Osman Baydemir: ‘’Bu devletin demokratik bir cumhuriyete dönüşeceği yok’’

Osman Baydemir: ‘’Bu devletin demokratik bir cumhuriyete dönüşeceği yok’’

Londra’dan yayın yapan Telgraf Aktuel dün Diyarbakır eski Belediye başkanı ve Urfa milletvekili Osman Baydemir ile bir söyleşi yaptı. Söyleşide öne çıkan yorum ve belirlemeleri videoklipi ile birlikte okuyucularımızla paylaşıyoruz.

A+A-

 

Londra’dan yayın yapan Telgraf Aktuel dün Diyarbakır eski Belediye başkanı ve Urfa milletvekili Osman Baydemir ile bir söyleşi yaptı. Söyleşide öne çıkan yorum ve belirlemeleri videoklipi ile birlikte okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Söyleşinin satır başları şöyle:

-Bu rejimin artık demokratik değerlerle değişmeyeceği, değişmek istemediği bir değil, onlarca kez test edilmiştir. Değişip dönüşecek bir rejim yok karşımızda, yıkılması gereken ve enkazları içerisinde kaybolması gereken, boğulması gereken ceberut bir rejim ile karşı karşıyayız.... Bu rejimin demokratikleşeceği yok, bu devletin demokratik bir cumhuriyete dönüşeceği de yok. Dolayısıyla bu yüzyılın muhasebesinin bir kez daha yapılmasının gerektiğinin vakti gelmiştir diye düşünüyorum.

-Bu devlet maalesef bizim devletimiz değil, bu meclis maalesef bizim meclisimiz değildir. Bunu hepimiz haykırmalıyız.

-Bu devlet Diyarbakır’da meşrutiyetini yitirmiştir, çünkü sandığı ortadan kaldırmıştır. Bu devlet orada bir işgal devletidir, bir sömürge devletidir.

-Özümüze sahip çıkmamız lazım. Özümüzü korumamız lazım. Öze geri dönüş sağlamamız lazım. Oranın (parlamento) maalesef bize artık bir faydası yok.

-Yüz yıldır Kürt milleti dedi ki ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi, kürdün de meclisi olsun, Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürdün de devleti olsun. Bu devlet hepimizin devleti olsun’. Bu devlet ‘hayır’ diyor, ‘ben sizi asimile edeceğim’.

-Bizim öncelikle halkımızın zihin dünyasına ve yürek dünyasına bu devletin ve bu devletin tüm mekanizmalarının artık Kürdün, alevinin veya ötekisinin devleti ve mekanizmaları olmadığı gerçeğini nakış gibi işlememiz lazım.

-O gün gelecek! Ama biz o güne hazır değiliz. Çünkü biz o devletin demokratikleşmesi peşindeyiz. Bu bütün enerjiyi, bütün efor, bütün kurbanları olmayacak bir şey için harcıyoruz, olamayacak bir şey için harcıyoruz.

-Bizim açık açık söylememiz lazım; benim bir coğrafyam var, adı Kürdistan. Ben bir halkım, Kemalist faşistlerin kavgasıyla, islamist faşistlerin kavgasından, bana ne, canınız cehenneme. İkinizin de canı cehenneme... İstanbulunuzdan, Ankaranızdan, İzmirinizden bana ne!

-Bizim bu devlete, açıkça ‘bu devlet benim devletim değildir’ dememiz lazım. Ben demiyorum buna gücümüz var. Buna gücümüzün yetmediğini ben biliyorum. Gücümüz onlara yetmiyorsa, bizim gücümüz kendimize yeter, onların oyunlarının bir parçası olmayalım.

-Türkiye ile İyi komşu olmanın zeminini, duvarlarını adım adım, yavaş yavaş örmenin vakti gelmiştir.

-Şu anda ideolojik hegemonya zamanı değil, şu anda var olma zamanıdır. Milletimizin, bizim var olma zamanıdır. Şu anda milletimiz Rojava’da, Kuzey’de hatta ve hatta Güney’de de, dört parça Kürdistan’da da bir yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü biz bir kez daha 1915’i yaşama riskiyle karşı karşıyayız.

-Tüm ideolojiler Kürt ulusunun ulusal ittifakına kurban olsun. Bütün partilerin siyasi çıkarları ve hegemonik çıkarları Kürt halkının ulusal ittifakına bin kere kurban olsun.

-Siyasal partiler sadece ve sadece araçtırlar; bu ulusu, bu halkı zulümden, esaretten kurtarmanın aracıdırlar. Amaç nedir? Bu halkı özgürlüğe kavuşturmaktır. O zaman bizim araçları amaçların önüne koymamamız gerekir.

Söyleşinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
  • Dr. Zekî BUDAK / 26 Mayıs 2020 16:55

    Gotinên rast kî bêje gavên baş kî bavêje, jıbona gelê Kurd gere em jîrê xwedî derên, Osman Baydemîr jî wan kesan ye, hêvî dikim ku ewjî xwedî derkeve lê gotinên xwe, û berdewam bike. Heta niha car carna bi wî awayî xwe nîşan da yê! Aqubet lê hevalên wî yên dinê bê. Ez bi serbilindî jêre dibêjin whun bi xêr hatin derê neteweperwer an jî were vekirî ye, doza azadiya gelê Kürd û Kurdistan emê hemûyane,her yek ji me bi awayekî hewceye ku xu bixe binê bar qu em karibin hilgirin ev welat ème hemûyane. Merivê ku îroj karibe dengê xwe bilindke, gava bideng bimîne lê hember gel ewê bê rûmet bê, ê dengê bilindke wezıfa xwêya welatparêz î tîne cîh. Roj roja mêrxasî yê ye, roj roja azadî û serxwebûna Kurdistanê ye.
    Rewşa cîhanê lêber çavên me ye gava em kuwetin xwe bikin yek, bi hevre rastbîn, îlankirina serxwebûnê û dewleta kürd gelek hêsane. Tenê astengî jî çar dewletên dagirker û hinek jî hevalên wan karîn astengî derxînin, lê ji sedî not( %90 )ên welatên dünyayê ewê dewleta Kurdistanê nazke û xwedî derkeve. DR. Zekî BUDAK 26 Gülan 2020.

    Yanıtla (1) (0)