PETROL SAVAŞI HALEN DEVAM EDİYOR
Mezopotamya da 3.000 yıl önce petrol sızıntılarına rastlanmıştı. Ne işe yarayacağını kimse bilmiyordu. Ortadoğu coğrafyası bir petrol havzasıydı. Kürt dilinde petrolün adı (Neft) dir. Babil şehrine yakın, Fırat Nehrinin üzerindeki Hit bölgesiydi. “Bugünkü Bağdat bölgesi.”
Asırlar sonra Mezopotamya da olduğu gibi, Avrupa’nın değişik bölgelerinde de petrol sızıntılarına rastlandı. “O zaman Galiçya; Polonya’nın, Avusturya’nın ve Rusya’nın bir parçasıydı.” 1853 yılında Galiçya da keşif edilen petrolün nasıl kıymetli bir ham madde olduğu anlaşıldı.
Petrolün keşfiyle beraber; İngiltere, Rusya, Almanya, ABD ve Fransa devletleri aralarında amansız bir mücadele başladı. Bu beş devlet ekonomi alanında birbirileriyle uğraşırken savaş hazırlıklarını ihmal etmiyorlardı. 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı Petrol Paylaşım Savaşıydı.
Bu devletler, petrol sahalarının olduğu alanlara, arkeoloji mühendislerini ajan olarak kullanıyorlardı.
Beklenmedik bir gün, Tahran da millet meclisi toplantı halindeyken, toplar peş peşe patlayarak meclis binasını çökerttiler. İnsanlar canlarını kurtarmak için gelişi güzel sağa sola kaçışıyorlardı. Rus Albay Liyakoff’a emir veren İran Şahı Mehmet Ali’nin kendisiydi.
İran da Şah Nasrettin tahtını korumaya çalışırken, Başbakan Emin Ali Esfer Han tamamen sırını Ruslar dayatmıştı. Şah ile Başbakan araları açıktı. İran petrolleri için İngilizler ve Ruslar, Şah ile Başbakanı birbirine kırdırmaya çalışıyorlardı.
1894 yılı Mayıs ayında yapılacak ellinci Cülûs yılı için hazırlıklar yapılıyordu. Çok sıkı güvenlik önlemleri alınmıştı. Pazar günü Cülûs yapılacaktı. Cuma günü Şah ve Başbakanla beraber Abdulazim camiine gider Cuma namazını kılacaklardı. Güvenliği sağlamak için bütün yollar kapatılmıştı. Şah Nasreddin namaz kılıp camiden çıkarken, Molla Rıza adındaki kişi kalabalığın içinden fırlayarak elindeki bıçakla Şahın kalbine vurdu. Şah yere yıkıldığı gibi öldü. Katil yakalanarak cezaevine gönderildi. Şah Nasreddin, petrolün ilk kurbanıdır.
KAYNAK: Petrol fırtınası- Raif Karadağ
NOT: Petrol fırtınası kitabını yazan Raif Karadağ, Ankara da kaldığı otel odasında ölü bulundu.
Albay Liyakoff’un görevi, İran askerlerine eğitim vermekti. Şah’ın öldürülmesinden sonra Rus Albay’ı Liyakoff geniş yetkilerle donatıldı. İranda binlerce zavallı insanların kanına girdi. İran da artık petrol kana karışmıştı.
Yalnız Rusya ve İngiltere değil; Almanya ve Fransa devletleri de, İran’daki petrol işine girmişlerdi. Ajanlar İran da cirit atıyordu.
Birinci Dünya Savaşı:Avusturya tahtının veliahdı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından Saraybosna’da öldürülmesi ile Birinci Dünya savaş başladı.
Birinci Dünya Savaşında ölen insanların sayısını kaynaklar farklı veriyorlar.
İnternetten aldığım bilgiye göre, Birinci Dünya Savaşı'ndaki ölümlerin 6,6 milyonunu sivil kayıplar oluştururken, savaşta yaklaşık 10 milyon asker de hayatını kaybetti. Günde ortalama 6 bin kişinin yaşamını yitirdiği Birinci Dünya Savaşı'nda yaklaşık 65 milyon asker savaşa katılmıştı.
Ateşkes günü olarak tarihe geçmiş olan 11 Kasım 1918’de mütareke kabul etmiş. Savaş böylece Müttefikler’in zaferiyle sona ermiş olur.
İkinci Dünya Savaşı: Pazar Paylaşım savaşıydı. Savaşın başladığı tarih olarak genellikle, Almanların-Polonya’yı işgal ettiği 1 Eylül 1939 günü kabul ediliyor. 1939’dan 1945’e kadar devam eden küresel bir savaştır.
Yüz milyondan fazla asker savaşa katılmış. Değişik kaynaklar savaşta ölen insanların sayılarını farklı veriyor. İnternette göre 55 milyondan fazla insanlar ölmüş. Yalnız Rusların 27 milyon askerleri savaşta öldüğü biliniyor.
