çözdüm' demesin. Önemli bir adımdır, ama yeterli değildir" diye konuştu.

İstanbul'da 1990'lardan beri Kürtçe üzerine çalışma yaptıklarını ve Kürtçe kurslar verdiklerini belirten Subaşı, belediyenin böyle bir çalışması için kendileri ile görüşmesi ve deneyimlerinden faydalanılması gerektiğini de söyledi. Subaşı, "30 yıldır Kürt dili üzerine çalışıyoruz. Bizimle görüşmelerini isterdik ama şu ana kadar bizimle her hangi bir görüşmeleri olmadı" dedi. Subaşı, iki dilli hizmet verilerek ve kreşler açılarak dil sorununu çözebileceklerini ifade etti. 

Bahar Yeşilyurt isimli yurttaş, açılacak Kürtçe kursa gitmeyi düşündüğünü söyledi. Yeşilyurt, İSMEK bünyesinde Kürtçe kursların açılmasının yeterli olmadığını dile getirerek, "Sadece kursların açılmasını yeterli bulmuyorum ama olumlu bir gelişme. Kürtçe tabelalara izin verilmesi gerekiyor. Kürtçenin yaşamda kullanılmasının önünün açılması lazım. Belediyenin tüm birimlerinde Kürtçe bilen çalışanların olması lazım. En önemlisi Kürtçe kreşlerin açılması. Belediye bu hizmeti sunabilir. Bu hizmetin sunulması İSMEK bünyesinde açılacak olan kurslardan daha iyi olacaktır" dedi. 

Yeşilyurt, bu uygulamanın sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırlı kalmaması gerektiğini, diğer belediyelerin de bu hizmeti daha genişleterek sunmasını istiyor. Bahar Yeşilyurt, bunun sadece bir politik manevra olarak da kalmaması gerektiği görüşünde. 

Ceylan Havuz isimli yurttaş da, Bahar Yeşilyurt ile aynı görüşte:

“Böyle bir kursun açılması önemli. Ben de bu kursa gitmeyi düşünüyorum. Böyle bir adımın CHP'li bir belediye tarafından atılması ayrıca önemli ama sadece İstanbul'la sınırlı kalmaması gerekiyor. Bizden çok çocuklarımızın dilini öğrenmesi lazım. Bunun için öncelikle yapılması gereken, okullarda Kürtçe eğitime geçilmesidir diye düşünüyorum.”