Mardin’de Süryani rahibe hapis cezası

Mardin’de Süryani rahibe hapis cezası

.

A+A-

Süryani Rahip Sefer Aho Bileçen’in “Örgüte yardım” iddiası yargılandığı davada 2 yıl bir ay hapis cezası verildi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde Bagok Dağı’nın zirvesinde bulunan ve Dibek (Badibe) köyüne ait 1500 yıllık Mor Yakup Manastırı Rahibi Aho Sefer Bileçen, 9 Ocak 2020’de bölgede yapılan bir operasyon sırasında 12 kişi ile birlikte gözaltına alınmış daha sonra serbest bırakılmıştı.

Tutuksuz yargılanan Bileçen hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü.

Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, dosyası diğerlerinden ayırılan Rahip Bileçen'in avukatı katılırken, kendisi katılmadı.

Gelen evrakların okunmasının ardından geçilen duruşmada savcılık “Örgüte yardım ettiği” iddiası ile ceza istemine dönük mütalaasını yineledi.

Rahip Bileçen’in avukatının savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme Bileçen’e aynı gerekçe ile toplamında 2 yıl bir ay hapis cezası verdi.

“Kim kapıma gelirse veririm” demişti 

Mor Yakup Manastırı Rahibi Sefer (Aho) Bileçen 9 Ocak 2020'de Mardin Nusaybin’de 10 kişi ile birlikte gözaltına alınmış, bir gün sonra tutuklanmış, yapılan itirazın ardından da 14 Ocak 2020'de tahliye edilmişti.

Biçelen’le birlikte Üçköy muhtarı Joseph Yar ve yıllar sonra Türkiye’ye dönen Musa Taştekin isimli Süryani yurttaşların da olduğu 12 kişi gözaltına alınmıştı.

Savcılık Bileçen’i tutuklarken bir itirafçının ifadesini ve Jandarmanın 2018’de “örgüt üyelerinin manastıra girdiği” iddiasının yer aldığı bir tutanağı delil olarak göstermişti.

Rahip Bileçen "örgüt üyesi olmakla" suçlanmıştı. Bileçen, tutuklanmasının ardından Urfa Barosu İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ile görüşmüş ve avukatları aracılığıyla şu mesajı paylaşmıştı:

“2018’de 2 örgüt mensubu manastıra geldi. Benden yemek istediler. Ben de verdim. Daha sonra bu tespit edilmişti. Bunun üzerine dönemin Jandarma Komutanı Metropoliti (dini lider) devreye koyarak benimle görüştüler. Ben inkar etmedim. Olayın tekrar yaşanmaması için güvenlik önlemi alınmasını istedim ancak herhangi bir güvenlik önlemi alınmadı. Tutanak tutulmasının ardından konunun kapatıldığını sanıyordum. Kim kapıma gelirse veririm. Dini ve felsefi olarak vermem gerekiyor. Rahip olduğum için de yalan söyleyemem. Ben bunu herhangi bir örgüte yardım etmek için değil, inancım gereği yapıyorum. Felsefi anlamda ben ihbar da edemem. Dini anlamda da böyle. Ben zaten manastır dışına çıkamam.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.