Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde, Nuh'un Gemisi'ne ait kalıntıların olduğuna inanılan alanda jeofizik ölçüm çalışmaları yapıldı.

Harita Yüzbaşı İlhan Durupınar, 1959 yılında Harita Genel Komutanlığında bölge haritalarını oluşturmak için hava fotoğrafları üzerinde çalışma yaparken, Ağrı Dağı'nın Telçeker köyü yakınlarında bulunan ve Nuh'un Gemisi'ne ait kalıntıların olduğuna inanılan alanı keşfetti.

Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeri haline gelen bölgeyle ilgili valiliğin talimatıyla, alanda meydana gelen heyelanların boyutları ve "geminin izi"ne etkileri ile silüetin altındaki kalıntıların araştırılması için çalışma yürütüldü.

Bu kapsamda Samsun'dan gelen 4 jeofizik mühendisi ile 1 bilgisayar ve cihaz operatörünün yanı sıra Ağrı İl Özel İdaresinden çalışmalara katılan 1 jeofizik mühendisi ve 4 işçiden oluşan 10 kişilik ekip, "gemi izi"nin olduğuna inanılan alan üzerinde ve çevresinde, jeofizik ölçüm çalışması yaptı.

Nuh'un Gemisi'nin silüeti

ÇALIŞMALARIN ARAZİ KISMI TAMAMLANDI

Jeofizik mühendisi Özcan Özen, AA’ya yaptığı açıklamada, geminin izinin olduğuna inanılan alanın altında kalıntı araştırmaları yaptıklarını ve ilk defa bölgede devlet eliyle bir çalışmanın yapıldığını söyledi.

"Geminin izi"nin heyelanlar nedeniyle kaybolma tehlikesine karşı, valilik tarafından bölgenin koruma altına alınacağını ifade eden Özen, şöyle konuştu:

"Ağrı Valiliğinin başlatmış olduğu çalışmayla Doğubayazıt ilçesinde Hz. Nuh'un Gemisi silüeti üzerinde ve çevresinde yapmış olduğumuz jeofizik çalışmalarının, arazi çalışmaları kısmını bitirdik. Orada yapmış olduğumuz çalışmanın amacı, Nuh'un Gemisi silüetinin izinin altında ve çevresindeki farklı jeolojik yapıların oluşumlarının ortaya çıkartılmasıdır. Tüm dünyada gelişen jeofizik teknolojisi ve jeofizik mühendisliği uygulamalarıyla ülkemizde de yakından takip ettiğimiz bu teknolojik ekipmanlar ve cihazlarla çalışmayı tamamladık."

Nuh'un Gemisi

Nuh'un Gemisi'ne dünyanın her tarafından büyük bir ilgi olduğuna işaret eden Özen, şunları kaydetti:

"Çalışmalarda jeoradar (GPR) yöntemini de kullandık. Yer altının farklı oluşumlarından ve yer altının homojenliğini bozan farklı nesnelerin ortaya çıkarılması için GPR yöntemini kullandık. Bununla beraber bölge heyelan bölgesi olduğu için silüetin çevresinde akma ve kaymalardan kaynaklı silüetin zarar görme durumunu ve boyutlarını da ortaya çıkartmak için 3 boyutlu elektrik rezistivite tomografi (ERT) ve GPR çalışmaları yaptık. Bu çalışmaları sahada yaklaşık 10 günde tamamladık. Şimdi veri işlem aşamasındayız. Veri işlem aşamasını da gelişmiş programlarla arazide aldığımız verileri işleyerek o bölgedeki yer altının 2 ve 3 boyutlu görüntüleriyle silüetin çevresine göre farklı kalıntıların oluşma durumunu ve heyelan tehlikesinden etkilenme durumunu ortaya çıkartmayı amaçlıyoruz."