PAK'tan yeni Suriye Anayasası için Rojava'daki Kürt partilerine çağrı
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Basın ve İletişim Bürosu’ndan yapılan açıklamada: “yeni Suriye Anayasası Görüşmeleri’ne Rojava’dan tüm Kürt partileri mutabakatla ortak bir heyetle katılmalıdırlar.” denildi
Haber Merkezi- Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Basın ve İletişim Bürosu’ndan yapılan açıklamada: “yeni Suriye Anayasası Görüşmeleri’ne Rojava’dan tüm Kürt partileri mutabakatla ortak bir heyetle katılmalıdırlar.” denildi
PAK Basın ve İletişim Bürosu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“30 Ekim 2019 günü Cenevre’de Yeni Suriye Anayasası Görüşmeleri başlıyor.
Bu görüşmeler başlamadan önce, Güneybatı Kürdistan'ı (Rojava Kürdistanı’nda) yeni ve karmaşık bir sürece sürükleyen, devletlerarası bir plan uygulandı.
Türkiye Devleti’nin 9 Ekim 2019 günü Donald Trump’ın yeşil ışık yakmasıyla Rojava Kürdistanı’na saldırması ve Amerika ile imzalanan Ankara Mutabakatı, akabinde Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Soçi Mutabakatı, Rojava Kürdistanı’nda Kürtlere yapılan devletlerarası bir balans ayarıydı.
Ankara ve Soçi Mutabakatları sonrasında Amerika’nın HSD ile ilişkileri tekrar sürdürmesi, Amerikan yetkililerinin Kürtleri ‘ezdirmeyecekleri’ne dair açıklamaları, tam da bu balans ayarının göstergesidir. Kürtlerin Rojava Kürdistanı’nda bir siyasi statü elde etmelerine şimdilik ‘dur’ denildi; ama bu Kürtlerin bütünüyle gözden çıkarıldıkları anlamına gelmez.
ABD Kongresi’nin çoğunluğunun Kürtlere yapılan saldırıya ve yüzüstü bırakılmalarına karşı gösterdiği tepki, Avrupa Birliği’nin Kürtlere verdiği destek, Putin’in ‘ Şam ile diyalog temelinde Kürtlerin hak ve hukuklarının sağlanmasına yaptığı vurgu; önümüzdeki süreçte Rojava Kürdistanı’nda Kürtlerin izlemesi gereken politika bakımından oldukça önemli birer destek faktörü oluşturmaktadırlar.
Sahada güçlü olmanın masada da bir adım önde olmak anlamına geldiğini çok iyi bilen Türkiye ve Suriye Devletleri, Yeni Suriye Anayasa’sı ile ilgili görüşme masasına bir ay öncesine nazaran biraz daha avantajlı bir şekilde oturacaklardır. Zaten Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na saldırısındaki ana hedeflerden biri de bunu sağlamaktı.
Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Kürtlerin, oluşan yeni tabloyu olumlu yönde etkilemeleri, terse çevirmeleri, Yeni Suriye Anayasası’nda milli, demokratik, kolektif haklarının yer almasını sağlamaları mümkündür.
Mevcut durumda Yeni Suriye Anayasası Komitesi’nde Kürtler adına sadece 2 ENKS temsilcisi bulunuyor. TEVDEM, PYD adına temsilci yok. Bu durum ağırlıklı olarak Türkiye'nin PYD'ye uyguladığı ambargo sonucu da olsa, mevcut sorunu daha da karmaşık hale getiren ciddi bir durumdur.
Bugün, Ankara ve Soçi Mutabakatlarına rağmen, Yeni Suriye Anayasası’nda ve Suriye’nin, Rojava Kürdistanı’nın geleceği konusunda ilgili tüm taraflar bir mutabakata varıncaya değin, savaşta taraf olan bütün güçlerin bir an önce Güneybatı Kurdistan’ı terk etmesi ve bu bölgenin BM’ye bağlı tarafsız bir gücün denetimine verilmesi tüm Kürtlerin ortak talebi olarak dünya devletlerine sunulmalıdır. Avrupa Birliği’nin bu yönde bir girişimde bulunması oldukça önemlidir.
Bundan sonraki süreçte, Yeni Suriye Anayasası görüşmelerinde, masada, uluslar arası diplomaside ve siyasette Kürtlerin kalıcı kolektif milli, demokratik kazanımlar elde edebilmelerinin, Rojava Kürdistanı’nda demografik yapıyı değiştirmeye yönelik her türlü uygulama ve siyasetin önüne geçebilmenin ilk ve temel anahtarı, ENKS, TEVDEM ve diğer tüm Kürt partilerinin askeri, siyasi, ekonomik, idari, diplomatik kapsamlı ortak bir yönetim ve tutumu içeren yeni bir mutabakat oluşturmalarıdır.
Kürt partileri kendi aralarında bir mutabakat sağlarlarsa, bu, Yeni Suriye Anayasası toplantılarına tüm Kürt partilerini temsilen ortak bir heyetin katılmasını kolaylaştıracak ve bu heyet Kürtlerin haklarının tanınmasında daha etkin bir rol oynayabilecektir.
Rojava Kürdistan’ında oluşturulacak ortak bir milli mutabakat, anayasa görüşmeleri dahil Suriye ile ilgili tüm uluslararası toplantılarda Avrupa’da azımsanmayacak güç ve etkinliğe sahip Kürt diasporasını da bütünlüklü bir şekilde hareket geçirecek, Kürtlerin dayanışma ve hareket birliğini daha da güçlendirecektir.
Bir başka önemli görev de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi(IKBY) ve Başkan Sayın Mesut Barzani’ye düşmektedir. Irak Kürdistan Bölgesel Parlamentosu ve Hükümeti, Başkan Sayın Mesut Barzani, Kürdistan’ın diğer parçalarındaki siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve şahsiyetler Rojava Kürdistanı’nda milli bir mutabakatın sağlanması ve halkımızın milli demokratik hak ve özgürlüklerinin siyasal, barışçıl, diplomatik yollarla kazanılabilmesi için zaman kaybetmeksizin aktif bir rol almalıdırlar.
Özellikle Başkan Sayın Mesut Barzani’nin bu konuda zor ve tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu düşünüyoruz. Bütün Rojava Kürdistanı’ndaki partilerin hemen hemen hepsinin kabul edebilecekleri en etkili mercii Başkan Sayın Mesut Barzani’dir. Bu gerçeklik tüm Kürtler için de bir kazanımdır. Başkan Sayın Mesut Barzani öncelikle Rojava Kürdistanı’ndaki Kürt partilerini bir araya getirerek bir mutabakat oluşturmaları yönünde inisiyatif almalıdır. Başkan Sayın Mesut Barzani Başkanlığı’nda dört parça Kürdistan’dan, tüm dünya Kürtlerinden temsilcilerin içinde yer alacakları bir Milli Koordinasyon Merkezi oluşturulmalı ve hem Rojava Kürdistanı’ndaki partilerin mutabakat sağlamaları konusunda, hem de ortak bir uluslar arası diplomasinin geliştirilmesi yönünde hemen gerekli adımlar atılmalıdır.
Kürtlerin Rojava Kürdistanı’nda yeni siyasal kayıplar yaşamamaları için, Kürt partilerinin mutabakatı gerçekten de tarihsel öneme sahip yaşamsal bir ihtiyaçtır ve bundan sonraki sürecin yol haritası da buna göre şekillenecektir.”
30.10.2019
PAK Basın ve İletişim Bürosu
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.