Hitler, beton tünelden kaçarak kayıplara karıştıktan sonra,8 Mayıs 1945 tarihinde Almanya kayıtsız şartsız teslim oldu. Japonya savaşa devam etti.
Bir ABD’li pilot 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima şehrine attığı atom bombasıyla tahminen 140.000 kişi öldü. Başka bir ABD’li pilot 9 Ağustos 1945 tarihinde Nagazaki kentine attığı atom bombasıyla tahminen 80.000 kişi hayatını kayıp etti.
Atom bombasını atan pilotlardan biri, belli bir üre sonra delirdi. Diğer pilot vicdan azabına dayanamayarak intihar etti.
15 Ağustos 1945 tarihinde Japonya’nın kayıtsız şartsız teslim olmasıyla İkinci Dünya savaşı sona erdi.
Opek
Yıllar önce, Petrol İhraç Eden Ülkeler, “yani Arap ülkeleri” OPEK diye bir örgüt kurmuşlardı. Arap Devletleri kendi aralarında kurdukları OPEK örgütü kontrolünde, dünya devletlerine siyah mayi pis kokulu petrolü satıyorlardı. Zevkine düşkün Araplar, zaman ilerledikçe petrol fiyatını sık aralıklarla artırarak satıyorlardı. 2010 yılında petrolün varili 150 dolardan 160 dolara yükseldi.
Durumun farkında olan süper güçler hazırladıkları büyük bir senaryo ile, Araplara gereken dersi verdiler.
Ebu Bekir el-Bağdadi, Irak’ta İkinci Körfez Savaşı döneminde el-Kaide’ye bağlı örgütün temellerini attı. Suriye'de çıkan iç savaş ile birlikte bu ülkeye gitti ve Nisan 2013'te el Nusra Cephesi ve kendi örgütünü olarak kurduğu “Irak ve Şam İslam Devleti”adı altında birleştirdiğini ilan etti. 29 Haziran 2014 günü halifeliğini dünyaya duyurdu.
4 Ekim 2011'de ABD Dışişleri Bakanlığı el-Bağdadi'yi küresel terörist ilan etti ve yakalanması ya da öldürülmesi için 10 milyon dolar ödül koydu.
Ebu Bekir el-Bağdadi, 26 Ekim 2019'da Suriye’nin İdlib şehrinin bir köyünde ABD Silahlı Kuvvetlerinin yaptıkları bir operasyon sonucunda öldürüldü.
Arap Baharının Başlangıcı
17 Aralık 2010 tarihinde 26 yaşındaki Tunuslu Muhammed Buazizi, bir pazar yerinde kendini yakar, buna tepki olarak 18 Aralık günü Tunus’ta halkın sokaklara dökülmesiyle, daha sonra “Arap Baharı” olarak adlandırılacak muhalif hareketleri patlak verdi.
Arap Baharı başlaması ve akabinde gelen IŞİD olayı tesadüf esri olamaz. Arap Baharı, halen devam eden Suriye iç savaşı ve IŞİD hareketi, küresel güçler tarafından ciddi bir plan dahilinde hazırlanan bir senaryodur. Niçin dünyanın başka bir bölgesinde değil de, Ortadoğu coğrafyasında, Arap Baharı diye bir olay başlıyor. Niçin IŞİD teröristleri aynı coğrafya da; Irak ve Şam İslam Devletini kurmaya karar verdiler. Bunu iyi düşünmek lazım.
Çıkarları korumak
Her devlet barışta ve savaşta kendi ülkesinin çıkarlarını daima ön planda tutuyor. Arap ülkelerinde öretilen petrol fiyatını düşürmek için, küresel güçler İslam dinini kullanarak önce Arap Baharı, daha sonra IŞİD terör örgütünü kurdular. Peyderpey değişik isimlerle farklı terör örgütleri kuruldu. On senedir, Ortadoğu da terör örgütleri para kazanmak için yarattıkları vahşet halen devam ediyor.Petrol yeniden kanla beraber akmaya devam ediyor.
2010 yılında petrolün varil fiyatı 150-160 dolarken, Ortadoğu da kan kokusu ve barut kokusu başladığı günden itibaren petrol fiyatları düştü. Bugün dünyada petrolün varili 40-44 dolar arasında oynuyor. Aradaki fark gün ışığı gibi ortadadır.
Yuvarlak bir hesap yaptığımız zaman, süper güçler 100 dolara aldıkları petrolü bugün 26 dolar’a alıyorlar. %74 kâr ediyorlar. Ortadoğu da teröristlerin kanlarıyla beraber mazlum insanların kanı aktığı müddetçe süper güçler keyfine bakarak her gün milyarlarca dolar kâr ediyorlar.
