OSMAN AYDIN YAZDI: BİR ŞİİR BİR HİKÂYE
Bu şiirin, Ortodoks kutsal metinlerinden sonra Rus halkı tarafından en çok okunan ikinci yazı olduğu söylenir.
Osman AYDIN
Bugün Kürtlerle ilgili olmayan bir yazı yazmayı ve sizinle bir şiiri ve o şiirin hikâyesini paylaşmak istedim. Arada bir değişikliklerin olması güzeldir.
Bu şiirin hikâyesi gerçektir ve olayı şairin kendisi yaşamıştır.
Dünyanın en tanınmış, en bilinen savaş şiiri olan BEKLE BENİ ‘"Zhdi Meny", şair Konstantin Mikhailovich Simonov tarafından
savaş hattındayken nişanlısı Valentina Serova’ya yazdığı şiirdir.
Kızıl Yıldız ve Savaş Bayrağı gazetelerinde çalışan Simonov, gazetesi tarafından savaş muhabiri olarak Stalingrad cephesine gönderilir. O sıralar Komünist Partisi'ni de üye olur. Stalingrad cephesinde arrtık hem gazeteci hem de yarbay rütbeli bir askerdir ve birliğinin de parti komiseridir.
Bir gece, savaşın amansız bir anı yaşanmaktadır. Simonov beline kadar çamura batmış, sağına soluna şarapnel parçaları düşmekte, başının üzerinden mermiler uçuşmaktadır. O anda bile sevdiği kadını, Valentina Serova’yı düşünür. O anda nişanlaısı Serova’nın yanında olmak tek arzusudur. Simonov çok sonraları o geceyi anlatırken, "Çıldırmamak için Valentina ile konuşmak, ona aşkımı ve özlemimi anlatmak ve mutlaka geri döneceğimi söylemek isteğimi haykırdım" der.
Ünlü BEKLE BENİi şiiri işte o gece yazılmaya başlandı.
Simonov o sıralarda henüz yirmi beş yaşındaydı ve önünde Valentina ile birlikte yaşanacak uzun yılları olduğuna yürekten inanıyordu. İzne çıkan bir askere şiirini verir ve eğer bir gün yolu düşerse şiiri gazeteye bırakmasını söyler.
Simonov şiirinden herhangi bir haber alamaz. Oysa asker şiiri gazeteye ulaştırmış, şiir gazetenin savaşın henüz sıçramadığı şehirlerden birindeki baskısında yayımlanmıştır. Sonra bir gün askerlerden biri şiiri görür ve gazeteden keserek Stalingrad yakınlarındaki bir kasabada yaşayan nişanlısına gönderir.
Şiirden çok duygulanan genç kız da bunu arkadaşlarına gönderince, ortaya o ünlü Bekle Beni fırtınası çıkmış oldu. Bütün bir savaş boyunca her cephede bütün Sovyet ordusunda bu şiir hem subaylar hem de erler tarafından ezberlendi. Yüzlerce değişik biçimde ama hep hüzünlü bir tonda bestelendi.
O dönemde cephede vurulup ölen ya da yaralanan Sovyet askerlerinin kalplerinin üzerine denk düşün göğüs ceplerinde, ya gazeteden kesilip çoğaltılmış ya da el yazması Bekle Beni şiiri çıkardı.
Bu şiirin, Ortodoks kutsal metinlerinden sonra Rus halkı tarafından en çok okunan ikinci yazı olduğu söylenir.
Bekle Beni
Bekle beni, döneceğim ben.
Çok çok, bıkmadan bekle!
Sarı yağmurların
Hüznü basınca,
Kar kasıp kavururken,
Kızgın sıcaklarda – bekle.
Uzak yerlerden mektuplar kesilince
Bekle beni.
Birlikte bekleyenlerin beklemekten
Usandığına bakma, bekle.
Bekle beni, döneceğim.
Unutmak zamanı geldiğini
Ezbere bilenleri
Hayırla anma!
Varsın oğlum, anam
Hayatta olmadığıma inansın,
Dostlarım beklemekten usansın,
Ocak başında toplanıp
Acı şarapla
Yad etsinler beni.
Sen bekle. Onlarla birlikte
İçmekte acele etme.
Bekle beni; döneceğim,
Bütün ölümleri çatlatmak için döneceğim!
‘Şansı varmış…’ desinler,
Beklemedikleri için,
Beni bekleyerek
Düşman ateşinden nasıl
Koruduğunu anlayamazlar.
Sağ kalışımın sırrını yalnız
Senle ben bileceğiz-
Bütün sır -senin
Başkalarının bilmediği gibi beklemeyi bilmende.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.