Diyarbakır’ın Kulp ilçesi yakınlarında yere döşenen patlayıcı maddelerin patlatılması sonucunda, 12.09.2019 günü 7 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi de yaralandı. Bu saldırıyı kınıyoruz. Kimler tarafından yapıldığına bakmaksızın, sivilleri hedef alan her türlü terör saldırısını kınadık ve tereddütsüz kınamaya devam ediyoruz.

Türkiye Devleti, halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmak, sivil, siyasi, demokratik yol, yöntem ve araçlarla sorunların çözümünün önünü kesmek için ülkemizin Kuzey, Güneybatı(Rojava), Güney parçalarında çok boyutlu saldırılarını sürdürmektedir. PKK de barikat ve hendek siyasetiyle, halkımıza, davamıza zarar veren silahlı eylemleriyle, Türkiye Devleti’nin bu saldırılarına daha elverişli zeminler yarattı, yaratmaya devam ediyor.

Türkiye Devleti’nin bu saldırıları ve savaş siyaseti devam ettiği sürece; PKK halkımıza zarar veren bu silahlı eylemlerine devam ettiği sürece ölüm, yıkım hep kapımızda olacaktır.

Cumartesi Anneleri'nin ve HDP Binası önünde oturan anaların meşru, insani eylemlerini tartışma konusu yapmak, yok saymak vicdansızlıktır. Anaların bu insani eylem ve tepkilerini yok saymak da, kimi kirli siyasi hesaplarla istismar etmek de kabul edilemez. Anaların bu istem ve duyguları, süren savaşın ve her türlü hak ve özgürlüğün ayaklar altına alınmasının ürünüdür.

Türkiye Devleti’nin bu saldırıları ve savaş siyaseti devam ettiği sürece; PKK halkımıza zarar veren bu silahlı eylemlerine devam ettiği sürece; her gün Kulp’ta, Kızıltepe’de, Diyarbakır ya da başka bir yerleşim biriminde, halkımız bu savaş ve eylemlerin kurbanı olmaktan kurtulamayacaktır.

Ölümlere son vermek, sivil, demokratik, siyasi çözüme yol açmak için, Türkiye Devleti derhal bu savaşa ve saldırı siyasetine son vermelidir. PKK de, Türkiye devletinin bugün izlediği siyasete endekslenmeden, Türkiye Devleti’nin saldırı siyasetine daha elverişli zeminler hazırlayan bu silahlı eylemlerine derhal son vermelidir.

Halkımızın, milli, demokratik hak ve özgürlükleri savaşa endekslenemez, savaş bahanesi ile sürüncemeye bırakılamaz, göz ardı edilemez, reddedilemez. Buna tüm gücümüzle hayır diyebilmeliyiz.

Gerçek bir siyasi, sivil, demokratik çözüm için acilen adım atılmalıdır. Kürt, Kürdistan halkının milli, demokratik hak ve özgürlüklerini esas alan bir anlayışla en geniş Kürt ve Kürdistani kesimler, Kürdistani Partiler çözüm için muhatap alınmalıdır.

13.09.2019

PAK Basın ve İletişim Bürosu