PAK Başkanı Özçelik: Kürdistan üzerindeki bütün yasaklar ortadan kaldırılmalı
.
PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Türkiye devlet yöneticileri ve siyasetçilerinin Kürdistan konusunda çifte standartlı davrandıklarını belirterek, “İşlerine geldiğinde Kürdistan’ı kabul ediyorlar, işlerine gelmediğinde yok sayıyorlar işlerine gelmediğinde de Kürdistan Bayrağı için ve Kürdistan sözcüğünü kullandığı için hapis cezaları kesiyorlar” dedi.
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın “Kürdistan neresidir” sorusuna verdiği yanıtı değerlendirdi.
PAK’ın yasal bir parti olduğunun altını çizen Özçelik, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi bütün partilerin bütçelerini her yıl inceler ve gerekli çalışmalardan sonra ya onaylar ya da gerekli uyarı ve ihtarlarda bulunur. Daha önceki bütçelerimiz de onaylanmıştı. 2018 bütçemiz de Anayasa Mahkemesi tarafından onaylandı ve en önemlisi bu kararlar resmi gazetede yayınlanıyor. Kürdistan Özgürlük Partisi’nin 2018 yılı bütçesi onaylanmıştır diye karar var. Bu aynı zamanda Kürdistan Özgürlük Partisi’nin ve Kürdistan ismindeki partilerin de yasal kimliklerinin onaylanması anlamına geliyor. Bu anlamda Türkiye devlet yöneticilerinin çoğu kendi yasalarından da habersiz ve önemli bir kısmı da önyargılı yaklaşıyor. Gerçekten yasalarından habersiz olanlar da var ama önyargılı bir şekilde bu tür soruları gündeme getirenler de vardır.
Kürdistan Özgürlük Partisi yasal bir partidir, yaptığı iki kongre Anayasa Mahkemesinin resmi gazetede yayınlanmış olduğu karar ve işçileri bakanlığının Lütfü Türkkanı’ın sorusuna verdiği cevap bire bir Türk devlet yöneticilerinin ve kurumlarının Kürdistan Özgürlük Partisi’ni ve tabii ki doğal olarak Kürdistan ismini, Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi’nin de onaylanması anlamına geliyor. Bu hepimiz için bütün Kürtler için bütün Kürdistanlılar için ve aynı zamanda düşünce ve örgütlenme özgürlüğünden yana olan her kesim açısından bir kazanımdır bunu böyle değerlendirmek lazım.”
Lütfü Türkkan’ın Kürdistan neresidir sorusuna da yanıt veren Özçelik, şöyle devam etti:
“Türkiye devlet yöneticileri, siyasetçileri bu konuda çifte standartlı davranıyorlar. İşlerine geldiğinde Kürdistan’ı kabul ediyorlar, işlerine gelmediğinde yok sayıyorlar işlerine gelmediğinde de Kürdistan Bayrağı için ve Kürdistan sözcüğünü kullandığı için hapis cezaları kesilmiştir. Birçok arkadaşımıza Kürdistan partilerin, siyasetçilerin yazar ve aydınların maruz kaldıkları bir haksızlıktır. Kürdistan tarihsel etnik milli coğrafik bir kavramdır. Bir ülkenin adıdır, binlerce yıldır bilinen bir ülkenin adıdır ve bu ülke eğer Türkiye devleti gerçekten de Kürdistan nedir? Sorusuna kendi tarihinden bir baksa, zaten cevabını bulabilecektir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Selçuklulardan başlayarak, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu döneminde ittihat ve terakki döneminde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunda oluşan ilk meclis dönemi ve Kürtlerle görüşmelerde, hepsinde yüzlerce doküman var. Kürdistan eyaletleri kurulmuş, Kürdistan beyleriyle mutabakatlar var, Kürdistan ismi Osmanlı İmparatorluğunun eğitim müfredatlarında yer almıştır. En son Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok net bir şekilde bazı partilere cevap vermişti, Kürdistan neresidir diye soruyorsunuz e tarihinize bakın doğu ve güney doğuya Kürdistan denilmiştir’ diye cevap vermiştir.
Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti devleti yöneticileri, siyasetçileri çifte standartlı tutumları bir tarafa bırakarak Kürdistan gerçekliğini kabul etmeye çağırıyoruz. Bu gerçeklik aynı zamanda Türkiye ve Kürdistan halkları arasındaki diyaloğun sorunların çözümünü de önemli bir parametresidir. Kürt milleti vardır, Kürt dili vardır bir ülkede yaşıyor Kürtler. Bu gerçeğin kabul edilmesi lazım. Kürdistan üzerindeki bütün yasakların ortadan kaldırılması lazım.”
Özçelik, “Mecliste Kürdistan sözcüğü kullandığı için on bin tane ceza veriliyor, Meclis’te Kürtçeye bilinmeyen dil diye kayıtlar tutuluyor, böylesi bir anlayış böylesi bir yaklaşımla hiçbir yere varılamayacak” dedi.
Türkiye’de Kürt sorununun devam ettiğini ifade eden Özçelik, “Cumhurbaşkanı Erdoğan dün biz Kürt sorununu çözdük diyor. Kürt sorunu çözüldüyse hala niye mecliste Kürtçe için bilinmeyen dil deniyor. Hala niye Anayasa’da ve tüm yasalarda Kürt ve Kürdistan adına her şey yasak? Demek ki bu sorun çözülmemiştir. Bu nedenle de biz Türkiye devlet yöneticilerine bir kez daha çağırıda bulunuyoruz, buyurun diyaloğun ve siyasal çözümün çok net ön adımları var. Kürtlerin varlığını kabul edin, Kürt dili üzerindeki yasakları kaldırın, ana dilde eğitim hakkını Kürtçenin resmileşme hakkını yasal ve anayasal güvencelere kavuşturun” diye konuştu.
Rûdaw
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.