PAK(Partîya Azadîya Kurdistanê-Kürdistan Özgürlük Partisi), yaptığı açıklamada 33yıl önce Güney Kürdistan'da Saddam Hüseyin Liderliğindeki Irak devletinin Barzan'da Kürt halkına yaptığı uygulamaların jenosid olduğunu belirterek bunlardan birinin 31 Temmuz 1983 tarihinde Barzan'da yapılan Enfal olduğunun altını çizdi.  
Kürdistan tarihinde bu gibi uygulamaların sıkça yapıldığı belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"Saddam Hüseyin liderliğindeki Irak devleti, 33 yıl önce bugün, genel olarak Kürt halkını özel olarak ulusal hareketin en direngen kesimini oluşturan Barzanileri adeta tarihten silmek için yoğun ve kapsamlı bir saldırı başlattı. Bu saldırı, adını Enfal suresinden alan, katliam ve ganimet anlamına gelen El-Enfal adıyla başlatıldı. Bu saldırılar neticesinde,onbinlerce insan katledildi, köyler , camiler, kiliseler yakıldı,yıkıldı,  insanlar göçertildi, çocuklar gasp edilerek köleleştirildi, kadınlar ganimet olarak alındı ve satıldı."
Enfal katliamlarının en vahşi örneklerinden birinin, 31 Temmuz 1983 yılında Barzani aşiretine karşı işlendiğini ve yaşları 7 ile 85 arasında değişen 8 bin erkek, Barzanilerle meskun bölgedeki köy ve kasabalardan toplandığını vurgulanan açıklamada, Kürtlerin  Erbil’e bağlı Kuştepe"de kurulan Kudüs ve Kadisiye adındaki kamplara hapsedildiği hatırlatıldı.  Barzani erkeklerinin bu kamplarda  günlerce aç ve susuz bırakıldıları belirtilerek olmadık eziyetlere maruz kaldıklarını ve nihayetinde bu insanların kaybedildiği vurgulandı. Yapılan açıklamada bu insanların akibetleri ile ilgili olarak  "Bu insanlara ne olduğu bugün dahi bilinmemektedir. Aradan 33 yıl geçmesine karşın bu 8 bin kişiden hiçbir haber alınamamıştır. Bu insanlar imha edilerek, bugüne kadar nerede oldukları bilinmeyen toplu mezarlara gömüldüler.
Enfal Katliamında Toplu Mezarlar Yapıldı
Enfal saldırıları neticesinde 182 bin Kürt ortadan kaldırıldı; kimisi öldürülüp toplu mezarlara gömüldü, kimisi “Saddam’ın Fedaileri” ile “Saddam’ın Çocuklar ordusu”na verildi, geriye kalan kadın ve kız çocuklar ise Arap şeyhlerine cariye niyetine satıldı. Öldürülenlerin nereye gömüldüğü, cariye olarak satılan kadın ve kız çocukların ise kimlere satıldığı ve hayatta olup olmadıkları bu gün dahi bilinmemektedir." görüşlerine yer verildi.
Irak hükümetince gerçekleştirilen enfal hareketlerinde yapılan katliamlarının tek sebebi bu insanların Kürt ve Kürt olma bilincini taşıdıklarının altı çizildiği açıklamada,
"8 bin Barzani erkeğinin Enfal edilmesinin başlıca nedeni, hiç kuşkusuz ki onların Kürt olmasıdır. Fakat Barzanilerin özellikle Enfal edilmesinin bir başka nedeni daha var ki, o da  Barzanilerin , Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesinde oynadıkları  roldür. Her şart altında kimliklerine ve yurtlarına sahip çıkmış, asla teslim olmamış, imkan buldukları her dönemde 7’den 70’e halk olarak direnmişlerdir.Genel olarak Güney Kürdistan, özel olarak Barzan, Irak yönetimine girdiği 1923 yılından itibaren kesintisiz bir direnişin ana üssü olmuştur. Barzanilerin ve Barzan bölgesinin sömürgeciler tarafından özel bir muameleye tabi tutulmasının sebebi budur." Barzanilerin ve Barzan bölgesinin özel bir uygulamaya tabi tutulduğu vurgulandı.
Katliamlar Kürt Halkının Özgürlüğe Olan İnancını Kıramadı
Bütün bu katliam ve jenosidlere karşın Güney Kürdistan halkı  ve onun özgürlük mücadelesi yok edilemediği, Halebçe, enfal ve diğer katliamlarda katledilen yüzbinlerce şehidin kanıyla, bugün Güney Kürdistan Federe Devleti kurulmuş; ve bugün bu devlet bağımsızlığa doğru yol aldığı belirtildi.
Yapılan açıklama, Enfal şehitleri bir kez daha anılarak,"Güney Kürdistan’ın bağımsızlık ilanı, Barzan Enfal şehitleri ve tüm Kürdistan şehitleri için en büyük, en onurlu hediye  olacaktır.  Barzanilere yönelik  Enfali bir kez daha şiddetle lanetliyor;  bu katliamda şehit düşenler  ile birlikte  tüm Kürdistan şehitlerini saygıyla anıyoruz." şeklinde yapılan katliam lanetlendi.