Otoriter rejimlerin muhalifleri tutuklama yöntemleri
.
Belarus’un bir savaş uçağı eşliğinde Yunanistan’dan Litvanya’ya giden bir yolcu uçağının rotasını değiştererek başkent Minsk’e indirmesi ve iki yolcusunu tutuklaması otoriter devletlerin sürgündeki muhaliflere yönelik kaçırma eylemlerinin korkunç yöntemlerinden sonuncusunu oluşturuyor.
Foreign Policy dergisindeki yazısında Nate Schnekkan, Beyaz Rusya’nın gerçekleştirdiği hava korsanlığının demokrasilerin yüzleşmesi gereken küresel bir tehdidi yansıttığının altını çiziyor.
23 Mayıs’ta gerçekleşen hava korsanlığında Belarus 26 yaşındaki muhalif gazeteci Raman Pratasevich ile kız arkadaşı Sofya Sapega’yı tutuklamıştı.
Pratasevich, anlık mesajlaşma platformu olan Telegram üzerinden "kitlesel karışıklıkları" organize ettiği iddiasıyla cezai suçlamalarla karşı karşıya bulunurken Sapega’ya ne tür bir suçlama yöneltildiği bilinmiyor.
Olaydan hemen sonra Avrupa Birliği bir soruşturma yapılması ve Belarus’un otoriter lideri Alexander Lukaşenko’nun halihazırda karşı karşıya olduğu AB yaptırımlarının artırılması çağrısında bulundu. Benzer bir hareketin ABD’den de gelmesi bekleniyor.
Lukaşenko’nun gerçekleştirdiği devlet destekli adam kaçırma yönteminin nadir olduğunu belirten Schnekkan, “Ancak Pratasevich'in tutuklanması, otoriter rejimlerin topraklarında kullandıkları acımasız taktikleri dünyanın başka yerlerindeki sürgün muhaliflere ve diaspora üyelerine giderek daha fazla uygulamaya çalıştıklarının en son örneğini oluşturuyor” ifadelerini kullanıyor.
Freedom House Şubat ayında yayınladığı bir raporda sınır dışı etme, gözaltı, örtülü iade, saldırı ve suikastler dahil olmak üzere, 2014 yılından itibaren dünya çapında bu türden 608 vaka yaşandığını ortaya koydu.
Her bölgedeki ve her çizgideki otoriter hükümetlerin,ülkelerinden kaçarak başka yerlere sığınan, giderek daha fazla ağa sahip olarak görünür hale gelen, etkili eleştiriler getiren muhalifleri dayanılmaz bir tehdit olarak gördüklerini ve onlarla mücadele için bu tür yöntemlere başvurduklarını aktaran Schnekkan, son yılların en sarsıcı örneğin 2018 yılında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda Suudi hükümeti tarafından gönderilen bir ölüm timi tarafından öldürülmesi olduğunu belirtiyor.
“Bu tür ihlalleri tetikleyen ana faktör basittir: otoriterler arasındaki bir cezalandırılmamazlık duygusu” diyen Schnekkan, Muhammed bin Selman’ın, Kaşıkçı'nın öldürülmesindeki açık suç ortaklığına rağmen, Suudi Arabistan'ın fiili lideri olmaya devam ettiğine vurgu yapıyor.
Benzer şekilde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’nin uluslararası medyaya verdiği röportajlarda Ağustos 2020'de sürgündeki muhalif Paul Rusesabagina'yı kaçırmak için yürüttüğü operasyon hakkında övündüğünü belirten Schnekkan, Lukawenko ve diğer otoriterlerin bu durumu açıkça not ettiklerini, Beyaz Rusya’nın Ryanair uçağını kaçırıp Pratasevich'i tutuklamasının yeni bir emsal oluşturmağıdını ifade ediyor.
