İstanbul Barosu, Silivri Cezaevi'nde mahkumlara yönelik uygulamalarla ilgili iddiaların acilen etkin bir şekilde soruşturulması ve şeffaf bir şekilde yetkililer tarafından tatmin edici bir açıklama yapılarak kamuoyunun bilgilendirilmesi çağrısında bulundu.

İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, gardiyanlar tarafından mahkumlara işkence uygulandığı iddiaları ile gündeme gelen Silivri Cezaevi'ne giderek incelemelerde bulundu.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün “kalp durması sonucu ölmüştür” dediği Ferhan Yılmaz’ın ortaya çıkan yoğun bakım görüntüleri de işkence iddialarını güçlendirmişti.

Baronun İnsan Hakları Merkezi, incelemenin ardından ceza infaz kurumunda meydana gelen ölüm olayının ve intihar vakalarının açıklığa kavuşması için hem adli hem de idari prosedürün hızlıca başlatılması gerektiğini açıkladı.

Açıklamada, “Basına ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla toplu intihar girişimi, sistematik olarak kötü muameleye maruz bırakma ile süngerli odada yapılan işkence iddialarıyla ilgili olarak adı geçen mahpusların birçoğunun şehir dışında bulunan ceza infaz kurumlarına sevk edildiği öğrenilmiş, görüşmeler kurumda bulunan mahpus ile gerçekleştirilmiştir” denildi.

“Mahkumlar yaşadıklarını anlattı”

Açıklamada, “Sayım sırasında infaz koruma memurunun bir mahpusa tokat atması sonrasında, infaz koruma memurları tarafından mahpusların tehdit edildikleri, sonrasında bazı mahpusların fiziksel şiddet uygulanarak süngerli odaya alındıkları, burada işkenceye maruz bırakıldıkları, rapor almamaları için tehdit edildikleri, süngerli odada işkenceye maruz kaldığını beyan eden mahpusların ertesi gün koğuşlarına gönderildikten sonra hap içmek suretiyle intihar ettiklerine dair iddialar görüşme sırasında tarafımıza iletilmiştir.

Görüşme sırasında bir mahpusun içtiği haplar sonrasında ölümünün gerçekleştiğine ilişkin beyan ile birlikte, işkence gördüğünü söyleyerek kendisine zarar vereceğini beyan eden bir başka mahpusa bağcıklı ayakkabılarının teslim edilmesi ve bu ayakkabı ipiyle mahpusun intihar girişiminde bulunduğu iddiası, ceza infaz kurumunda bulunan mahpusların yaşam haklarının ve güvenliğinin devletin pozitif yükümlülüklerinin korunması konusunda kaygılara neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı.

İnsan Hakları Merkezi, ceza infaz kurumunda meydana gelen ölüm olayının ve intihar vakalarının açıklığa kavuşması için hem adli hem de idari prosedürün hızlıca başlatılması gerektiğine dikkat çekti.

“Mahpusların sağlıkları tam anlamıyla korunmalı”

Benzer durumların yaşanmaması adına tüm tedbirlerin hızlıca alınması gerektiği belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

 “İstisnası olmayan işkence ve kötü muamele yasağının ihlaline ilişkin iddialar da gecikmeksizin etkin bir şekilde hem idari hem de cezai boyutuyla soruşturulmalı, bu olaylarda adı geçen infaz koruma memurları soruşturmanın selameti için kurumdan uzaklaştırılmalı, mahpusların beden bütünlükleri ve ruh sağlıklarının tam anlamıyla korunması gecikmeksizin sağlanmalıdır.

Basına yansıyan görüntüler de dikkate alındığında, oldukça vahim olan bu iddiaların gecikmeksizin etkin bir şekilde soruşturulması ile birlikte bu soruşturmanın sonucunun da şeffaf bir şekilde yetkililer tarafından tatmin edici bir açıklamayla kamuoyu ile paylaşılması önem arz etmektedir.”

İnsan Hakları Merkezi, incelemeyle ilgili oluşturacakları raporu kısa süre içerisinde kamuoyuyla açıklayacaklarını duyurdu.

Ne olmuştu?

Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence iddiaları ile gündemde. İddiaya göre 6 Nisan’da başlayan şiddet ve işkencede 60 gardiyan girdiği koğuşlarda tutuklulara işkence yaptı, tehdit etti ve kendilerini öldürmelerini istedi. Bu baskılar sonucu bazı mahkumlar toplu intihar etti.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, "Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda toplu intihar olduğu" yönündeki iddialarını reddetti.

Hayatını kaybedenlerden Ferhan Yılmaz’ın vücudundaki görüntüler tartışmaya neden oldu.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ferhan Yılmaz'ın "kalp durması" sonucu öldüğünü ileri sürdü.

Halktv.com.tr'den Hazar Dost'un ulaştığı ölüm raporunda ise Yılmaz'ın ölüm şeklinin "Bulaşıcı hastalık" olduğu yazdı.

 İnsan Hakları Derneği, mahpusların işkenceye maruz bırakıldığı ve bu sebeple yaşamını yitirdiği iddialarıyla ilgili Silivri 5 Nolu Cezaevinde yaşananların aydınlatılmasını istedi.