Osman AYDIN

Devletin Kürt algısı, Kürtlere yönelik tavrı, bakışı ve uygulamaları son yüz yılda değişen bütün iktidarlara rağmen belli bir çizgide ısrarlı biçimde devam etmiştir. Devlet açısından Kürtlere uygulanan hukuksuzluklar rutin hal aldı ve o kadar çok tekrar tekrar yaşandı ki Kürtler için de kanıksanır oldu.

Kürtlere “kardeş” (!) diyen veya Kürtlerin “kardeş” dediği Türk Halkına sormak istediğim çok masum bir soru var:

Aşağıda vereceğim birkaç örnek olaydan sonra Türk Halkı, “kardeş” Kürtlere yönelik bu saldırılar karşısında hangi refleksi gösterdi? Gerçekten merak ediyorum ve bu meraka sahip önemli bir kitlenin olduğuna da eminim.

1- 11 Mayıs 2010 günü Polis tarafından Muğla’da Şerzan Kurt isimli Kürt genci bilerek öldürüldü.

2- 14 Ekim 2019 günü Adapazarı’nda Kürtçe Konuştuğu için altı kişi tarafından dövülen ve sonra da kafasına kurşun sıkılan Şirin Tosun isimli Kürt genci öldürüldü.

3- 15 Ekim 2019 günü Ekrem Yaşlı hastanede eşiyle Kürtçe konuştuğu için darp edildi.

4- 20 Kasım 2019 günü Muğla’nın Ortanca ilçesinde Kürtçe konuştuğu için Mahsun Yasak isimli Kürt genci bıçaklanarak öldürüldü.

5- 16 Aralık 2019 da Sakarya’da Kürt olduğunu söyleyen Kadir Sakçı öldürüldü oğlu B.S. yaralandı.

6- Kürt olduğu için sevgilisi tarafından İstanbul Hava Limanında görevli olan polis memuru intihar etti.

7- Ve dünkü Barış Çakan olayı.

Bunlar sadece birkaç örnek.

Amerika’da, bir Afro-Amerikan genç polis tarafından öldürülünce, çoğu beyazlardan oluşan Amerika halkı devleti protesto etmek için sokaklara döküldü. Ülke çapında protestolar o kadar genişledi ki 25 eyalette sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve ordu göreve çağrıldı.

Türkiye’de Kürt oldukları veya Kürtçe konuştukları için öldürülenlerin katilleri için, manyak, ırkçı, meczup gibi sıfatlar yapıştırılarak olayların unutturulması mümkündür ama Türk halkının bu olaylar karşısındaki duyarsızlığı ve tebessüm eden sessizliği unutulmaz. Kürtler asıl yaralayan bu mütebessim sessizliktir. Sonra da “kardeşlik” kavramını temcit pilavı gibi ısıtıp Kürtlerin önüne sürmek en hafif tabiriyle saygısızlıktır. Kürtlere asıl acı veren bu.

Örneğin Mısır’da, Bosna’da , Bulgaristan’da Almanya’da kümesten kaçan bir tavuk için yas bağlayan bu halkın “kardeş” dediği Kürtlere yapılan bunca saldırı ve zulme karşı üç maymunu oynaması Kürtlerin onurunu zedelediğini bilmezler mi?