Otoriterlerin muhalifleri hedef alırken, muhaliflere ev sahipliği yapan ülkelerin kendilerinden olmayan bu kişiler için kendileriyle kavga etmeyeceklerini hesaplayarak hareket ettiklerini de belirten Schnekkan, “Bu çirkin eğilimi durdurmanın tek yolu, Lukaşenko dahil olmak üzere faillere karşı sert tepki vererek ve otokratlara bu tür suçları işledikleri için çok yüksek bir bedel ödeyeceklerini göstererek bu kumarı çok daha riskli hale getirmektir” diyor.
Schnekkan’ın verdiği bilgilere göre daha önce Fransa 1956'da Cezayir'in bağımsızlık lideri Ahmed Ben Bella'yı ele geçirmek için Cezayir üzerindeki uçağı inişe zorlamıştı. 2010 yılında da İran, Dubai’den Kırgızistan’a giden bir uçağı Tahran’a indirerek Sünni militant bir grubun liderini tutuklamıştı.
Ancak son yıllarda yurt dışından muhalif kaçırma konusunda sicili en kabarık ülke Türkiye. “Türkiye, Temmuz 2016'da Recep Tayyip Erdoğan hükümetine karşı başarısız bir darbe girişiminden bu yana dünya çapında küresel bir örtülü iade kampanyası yürüterek bu yaklaşımı daha da ileri götürdü” diyen Schnekkan Türk hükümetinin Bulgaristan, Gabon, Kosova, Malezya ve Pakistan gibi en az 17 ülkede muhalif veya sürgünleri gözaltına almaları için yerel makamlara baskı yaptığını veya iade etmeleri için bu ülkeleri ikna ettiğini
belirtiyor.
Sahte yasal işlemlerden sonra, tutukluların kötü muameleye maruz kalabileceği bir ülkeye geri göndermeyi yasaklayan uluslararası hukuk açıkça ihlal edilmesine rağmen tutuklular Türkiye'ye teslim edildi. Ankara, bu yöntemlerle 100'den fazla insanı Türkiye'ye getirdiğini iddia ediyor. Çin de Uygur ve Tibetli aktivistlere, Çin Komünist Partisi’ni eleştirenlere karşı benzer uluslararası kampanyalar düzenliyor.
Pekin, Çin ile ekonomik bağlara bağlı olan ülkelerdeki yerel yetkililere yoğun baskı uygulayarak, muhaliflerinin birçoğunun tutuklanmasını sağladı. Bu tür bir baskı ile Çin 2015'te Tayland'dan 100'den fazla kişinin ve 2017'de Mısır'dan en az bir düzine kişinin iadesini sağladı.
Sınırötesi baskının yaygın diğer bir taktiği de, otoriter rejimlerin Interpol'e erişimini kötüye kullanması oluşturuyor. Yaygın olarak bilinenin aksine, Interpol bir kolluk kuvveti değil, bir iletişim platformudur. Rolü, ulusal polis departmanları tarafından talep edilen bildirimleri küresel bir kolluk kuvveti kurumları ağına bildirmektir.
Interpol’ün kuralları sistemin siyasi amaçlarla kötüye kullanılmasını yasaklasa da, kuruluşun yapılan talep
selini inceleme kapasitesi azdır. Sadece 2019'da Interpol 13 binden fazla kırmızı bülten yayınladı. Rusya, sistemi bu şekilde kötüye kullanmakta en başarılı ülke durumunda; Moskova, şu anda Interpol sisteminde bulunan halka açık Kırmızı Bültenlerin yüzde 38'ini oluşturuyor.
Belarus’un son hava korsanlığına karşı Avrupa ve ABD’nin uyguladığı yaptırımların geçici olacağını ve Belarus’un bunu tolere edebileceğine vurgu yapan Schnekkan, Avrupa ülkelerinin Belarus hava sahasını kullanamamasının Avrupa ülkelerine de zarar vereceğini, bu durumun farkında olan Belarus ve diğer otokratik ülkelerin pazarlık yapacakları konuları çok iyi kullandıklarının altını çiziyor.
/Ahval
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.