Suriye de başlayan iç savaş daha sonra vekalet savaşına döndü. Beş yüz seneden fazladır, Rusya’nın hayalı kurduğu Akdeniz’in sıcak sularına ellerini, kollarını sallayarak girmesi, Ruslar için paha biçilmez çok büyük bir ganimettir. Artık hiçbir güç Ruslar’ı Akdeniz’den çıkaramaz.
Libya için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantı halindeyken karar çıkmadan önce Fransız savaş uçakları, Libya’yı bombalamaya başladılar. Çünkü dünyanın en kaliteli petrolü Libya da öretiliyor. Şimdi hem Suriye’nin ve hem de Libya’nın durumunu dünya kamuoyu görüyor. Her devlet kendi çıkarı için, Suriye ve Libya üzerine hesabını yapıyor.
İsterseniz siyah maviyi pis kokulu petrol söyleyin, isterseniz kara elmas deyin. Ortadoğu da Neft (petrol) aktığı müddetçe, insanların kanıyla beraber akacak.
Petrol için beş büyük kurban:
İnsan hayatını çok etkileyecek petrol 1853 yılında Galiçya da keşif edildi. İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve ABD bütün ağırlığıyla petrol sahalarını ellerine geçirmek için çalıştılar. Bu devletlerin ajanları petrol bölgelerinde çok ciddi çalıştılar.
Ruslar, kuzeyden İran’a girdiler. İngiliz savaş gemileri Basra Körfezine dayanmıştı. Ajanlar İran Şahı Nasreddin ve İran Başbakanı Ali Esfer Han’ın aralarını açmıştı. 1894 yılında, Şah Nasreddin cuma günü camiden çıkarken Molla Rıza elindeki kişi bıçakla kalbine vurarak öldürdü.I
Cumhuriyetçi Parti den Dr. Harding ABD de Cumhurbaşkanıdır.Standart Oil petrol şirketinin hazırladığı komplo sonucunda öldürüldü. II.
Irak Kralı Faysal, İsviçre’nin Cenevre şehrinde, petrol kralı Henri Deterding’ın kurduğu bir tuzakla otel odasında ölü bulundu. Olayı örtbas etmek için, otelin gece müdürü de öldürüldü. III.
Saddam Hüseyin enfal olayında182 bin Kürdü öldürdüğü zaman dünya devletlerinin yöneticileri gözlerini kör ettiler. Kulaklarını sağır ettiler. Dillerine kelepçe vurdular. Saddam Kuveyt’i işgal ettiği zaman; kör, sağır ve lal olan devletlerin yöneticileri, Saddam’a karşı nasıl hırçınlaşarak ve Saddam’ı nasıl darağacına astıklarını gördük. IV.
Libya da dünyanın en kaliteli petrolü öretiliyordu. Libya petrol zengini bir devletti. Fakir insan yoktu. BMGK toplantı halindeyken Fransız savaş uçakları Libya’yı bombalamaya başladı. Şimdi Libya ve Suriye de vekalet savaşlarının nasıl ve niçin devam ettiği meydandadır. Libyalıların, Muammer Kaddafi’yi nasıl linç ederek gördük. V.
Nuri el- Maliki’ye soruyorum.
Takip ettiğim basın organlarına göre IŞİDsadece 1500 kişilik bir grupla Musul’a girdi.Baştan belirtelim Türkiye ve Arap basınında yer aldığı haberlere göre Bağdat yönetimi askerlerini çekmedi. IŞİD saldırdığı anda Musul’da Irak merkezi hükümetine bağlı yaklaşık 50 bin asker ve polis mevcuttu. Saldırı başlamadan askerlerden ve polislerden önce subaylar sivil elbiselerini giyerek kaçtılar. Kalanlar da gelen emirleri uygulamayı reddederek tankları, helikopterleri ve bütüm ağır silahları bırakarak görev yerlerini terk ettiler. IŞİD örgüt merkez bankasındaki 430 milyon dolara el koydu.
O günkü Başbakan Nuri Maliki’ye soruyorum. IŞİD teröristleri nereden ve nasıl Musul’a geldiler? Musul’u niçin ve nasıl1500 teröriste teslim ettin? Süper güce sahip olanların amacı petrol fiyatını düşürmekti ve düşürdüler. Senin amacın neydi? Görevini bırakıp kaçan subaylar hakkında niçin soruşturma açmadın? Niçin yargılamadın? Yoksa IŞİD teröristleriyle gizli bir antlaşma mi yapmıştın? Kimler için IŞİD ileişbirliği yapmıştın? Bu kadar uzun bir süre geçtiği halde niçin gizli tutuyorsun. Bay Nuri el-Maliki, IŞİD Musul’daki bankadan aldıkları dolarlardan sana kaç milyon dolar verdiler?
Eğer ABD o gece ağır silahları Erbil Havalimanına indirmeseydi, IŞİD ile beraber Kürtleri mi vuracaktın? Kürt düşmanlığından bıkmadın mı? Kürtler sana ne yapmış ki?
NOT: İnternetten faydalandım.