Kılıçdaroğlu ile Babacan görüşmesi: Erken seçim söz konusu olabilir
Kılıçdaroğlu ile Babacan görüşmesi: Erken seçim söz konusu olabilir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. Görüşme sonrası yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu görüşme gündemlerinde ittifak olmadığını söyledi. Babacan ise, "Er ya da geç vaktinden önce bir seçim söz konusu olacak" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu beraberinde CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu ve Oğuz Kaan Salıcı'nın da eşlik ettiği bir ekiple DEVA Partisi'ni ziyaret etti. İki genel başkan görüşme sonrası bir açıklama yaparak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, erken seçim sinyalinde bulunarak, "Er ya da geç vaktinden önce bir seçim söz konusu olacak" dedi.
Gündemlerinde ittifak yoktu
Kılıçdaroğlu, gazetecilerin soruları üzerine bugünkü görüşmelerinde ittifak gündeminin olmadığını söyledi. "Seçim vakti geldiğinde ittifak görüşmeleri değerlendirilir" yorumunda bulundu.
Kılıçdaroğlu'ndan bahçeli'ye: Uygur Türkleri'nin haklarını neden savunmuyor?
Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) hakkındaki yorumlarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bahçeli, Anayasa Mahkemesi ile uğraşacağına niye Uygur Türklerinin hakkını savunmuyor?" diye sordu.
Erdoğan'a mümin yanıtı
Kılıçdaroğlu ve Babacan bir muhabirin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik sıkıntılar yaşayanlar için ‘Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir’ dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtları verdi:
Kemal Kılıçdaroğlu: Mümin alçakgönüllüdür. Mümin kul hakkı yemez. Mümin, bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var ise Saray’da oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum.
Ali Babacan: Hükümetlerin görevi, vatandaşlarımızdan yokluk karşısında sabretmesini istemek değil, mümkün olduğunca en yüksek refah seviyesini sunmaktır. Bunu yapamayıp da yokluğa karşı sabredin diye nasihatte bulunmak bir hükümetin görevi değildir diye düşünüyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.