'Oğlumun kemiklerinin olduğu kutuyu verdiklerinde Diyarbakır başıma yıkıldı'
.
Diyarbakır'da sokağa çıkma yasakları sırasında ölen oğlunun kemikleri yedi yıl sonra adliyede bir kutu içerisinde verilen Ali Rıza Arslan, "Hiç beklemiyordum, gözlerim karardı, nefesim kesildi" dedi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan çatışmalarda ölen Hakan Arslan’ın kemikleri 7 yıl aradan sonra 29 Ağustos günü babası Ali Rıza Arslan'a teslim edildi. Diyarbakır Adliyesi’nde dosyayla ilgilenen savcının odasında bekletilen Arslan’ın kemiklerinin bir kutu içerisinde babasına verilmesi gündem oldu.
BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e konuşan baba Arslan, yaşadıklarını anlattı. Oğlunun kemiklerini adliye binasından teslim alacağından habersiz olduğunu söyleyen Arslan şöyle konuştu:
"Ne savcı vardı ne de hakim, bir memur vardı, 28 yaşındaki oğlumun kemiklerinin olduğu kutuyu dolaptan çıkarıp elime verdiler, bunu hiç beklemiyordum, gözlerim karardı, nefesim kesildi, sanki o an tüm Diyarbakır başıma yıkıldı. İçinde oğlumun kemiklerinin olduğu o kutuyu nasıl teslim aldım, nasıl götürdüm hatırlamıyorum, kahroldum."
CENAZEYİ MORGDAN ALMAYI BEKLİYORMUŞ
İki yeğeniyle beraber bir gün önce Karayazı’dan Diyarbakır’a geldiğini söyleyen Ali Rıza Arslan, cenazeyi Adli Tıp morgundan tabutla teslim almayı bekliyormuş:
"Cenazeyi teslim almamız için resmi evrakları almak için adliyeye gitmiştim, yeğenlerim oteldeydi, onları uyandırmadan belgeleri almak için erken çıktım ve belgeyi alıp daha sonra Adli Tıp’a beraber gideriz diye düşündüm. Adliye binasına gittiğimde sadece bir memur vardı. Bir odaya gittik, memur dolaptan çıkardığı bir torbayı da verdi, meğer torbadaki kutuda oğlumun kemikleri varmış. Kutuyu teslim eden personel de mahcuptu. 'Bu yapılan insanlığa sığmaz' diyebileceğim hiçbir yetkili yoktu orada. Personele bir şey söylemeye de kıyamadım."
DİYARBAKIR BAROSU SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Diyarbakır Barosu, mevzuata göre kemiklerin bir tabutta teslim edilmesi gerektiğini söyleyerek yaşanan bu durumu kınayan bir açıklama yaptı ve sorumlu savcı hakkında suç duyurusunda bulundu. Hakan Arslan’ın kemiklerinin bir kutu içinde adliyede babasına teslim edilmesinin insancıl hukuk normları, toplumsal, kültürel ve inançsal değerler açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Diyarbakır Barosu, bu uygulamadan dolayı Cumhuriyet Savcısı hakkında HSK’ye suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde Hasırlı Mahallesi’ndeki Katolik Kilisesi ve Hasırlı Mescidi arasındaki alanda kazı çalışması yürüten ekipler, 7 Şubat 2021’de toprağa gömülü kemiklerle karşılaştı. Adli Tıp Kurumu (ATK) morguna kaldırılan kemiklerin, 22 Ocak 2016’da yaşamını yitirdiği ve Hasırlı Camisi’nin yanına defnedildiği yönünde bilgiler bulunan Hakan Arslan'a ait olabileceği belirtildi. Arslan'ın, Erzurum'da yaşayan ailesi bulunan cenazenin çocuklarına ait olabileceği gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu. Başvuru üzerine kimlik tespiti için 2016 yılında baba Ali Rıza Arslan’dan alınan DNA örneği Hakan Arslan'ınki ile yüzde 60 oranında uyuştu. Fakat kesin kimlik teşhisi için Başsavcılığın talimatı doğrultusunda ekim ayı başında anne Melike Arslan’dan da DNA testi için kan örneği alındı. 18 Kasım 2021 tarihinde çıkan sonuca göre yüzde 95 DNA uyumu ile cenazenin Hakan Arslan’a ait olduğu belirlendi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.