Kısıtlı imkânlarımla yaptığım çalışmalar sonucunda dünya çapında tanımış değişik kişilerin, Kürtler hakkında yazdıkları kitapları okuyabildiğim kadar okudum. Aynı zamanda, Kürtlerle ilgili yazıları internette okudum ve halen okuyorum.

Anladığım kadarıyla, Birinci Dünya Petrol Paylaşım Savaşı devam ederken, İtilaf devletleri, Osmanlı hâkimiyeti altında bulunan toprakların büyük bir bölümünü savaş cephesinde zapt ettikten sonra, bir daha geri vermemek üzere aldılar. İngilizler, Fransızları aldatarak, 1916’da SYKES-PICOT gizli antlaşmasını imzaladılar. Kalem ve cetvelle kağıt üzerine haritalar çizerek 21,5 Arap devletini kurdular. Sonradan fark edilen, Mekke Şerif’i yani Şerif Hüseyin’in hatırı için, Ürdün devletini kurarak küçük oğlu Abdullah’ı da Ürdün Krallığına getirdiler. 22,5 Arap devleti oldu. Buçuk dediğim devlet Filistin’i kast ediyorum. Cephede güçlü olan barış masasında da güçlüdür. İngilizler 22 Arap devletini Cemyet-ı Akvam toplantılarına da kabul ettirdiler. (Birleşmiş Milletler)

Ekonomiden az anlayan kişiler dikkat ederse, İngilizler, zengin petrol sahalarının olduğu cephelerde savaştılar. İngilizler, istedikleri petrol sahalarını işgal ettikten sonra 1918’de savaşa son noktayı koydular. Meşhur İngiltere Başbakanı Winston Churchill 1926 yılında Avam Kamerasında yaptığı bir konuşmada diyor ki, “bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir.“ Churchill’in kasıt ettiği kan insan kanıdır.

Süveyş cephesinde, Cemal Paşa komutasındaki askerler İngiliz askerleriyle savaşırken ilk çatışmada 1300 ölü veriyorlar. Cemal Paşa, savaşta İngilizlerle başa çıkmayacağını anlıyor. İngiliz askerlerinin elindeki silahlar, Osmanlı askerlerinin elindeki silahlardan çok üstündü. Esasen yetkili komutan Alman Paşası Von Kressenstei’dir. Cemal Paşa, Von Kressenstein’ın yanına gidiyor. Diyor ki, ben İngilizlerle savaşmayacağım. Von Kressenstein diyor ki, şehit oluyorsunuz sizin için ölüm şereftir. Arap çöllerinde, Osmanlı devleti 550.000 ölü, 130.000 esir ve 103.000 kayıp. Yani kayıplara karışarak bir daha haber alınmayan askerler.

İngilizler, İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar, Arapları sömürdüler. İkinci Dünya Savaşından sonra ve bugüne kadar ABD, Arapları sömürüyor. Halen bu sömürü devam ediyor.

Ve bugüne bakıyoruz: 11 Ekim 2018 Perşembe günü saat 16:15: İnternet: ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Washington’da Yahudi Amerikan Ulusal Güvenlik Enstitüsü (JINSA) konferansında yaptığı konuşmada, Suriye’deki Kürtlerin ABD için “büyük ortaklar” olduğunu söylüyor.

Pompeo, Kürtlerin Suriye’nin siyasi geleceği konusunda müzakerelere taraf olacağını belirterek, “Masada oturduklarından emin olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İlk hedeflerinin Suriye krizine barışçıl ve siyasi bir çözüm bulmak olduğunu söyleyen Pompeo, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı Kararı'nın uygulanmasına tamamen bağlı olduğunu kaydetti.

Pompeo, ikinci hedeflerinin ise İran ve İran destekli güçlerin ülkeden çıkarılması olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump daha önce, ABD’nin İran’daki varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir Rus taahhüdü karşılığında, Suriye’deki 2 bin askeri birliğini geri çekeceği bir anlaşmaya varmayı umuyordu.

