Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Fransa, Yunanistan, İtalya, İspanya, Kıbrıs, Malta ve Portekiz katılımıyla Korsika Adası’nda düzenlenen Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi'nde (Med7) yaptığı konuşmada Türkiye'yle yaşanan krize ilişkin açıklamalarda bulundu.

Miçotakis, "AB tarafından Yunanistan'a ve Kıbrıs'a verilen destek, sıradan bir destek değil. Bu, Avrupa'nın stratejik çıkarlarının artık haritada bulunduğunun kabul edilmesidir. Komşumuzun (Türkiye'nin) geri adım atmak ve krizden çıkış yolu bulmak, yani deniz ve keşif faaliyetlerine son vermek, saldırgan söylemleri kısıtlamak ve 2016 yılında terk ettiği sondaj temasları masasına geri dönmek için AB Zirvesi'ne kadar vakti var. Eğer anlaşamazsak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da belirttiği üzere Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurmak gibi çözüm yolları da her zaman mevcut" dedi.

“TEK TARAFLI EYLEMLERİNE SON VERMELİ”

Güney Avrupa ülkeleri liderlerinin zirvede Doğu Akdeniz'de istikrarı ve Türkiye'nin gerilimin tırmanmasındaki rolünü, “bölgedeki provokatif eylemlerini” konuştuğunu belirten Miçotakis, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yedinci zirvede elde edilen sonuçlar, Türkiye'ye yol gösteriyor. Eğer Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs ve AB ile gerçekten samimi bir diyalog istiyorsa, tek taraflı eylemlerine son vererek, uluslararası hukukun hükümlerine keyfi olarak değil istisnasız bir şekilde saygı gösterdiğine dair inandırıcı örnekler sunarak bunu uygulamada göstermeli. Biz ise aynı şekilde hareket etmeye devam ediyoruz. Daha önce formüle ettiğimiz gibi 'provokasyonların sonu istişarelerin başlangıcı' olacak." 

Zirvede bir görüşme yapan Miçotakis ve Macron'un, iki ülke arasında stratejik ilişkilerin kurulması ve savunma alanında işbirliği konusunda anlaşmaya vardığı belirtilmişti.

MED7 ZİRVESİ SONUÇ BİLDİRGESİ: AB YAPTIRIMLARA HAZIR

Fransa'nın ev sahipliğinde Korsika adasında İspanya, İtalya, Malta, Portekiz, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın katılımıyla düzenlenen zirvenin sonuç bildirgesi açıklanmıştı.

Yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını, bölgesel krizlerin artması ve Akdeniz'de gerilimin yükselmesine karşı Avrupa'nın birlik ve dayanışma içerisinde olması gerektiği dile getirilen bildirgede, AB ve üye ülkelerin egemenlikleri, hakları ve çıkarlarının savunulması gerektiği aktarılmıştı.

Bildirgede, "Egemenlik ve egemenlik haklarına yönelik tekrarlanan saldırılar ve Türkiye'nin aldığı saldırgan tedbirler karşısında Kıbrıs ve Yunanistan ile tam desteğimizi ve dayanışmamızı yineliyoruz. Bölgedeki ülkeleri uluslararası hukuka ve uluslararası deniz hukukuna saygı göstermeye ve tarafları sorunları diyalog ve müzakere yoluyla çözmeye davet ediyoruz" ifadelerine yer verilmişti.

Bu çerçevede Türkiye ile Yunanistan arasında diyaloğun yeniden başlaması için AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Almanya'nın ara buluculuk çabalarının memnuniyetle karşılandığı belirtilen bildirgede, Türkiye'nin, münhasır ekonomik bölgesinin belirlenmesine yönelik müzakerelerin başlaması için Güney Kıbrıs’ın davetini kabul etmeye ve bu konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na taşımaya çağrıldığı dile getirilmişti.

Bildirgede, "Türkiye'nin diyalog yolunda ilerlememesi ve tek taraflı faaliyetlerine son vermemesi halinde, AB ek kısıtlayıcı tedbirlerin bir listesini hazırlamaya hazır ve bunlar 24-25 Eylül’de düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'nde gündeme gelebilir" ifadeleri kullanılmıştı.