'Kürtçe dersler Kürt mücadelesinin bir kazanımı, sahip çıkmak lazım’
.
Mezopotamya Vakfı Koordinatörü Mikail Bülbül, “Kürtçe ders de Kürtlerin mücadelesi sayesinde elde edildi. Kürtlerin buna sahip çıkması gerekiyor. Zira bu da Kürt hareketinin bir kazanımı sonuçta, Kürt mücadelesi sonucu bu hak elde edildi. Bu konuda evet razı olmamak lazım ama aynı zamanda reddetmemek de lazım” ifadelerini kullandı.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) orta dereceli okullarda (5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi kapsamında, Kürtçenin Kurmancî ve Zazakî lehçeleri seçmeli dersler arasında yer alıyor.
Ortaokullarda, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılında seçmeli derslerin tercih süreci başladı.
Dersleri seçmek isteyen öğrenciler 20 Ocak’a kadar devam edecek bu süre zarfında başvuru yapabilecek.
Mezopotamya Vakfı Koordinatörü Mikail Bülbül, Kürtçe ders seçimi sürecini Rûdaw’a değerlendirdi.
Kürtçe derslerin bir kazanım olduğuna vurgu yapan Bübül, şu ifadeleri kullandı:
“Temennimiz Kürtçe eğitimin ana okulundan doktora sürecine kadar olması, Kürtçenin resmi dil olması yönünde elbette.
2012’den beri Kürtçe seçmeli ders hakkı bulunuyor ve şu ana kadar 10 sene içinde 260 bin çocuk bu dersi seçti. Bence bu kötü bir şey değil. Kürtler buna razı olmalı mı? Hayır. Razı olmayanlar haklıdır ki bunlardan biri de benim. Ama bu tür şeyler tedrici olur.
Örneğin Katalanca ve Baskça da böyle oldu. 2 saatle başladı, 4 saat oldu, ardından da eğitim verildi. Bu süreçler genelde böyle olur.
TRT de 2 saatle başladı, şimdi 24 saat yayın yapıyor. Böyle şeyleri boykot etmek ve reddetmek yanlış, aşama aşama olarak görmek lazım. Sonuçta bu Kürtçe ders de Kürtlerin mücadelesi sayesinde elde edildi. Kürtlerin buna sahip çıkması gerekiyor. Zira bu da Kürt hareketlerinin bir kazanımı sonuçta, Kürt mücadelesi sonucu bu hak elde edildi.
Kürtçenin eğitim dili olması için herkesin kendi mücadelesini yürütmesi gerekiyor. Bu konuda da evet razı olmamak lazım ama aynı zamanda reddetmemek de lazım.”
“Kürtçe üzerinde çok ciddi bir tehlike bulunuyor”
Kürtçenin sokak ve pazar dili olması konusunda sorulan soruya ise Bülbül, Kürtçenin tehlikede olduğunu belirterek şöyle yanıt verdi:
“Dilin canlılığı için en önemli ölçüt konuşan sayısıdır. Bir nüfusun yüzde kaçı o dili konuşuyor, bu çok önemli bir gösterge.
Şu anda dilin çocuklara aktarımı büyük bir darbe yemiş durumda. Köy ve küçük ilçelerden kentlere doğru gelindikçe Kürtçe kullanımı son derece azalmış durumda ve Kürtçe üzerinde çok ciddi bir tehlike bulunuyor.
Öte yandan asimilasyon neticesinde çocuklar kendi dillerinden utanıyor, değersiz görüyor ve okullarda verilen bu dersler sayesinde bu da kırılmış oluyor aslında.”
Rûdaw
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.