'OHAL Kürdistan'da 40 kere ilan edilmiş'

'OHAL Kürdistan'da 40 kere ilan edilmiş'

“Takrir-i sükûn bunun tarihsel başlangıcı sayılabilir. 1925 Şeyh Sait isyanına karşı çıkan o kanundan sonra birinci dünya savaşına giden yolda ilan edilmiştir

A+A-

 

15 Temmuz 2016 da Darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen ve 3 aylık sürelerle iki kez uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) 3 ay daha uzatılmasını öngören tasarının 3 Ocak Türkiye Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle üçüncü kez uzatıldı.

Tarihçi, Ayşe Hür’in dihaber’ da OHAL'ı değerlendirdi;

“Takrir-i sükûn bunun tarihsel başlangıcı sayılabilir. 1925 Şeyh Sait isyanına karşı çıkan o kanundan sonra birinci dünya savaşına giden yolda ilan edilmiştir. 2. Dünya savaşı sırasında, 60, 71, 80 dönemlerinde sürekli sıkıyönetim olmuştur. 80’lerden sonra 90’lı yılarda Türk bürokratların, entelektüellerin Güney Doğu Anadolu ya da Doğu Anadolu dediği Kürtlerin de Kürdistan dediği coğrafyada belki 40 kere OHAL ilan edilmiş” hatırlatmalarında bulundu. 

‘osmanlidan beri ilk kez yaşanan bir şey’

Kürt illerinde ilan edilmiş OHAL’lerin son derece katı olduğuna vurgu yapan Hür, “Daha gaddar, kitlesel ölümlerin olduğu veya faili meçhul diye adlandırılan ölümlerin olduğu bir süreçti. Batı bunun bu kadar sertini hiç yaşamadığı için, darbe dönemleri dışında çok algılayamıyordu. ‘Ne diyor bunlar. Ne olmuş yani OHAL ise’ diyorlardı. Ki orada kırsal bölgeleri kontrol ediyordu askerler, yol kesiliyordu, bilmem kaç kilometrede bir karakollar oluyordu. Şüphelendiğini alıp götürüyor, kaybediyordu.

Bugün onu yaşamıyoruz. Ama bugünkü OHAL’de başka bir şey var. Kanun Hükmünde Kararname yetkisini iktidar öylesine ölçüsüz ve pervasızca kullanıyor ki hiçbir dönemde olmadığı kadar sistemin her şeyine müdahale ediyor" diye konuştu. Hür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesela Üniversitelerde rektör seçimlerini kaldırıyorlar. Atama yöntemini getiriyor veya müsadere yöntemini olağanlaştırıyor. Bir sermaye aktarımı yapılıyor. Şuanda kendi iç çatışmalarından dolayı Fethullah Gülen cemaatinden kendi kanadına aktarıyor. Ama bu ilerde daha yayılabilir. Burjuvaziye, Kürtlere, liberallere veya kendisine muhalif gördüğü, gücünü kısmak ihtiyacı duyduğu bütün kesimlere karşı kullanabilir. Bu Osmanlıdan beri ilk kez yaşanan bir şey” diye savundu. 

‘Mağdurlar grubu yaratiyor’

Müsadere’nin Cumhuriyet tarihinde ve diğer dönemlerde hiç bu kadar yoğun yaşanmadığını aktaran Hür, şöyle devam etti: “1927, 1938’de Kürt bölgelerinde isyanlardan sonra devletin Kürt topraklarına el koyması vardı. Ama orada onun mali boyutu büyük değildi. Bugün çok büyük servet transferleri oluyor. Tabii gayri Müslimlere yönelik sermaye transferlerini bunun dışında tutarak söylüyorum. Bir diğeri ise KHK’ler çok önemli bir kadrolaşmaya neden oluyor. Orduda, poliste, eğitim kurumlarında, maliyede, dış işlerinde, iktidar kendisine muhalif gördüğü bütün kesimleri tek bir torbaya koyarak ve onları nerdeyse bir ömür boyu da işte darbecilikle etiketleyerek, hayatın dışına atıyor. Ancak bu müthiş bir memnuniyetsizler ve mağdurlar grubu yaratıyor ki bunun ilerde nasıl bir geri dönüşü olacağını hepimiz göreceğiz. Bence çok kötü bir geri dönüş olacak diye düşünüyorum.” 
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.