Türkiye’de ne iktidar olmaya talip bir muhalefet, ne de iktidarı devretmeye hazır bir hükümet olduğunu söyleyen Nizamettin Taş, “Her halükarda AKP iktidarı devam edecektir. Sürpriz olan AKP iktidarının devamını sağlamak açısından baraj altında kalması kesin olan MHP’nin yüzde on birlere taşınmasıdır. MHP’nin Kürdistan’da oylarını arttırması akla ziyan bir durumdur” dedi.

Kürtler’in yüzde 15’leri bulacak bir oy potansiyeline sahip olduğunu söyleyan Taş, “Türk devletinin Kürt düşmanlığı üzerinden yaptığı icraatlardan dolayı halkın HDP’yi barajın üstüne taşımasında şaşılacak bir durum yoktur. Fakat Kürtler’in bu tavrı HDP politikalarını benimsediği anlamına gelmemektedir” ifadelerini kullandı.

Kürt İttifakı

“HDP’nin, Kürdistani partilerle ittifak yapmaktan kaçınarak Kürt halkının iradesini tamamen marjinal Türk solunun inisiyatifine terketmesine büyük öfke duyulduğunu” kaydeden Taş, sözlerine şöyle devam etti:

“HDP listesinde birkaç adayın dışında yurtsever, gerçekten iş yapmaya mahir çok az Kürt milletvekili bulunmaktadır. Hükümetin Kürt düşmanlığına dayalı siyaseti olmasaydı, HDP’nin barajı aşması mümkün değildi. Zaten gerçek HDP oyları Selahattin Demirtaş’ın aldığı yüzde sekizlerin altındadır. Kürdistan şehirlerinin tümünde ciddi oy kaybına uğrayan HDP’yi baraj üstüne taşıyan İstanbul, İzmir, Ankara gibi merkezler olmuştur.”

Güvenlik eksenli stratejinin akıbetinin Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl şekilleneceğine bağlı olduğunu belirten Nizamettin Taş, şöyle devam etti:

“Türk devleti ABD’nin desteğini arkasına alırsa PKK’ye karşı sürdürdüğü operasyonları genişleterek yaymaktan asla vazgeçmeyecektir. Türkiye önümüzdeki dönemde karar vermek zorunda kalacaktır. Geçmişte olduğu gibi Amerika karşıtı bir tutumda kalmaya devam ederse, Türk devletinin geleceği tamamen belirsiz ve Ortadoğu’daki çelişki ve çatışmaların bir parçası haline gelecektir.”

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceği konusunda kesin belirleme yapmak için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirten Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nihai tercih yapıncaya kadar, PKK’ye karşı operasyon düzenleme ve baskılar devam edecektir. Neticede ya büyük bir tasfiyeye yönelecek- bu AKP MHP ittifakının devam edeceği anlamına gelecektir- ya da bu birlikteliğe son vererek, Kürt sorunun çözümü doğrultusunda bir arayışa girecektir.”

PKK’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceğine de değinen deneyimli Kürt siyasetçi, şunları kaydetti:

“PKK’nin önümüzdeki dönemde nasıl hareket edeceği konusunda belirleyici olan Türk devletinin tavrıdır. Türkiye operasyonlara devam ederse, PKK zorunlu olarak karşılık vermeye ve kendisini savunmaya çalışacaktır. Bunun dışında Amerika, İran ve Suriye’deki gidişatın PKK’nin geleceği ve alacağı kararlar üzerinde etkisi büyüktür.”

Taş, “Bu konuda inisiyatif kullanacak PKK değil, sadece Abdullah Öcalan’dır. İmralı koşullarından dolayı A. Öcalan’ın bir girişimde bulunup bulunmaması, yine Türk devletinin yaklaşımına bağlıdır. PKK’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceğini Kandil’e bakarak değil, Ankara’nın tavrına göre değerlendirmek daha gerçekçi bir tutumdur” şeklinde konuştu.

Önümüzde süreçte Kürtler’in nasıl bir siyasi tabloyla karşı karşııya kalacağına da değinen NizamettinTaş, şu değerlendirmede bulundu:

“21’inci Yüzyıl’ın Kürdistan’ın yüzyılı olacağına dair güçlü beklentiler vardı. Şüphesiz bunun gerçekleşmesi açısından elverişli objektif koşullar olduğu gibi durmaktadır. Fakat Arap Baharı’nın kışa dönmesi gibi, referandumdan sonraki gelişmeler, Efrin’in işgal edilmesi, Kürtler arasında bir türlü sağlanamayan ulusal birlik vb daha pek çok etken, koşullar ne denli elverişli olursa olsun Kürdistan’ın geleceği konusunda hala büyük bir belirsizliğin olduğunu göstermektedir.”

Belirsiz tablonun sadece Kürtler açısından geçerli olmadığı belirten Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diğer ulusların yaşadığı yıkımla karşılaştırıldığında Kürtler herşeye rağmen daha iyi durumdadır. Türkiye’de doğru siyaset Kürtleri önümüzdeki dönemde temel belirleyici güç konuma getirecektir. Kürt sorununun siyasal çözümü açısından bu pozisyonu kesinlikle küçümsememek gerek.”

Nizamettin Taş, “Önümüzdeki dönemde ön plana çıkacak parçaların başında Doğu Kürdistan gelmektedir. Güney Kürdistan’da hala bağımsız devlet kurmanın koşulları vardır ve bunun iradesinde en ufak bir tereddüt yoktur. Rojava’nın resmi statü kazanma şansı giderek artmaktadır” dedi.