Kürtçe konuşma ve öğrenme, her Kürdün temel işi olmalıdır
.
PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, “Siyaset dili olarak Türkçe de bizim için gerekli, fakat esas olarak siyaset dilinin Kürtçe olması gerekiyor” dedi. Özçelik, HDP’ye de eleştiride bulunarak “Kürtler pek çok belediyeyi aldı. 100’e yakın belediyede Kürtler çok fazla sayıda kurs açabilirdi. 2013-2015 arası da savaş durmuştu, çok daha rahattı. Belediyeler de maalesef sorumluluklarını yerine getirmedi. 6 milyon Kürdün oyunu alan HDP yeterli hassasiyet göstermedi” dedi.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında seçmeli derslerin tercih süreci 7 Şubat tarihine kadar devam edecek.
Öğrencilerin seçmeli dersler arasında yer alan, Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî/Zazakî lehçelerini tercih etmesi için başlatılan kampanya devam ediyor.
Rûdaw’a konuk olan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Kürtçe seçmeli ders sürecine ilişkin soruları yanıtladı.
Kendilerinin engellerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Özçelik, halkın polis müdahalesine izin vermediğini ve broşürlerin dağıtımında kendilerine yardımcı olduğunu aktardı.
Özçelik şunları kaydetti:
“PAK olarak bu sürecin içindeyiz. Diyabakır, Batman, Mardin ve Van’da pek çok yere pankart astık, broşür dağıttık. Batman ve Mardin’de önümüze engel çıkardılar. Dün de Kızıltepe’de pankart asmak isteyen arkadaşlarımızı engellediler. Müdahale ettiklerinde halk orada toplandı ve polise tepki gösterdi. Biz dağıtacağız dediler. Polis olayın büyüyeceğini öngörmüş olacak ki izin verdi, arkadaşlarımız Kızıltepe’nin pek çok farklı yerinde 2 bin broşür dağıttı.”
“Türk devleti aldığı karardan pişman olmuş gibi görünüyor”
Seçmeli dersler için gerekliliklerin karşılanmadığını vurgulayan Özçelik şöyle devam etti:
“Bu neyi anlatıyor? Türk devleti aldığı karardan pişman olmuş gibi görünüyor. Öte yandan Türkiye, Kürtçe seçmeli dersin gerekliliklerini yerine getirmedi. Teknik anlamda, Kürtçe öğretmenler bakımından, toplumu hazırlama anlamında yerine getirmedi. Şimdi de pek çok kişi okula gidince form bulamıyor ya da Kurmanci ve Zazaki kısmı olmuyor. 10 öğrenci kotası bulunuyor. Bunun gibi pek çok engel mevcut. Yine de Kürtler olarak bunu iyi organize etseydik ve sahip çıksaydık şu an on binlerce Kürt çocuğu Kürtçe öğrenmiş olacaktı, binlerce öğretmen olacaktı, milyonlarca Kürtçe kitap basılmış olacaktı. Bu anlamda da eleştiri yapabilmeliyiz.”
“Esas hedefimiz Kürtçenin eğitim dili olması”
Esas hedeflerinin Kürtçenin eğitim dili ve resmi dil haline getirilmesi olduğunun altını çizen Özçelik, “Geçtiğimiz sene de bu kampanyayı destekledik, çağrı yaptık, açıklamalarda bulunduk. 25 milyon Kürt için açıkçası normalde seçmeli ders büyük bir haksızlık. Esas hedefimiz Kürtçenin eğitim dili olması ve bu seçmeli dersleri, Kürtçe eğitim için bir temel haline getirmek” dedi.
Siyasi partilerin Kürtçeye yönelik tutumu konusunda sorulan soruyu Özçelik, “Dil, milletleşmenin temelini oluşturur. Dolayısıyla dil konusunda siyasi partiler olarak daha esnek davranmamız lazım. Dilimize sahip çıkalım” şeklinde yanıt verdi.
“Siyaset dilinin Kürtçe olması gerekiyor”
PAK olarak partinin siyaset dilinin Kürtçe olduğunu belirten Özçelik, “Destekçilerimizin yüzde 90’ı Kürtçe biliyor, bilmeyenler de kurslar aracılığıyla öğreniyorlar. Siyaset dili olarak Türkçe de bizim için gerekli, fakat esas olarak siyaset dilinin Kürtçe olması gerekiyor. Elbette bir dil egemen olunca, kendi toprağı üzerinde olunca, devleti olunca yeşerebiliyor” dedi.
“HDP yeterli hassasiyet göstermedi”
Türkiye’de Kürtçe seçmeli dersler konusunda HDP’ye eleştiri yönelten Özçelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bu bağlamda HDP’nin siyasetine dikkat çekmemiz lazım. 2012’de devlet bu seçmeli ders kararını verince, HDP karşı çıktı. ‘Bu yetersizdir, devletin bir oyunudur’ dediler. Bu büyük bir hataydı. Bu Kürt toplumunun üzerinde de olumsuz bir etkide bulundu ve halk sahip çıkmadı. Kürtler pek çok belediyeyi aldı. 100’e yakın belediyede Kürtler çok fazla sayıda kurs açabilirdi. 2013-2015 arası da savaş durmuştu, çok daha rahattı. Belediyeler de maalesef sorumluluklarını yerine getirmedi. 6 milyon Kürdün oyunu alan HDP yeterli hassasiyet göstermedi. O dönem rolünü oynasa şu an binlerce Kürt Kürtçe öğrenmiş olurdu, korku eşiği kırılırdı.
Türkiye’nin 2015’ten bugüne kadar süren siyaseti de halk üzerinde büyük korku yarattı. O yüzden de talep oldukça azalmış durumda. Bunu düşünmek lazım. Bir okulda 500 öğrenci varsa ve sadece 10 öğrenci dersi seçmişse hedef olurlar. Ama 200-300 öğrenci seçerse normalize edilir. Bizim de bunu normalize etmemiz lazım.
Ne kadar çok sayıda Kürt, çocuğunu Kürtçeye yönlendirirse o denli daha rahat olur. Türk devleti de mecburen bir diğer aşamada Kürtçe eğitimi gündemine almak zorunda kalacak.”
Rudaw
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.