ABD’nin politikası açıktır. Ortadoğu kaynıyordu. 2001’de Bülent Ecevit Başbakan olarak ABD’ye gitti. ABD Başkanı George Bush ile görüşürken, George Bush diyor, Saddam Hüseyin ile yaşayamam. Sonradan, ABD Başkanı verdiği emir üzerine 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece 2003’te füzeler Bağdat’ın göbeğine düşmeye başladı ve Saddam rejimi ortadan kaldırıldı. Elbette ki kendi ülkesinin çıkarı için istediği zaman, Ortadoğu ve geri kalmış ülkelere savaş açıyor ve kazanıyor. Ecevit Türkiye den kendisiyle beraber giden gazetecilere diyor ki, Saddam Hüseyin’i düşünmüyorum. Düşündüğüm kurulacak olan Kürt devletidir.

Çok değil bir gün sonra: 12 Ekim 2018 Cuma günü saat: 19:44: İnternet

RT France televizyonunun, Paris Match dergisinin ve Le Figaro gazetesinin sorularını yanıtlayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Suriye'deki müttefikleri üzerinden Fırat'ın doğusundaki toprakları sözde devlet kurmak amacıyla kullanmaya çalıştığını belirtti.

Lavrov, "İdlib'in Suriye'deki son sorunlu bölge olduğu konusundaki düşüncenize katılamayacağım. Orada Fırat'ın doğusunda, kesinlikle kabul edilemeyecek şeylerin olup bittiği muazzam büyüklükte topraklar var. ABD bu toprakları Suriyeli müttefikleri, başta Kürtler üzerinden orada bir sözde devlet kurmak amacıyla kullanmaya çalışıyor. Bu topraklarda, ABD kesinlikle yasal olmayan yollardan bir sözde devlet kurmaya ve orada kendi himayesindeki kişiler için normal yaşam şartları oluşturmak için her şeyi yapıyor" diye konuştu.

Lavrov, Amerikalıların ayrıca Suriye'deki meşru makamların alternatifi olacak makamları kurmaya çalıştıklarını, sığınmacıların geri dönmesi ve yerleştirilmesi sürecine aktif bir şekilde yardım ettiğini kaydetti.

Rusya’dan bir şey anlamıyorum. Bugün değil Çarlık Rusya’sı döneminden bugüne kadar, Ruslar hiçbir zaman Kürtlerin dostu olmadı. Çarlık Rusya’sı döneminde, Kürtlere verdikleri sözlerin % 10’unu bile tam yerine getirmedi. Lenin öldükten sonra yerine geçen Stalin, Kürtleri sürgün etmeye başladı. En fazla Kürtleri altı ay bir yerde tutuyordu. Üç ayda bir, beş ayda bir, Kürt ailelerini parçalayarak başka bölgelere sürgün ediyordu. Kürtlerin sürgün olayını merhum Profesör Orduxan Celil 1992 yılında İstanbul da bana anlattı ve dedi ki, o sürgünler halen devam ediyor.

Dünyada 50 milyondan fazla nüfusu olup ve devleti olmayan en büyük millet Kürtlerdir.

Bugün kendi varlığını beş torba un karşılığında satan devletler var: Kenya…ve benzerleri

Sefalet içinde yarı çıplak yaşayan ve açlıktan çocukları ölen devletler var. Somali…ve benzerleri.

Kürtlerin düşmanı olan ve Lozan’da Kürdistan’ı dört parçaya bölen İngilizlerdir. Anlamıyorum, boz ayıya ne oluyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov niçin Kürtlerin demokratik haklarına karşı çıkıyor? Evet Hitler faşistti. Bugün Sergey Lavrov ile Hitler arasında hiçbir fark görmüyorum. Hani sizler komünistsiniz? Acaba komünizm bu kadar rezil miydi? Bay Lavrov, Kürtler nerede ve ne zaman size zarar verdiler veya ihanet ettiler. Bu konuda açıklama yapsan sevinirim…