Haber Merkezi - 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 19 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığınca görevden alınan eski Adnan Selçuk Mızraklı, hakkında yürütülen terör soruşturması kapsamında 21 Ekim 2019'da gözaltına alınmıştı.

Hakkında 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezası istenilen Mızraklı'nın katılmadığı duruşmada avukatları Zülal Erdoğan, Mehmet Emin Aktar, Cihan Aydın ve Muhsin Bilal hazır bulundu.

Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına Mızraklı, Kayseri 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katılmayı reddetti.

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında Mızraklı'nın cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.

Avukatları Mızraklı'nın tahliyesi yönünde karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Mızraklı'yı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırdı.

Mızraklı, Diyarbakır'da %62,93 oy oranıyla büyükşehir belediye başkanı seçilmişti.

HDP: Kararı tanımıyoruz

HDP Merkez Yürütme Kurulu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’ya verilen cezaya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Serbest bırakılan itirafçı Hicran Berna Ayverdi'nin verdiği ifade doğrultusunda 140 gündür tutuklu bulunan DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’nın "örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 9 yıl 4 ay 15 gün ceza aldığına değinen açıklamada,  “Düzmece iddianameler ve asılsız iftiracı/itirafçı beyanlarıyla 140 gündür Kayseri Cezaevinde rehin tutulan Selçuk Mızraklı’ya, bugün yapılan duruşmada iktidara biat etmiş yargının aldığı kararla 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi” denildi.

Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Mızraklı, Diyarbakır’ın seçilmiş, hakikatli iradesi ve yüz akıdır Selçuk Mızraklı şahsında yargılanan ve cezalandırılan, bizatihi Kürt halkının seçme ve seçilme hakkıdır. Halkımızın iradesine vurulan kelepçeleri bugüne kadar tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. İnsanlık tarihi zorbalıkların, gaddarlıkların ama aynı zamanda onurlu mücadelelerin ve kazanımların da tarihidir. Partimiz ve halkımız zulme ve baskılara karşı güçlü bir demokrasi mücadelesini yükseltme azminden vazgeçmeyecektir.”