Siyasi iradenin emriyle YSK’ya müdahale edilerek yeniletilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi millet ittifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nun başarısı ile sonuçlandı. AKP ikinci kez yenilgi yaşadı.

AKP Kuruluşundan beri İstanbul Belediye seçimlerini her zaman kazanırken, bu kez Kürtlerin kararlı duruşu durumu değiştirdi. İmralı kozu da tutmadı.

Bir önceki 31 Mart seçimlerinde HDP terörist ilan edilirken, bu defa İmralı mektuplarından yarar beklendi ama bu seçimlerde fark o kadar açıldı ki YSK’ya da müdahale edilemedi ve Erdoğan yenilgiyi kabul etti. Sandığın iradesine müdahalenin pahalıya patladığını gördü. Artık AKP’nin de 1946 benzeri 2019 31 Mart defosu var. 

Yenilenen 23 Haziran  Seçimleri’nde de  Millet İttifakının’a dahil edilmeyen HDP, dışarıdan Millet İttifakının adayını destekleyeceğini ilan etti.Amacının AKP’yi yenilgiye uğratmak olduğunu da açıkladı.
Seçimlerin hemen ardından eş genel başkan Pervin Buldan seçimlerin kazananının Kürtler ve HDP olduğunu açıklayıverdi.

Sonuçlara baktığımızda HDP’nin nisbetenbu işin kazananı olduğu doğru. Neden? Çünkü HDP ve paydaşlarının İstanbul’da bazı meclis üyelikleri, bazı ilçelerde belediye başkan yardımcılıkları aldıkları kulislerde söyleniyor. 

Şimdi asıl önemli olan HDP bu kazanımlarını Kürtlerin lehine ne kadar kullanabileceği?

İstanbul’da yaşayan Kürtlerin dil, kültür, bireysel ve toplumsal talepleri ne kadar karşılanabilecek? 
HDP, Önerdiği ‘’Demokrasi  ittifakı’’nı ne kadar yaşama geçirecek? Bu ‘’demokrasi ittifakında’’ Kürtlerin talepleri ne kadar yaşam bulacak? Hep berabar yaşayarak göreceğiz.

Kürtlerin taleplerinin kapalı kapılar ardında konuşulmasının hiç bir şeyi değiştirmediği ‘’barış sürecinde‘’ görüldü. En yetkili ağız, ''Dolmabahçe’den haberinin olmadığını'’ açıkladı! Hem de Dolmabahçe’de bakanları masadayken.
Buradan çıkarılacak ders, siyasi partilerin seçim meydanlarında PAK ve PSK nin yaptığı gibi, Kürtlerin taleplerini dile getirilmeleridir.  

Türk milliyetçileri,muhafazakarları,sosyal demokratları, sosyalistleri, komünistleri seçim meydanlarında Kürtlerin taleplerini dile getirmiyorlarsa, Kürt sorununu çözmede halkın desteğini alarak elleri güçlü olarak iktidara gelemezler . Bu nedenle de çözüm üretemezler. 

Her çözüme kalktıklarında milliyetçi refleks onlara bu imkanı vermez.
Kürt seçmen 23 Haziran’da milli duygu, reffleks ve tutumla, Erdoğan’a keybettirdi. Bu doğrudur ve Kürtlerin gücünü gösterme anlamında bir kazanımdır.

Ama,23 Haziran İstanbul Seçimlerinde Millet ve Cumhur ittifakları seçim meydanlarında İstanbul’da yaşayan Kürtlerin talepleri ile ilgili hiçbir şey söylemediler. Dil, kültür, toplumsal talepleri ile ilgili hiç bir görüş açıklamadılar. Seçildiklerinde bu konuda ne yapacaklarına dair hiçbir elle tutulur program sunmadılar.

Peki nasıl oluyor da seçimin kazananı Kürtler oluyor? 
Evet, belki HDP paydaşları kısmen de olsa kazandı. Ama en büyük Kürt nüfusun yaşadığı İstanbul’da Kürtler kazandı mı? Bekleyeceğiz ve göreceğiz.

İstanbul Belediye Şehir Tiyatrolarında Kürtçe eserler sahneye konulmasını, belediyenin Kürt dilinin öğretilmesi için kurslar açmasını, çok dilli belediyecilikte Kürtçeye de yer verilmesini, Kürt kültürünün yaşatılması için belediye imkanlarının devreye konulmasını, belediyenin Kürt sinema filmleri günleri düzenlemesini, belediye konservatuarında Kürt müziği bölümü açılmasını, belediye bandosunda Kürtçe ezgilere yer verilmesini ve bunların halk konserlerinde çalınmasını, Kürt çocukları için kreşler açmasını,İstanbul’da faaliyet gösteren Kürt dili ve kültürü ile ilgili vakıflara, derneklere destek verilmesini görebilecek miyiz?

Evet, Kürtler için atılması gereken asgari adımlardan birkaç tanesi bunlar…Peki Ekrem İmamoğlu bunları yapacak mı? 
Ne dersiniz?  
4 Temmuz 2019