Kürdistan Halkı Seçimlerde İhanetçilere Büyük Bir Ders Verdi
Seçimlerdeki başarı mevcut Kürdistan Federe Devleti’nin yöneticilerinin önünü açarken diğer taraftan sürdürülmekte olan reformların büyük bir hızla yerine getirilmesini ve bölge yönetiminin modern kurumlaşmada daha bir aktif çalışmalarını da zorunlu kılmaktadır. Ayrıca Neçirvan Barzani’nin büyük bir sorumlulukla tüm Kürd siyasi çevrelerini gelin birlikte olalım çağrısı da son derece anlamlı ve tarihidir.
10 Ekim 2021 tarihinde Irak ve Kürdistan’da yapılan erken seçimler ve bu seçimlerle ilgili ortaya çıkan sonuçlar birçok yönüyle üzerinde durulması gereken oldukça önemli bir hadisedir. Bu seçimlerden özet olarak şu sonuçları çıkarabiliriz:
- Haşti Şabi ve PKK’nin adeta ortaklaşarak özellikle Şengal bölgesinde Kürdistan hükümetini zaafa uğratacak bir takım provakasyonları güvenlik güçleri ve bölge halkı tarafından büyük bir ustalıkla boşa çıkarılarak halkın kendi meşru hükümetinin yanında olduğunu kanıtlamıştır.
- Haşti Şabi ve PKK’nin seçimlerde göstermiş olduğu adaylara bölge halkı itibar etmeyerek bahsi geçen örgütleri meşru görmeyip hem kendilerinden saymamış hem de onların gösterdiği adaylara oylarını vermeyerek onları büyük cezalandırmıştır.
- Kerkük şehrinin işgal altında tutulmasına karşılık halkın Kürdistani partileri sahiplenerek onlara gösterdikleri ilgi ve teveccüh sonucunda ihanetçilere rağmen Kerkük’ün vazgeçilmez bir Kürd şehri olduğu kanıtlanarak işgalci düşmanlara gereken mesaj verilmiştir.
- Seçimlerin güvenlik ve huzur içerisinde yapılmış olması ve Kürdistani partilerin büyük başarı kazanması Kürd halkı arasında özgüvenin yeniden gelişmesine vesile olduğu gibi Bağdat’ın Kürdler konusunda daha ciddi ve samimi davranması gerektiğinin de mesajı verilmiştir.
Uluslararası ilginin oldukça yüksek olduğu bu tarihi seçimlere Kuzey Kürdistan siyasi parti ve çevrelerinin yeteri kadar ilgi göstermemesi ve gerekli katkıyı sunmamaları ayrıca değerlendirilmesi gereken önemli bir konudur. Sonuç olarak bu seçimlerin Kürdlere büyük kazanımlar sağladığı ve Bölgesel Kürd Yönetimi’ne önemli itibar kazandırdığı tüm Kürdler tarafından bilince çıkarılmalı ve önemli bir başarı olarak görülmelidir.
16 – 17 Ekim ihanetinin dördüncü yılında Kürdistani partilerin böylesine bir başarı kazanmasında elbette ki Sayın Mesud Barzani’nin ilkeli, sabırlı ve sağlam duruşunun büyük bir rolü olduğu inkâr edilemeyecek kadar anlamlı ve önemlidir. Sayın Mesud Barzani’nin ortaya koyduğu milli ve yurtsever çizginin ayrıca düşmanlara karşı dik duruşunun örnek alınması gereken bir davranış olduğunu vefakâr Kürd halkı ve onların cesur evlatları asla unutmamalıdırlar.
Seçimlerdeki başarı mevcut Kürdistan Federe Devleti’nin yöneticilerinin önünü açarken diğer taraftan sürdürülmekte olan reformların büyük bir hızla yerine getirilmesini ve bölge yönetiminin modern kurumlaşmada daha bir aktif çalışmalarını da zorunlu kılmaktadır. Ayrıca Neçirvan Barzani’nin büyük bir sorumlulukla tüm Kürd siyasi çevrelerini gelin birlikte olalım çağrısı da son derece anlamlı ve tarihidir.
Böylesine Kürdlerin birliğini hedefleyen çağrıların hayat bulması ve Kürdler arası kardeşliğin giderek pekiştirilmesi için bütün Kürdistani çevrelerin mevcut süreci doğru bir değerlendirmeye tabi tutarak her çevrenin yeni bir adım atarak birlik ve kardeşlik çağrılarını anlamlı kılması 50 milyonluk Kürd halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine büyük anlam katacağı bilinmelidir.
Seçimlerin propaganda sürecinden oyların kullanıldığı güne kadar özellikle Kürdistan yönetiminin ve asayiş güçlerinin ortaya koyduğu tutum ve sağladıkları güven ortamı tüm batılı gözlemcilerin takdirini kazandığı gibi uluslararası arenada Kürdistan Federe Devleti’ne olan güven de son derece artmıştır. Gelinen noktada Irak ve Kürdistan’daki seçimlerde milli güç ve partiler büyük bir zafer kazanırken hain, sekter ve provakatif çevreler Kürd halkından büyük bir tokat yiyerek beklemedikleri bir hezimetle karşılaşmışlardır.
Yapılması gereken Güney Kürdistan’daki yönetimin seçim sonrası çalışmalarını büyük bir titizlikle halkın mevcut şikâyetlerini ortadan kaldıracak reformları hızla hayata geçirerek bu cefakâr ve vefalı halka hizmeti esas alan bir tutumla Kürd halkına cevap olmalıdırlar. Ayrıca Kürd halkının seçimlerde ortaya koyduğu tavır ve davranışı tüm Kürd partileri doğru anlamalı ve hangi parti ve çevreden olursa olsun Bağdat’ta tek vücut halinde ve birlik içerisinde davranarak Kürdlerin var olan sorunlarının çözümü için Bağdat hükümetine yüklenmelidirler.
Umuyor ve temenni ediyoruz ki hükümet ortağı Kürd partileri Bağdat’taki Kürd ve Kürdistan karşıtı güçlerle kendi halkının refah, huzur ve güvenliği üzere ve ayrıca da 140. Maddenin tümüyle hayata geçirilmesi için birlikte omuz omuza tavizsiz bir biçimde yürüterek Kürd halkına yakışır bir tutum takınırlar. Dolayısıyla bağımsız Kürdistan’a çıkacak yolun birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla başarılması temennilerimizle.
Saygılarımla
M. Hüseyin Taysun