PİA Başkan Yardımcısı: Kürt kimliğini yasaklayan devletlerin Müslümanlığı yanlıştır
PİA Başkan Yardımcısı Sedat Doğan, İslami bir parti olarak HDP ile ittifak yapmalarının herhangi bir engel teşkil etmediğini söyledi. Doğan, “Kürt partilerin ittifakını rantçı olarak gören partilere soruyorum, onlar ne yapıyor acaba?” diye soru.
Haber Merkezi- Rûdaw TV'de sabah yayınlanan “Nûrojî Dostan” programının “Taşteya Dostan” (Dostlarla Kahvaltı) bölümünde Rûdaw Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak’ın konuğu olan İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Doğan, kendilerini hem dindar ve hem de ulusal bir parti olarak tanımladıklarını belirtti.
Sedat Doğan, “Biz dindar bir partiyiz ama dincilik yapmıyoruz. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum ama Kürdistan’daki dini partilerin dinciliği realist değil, Kürdistan gerçeği ile uyuşmuyor” diye konuştu.
Doğan, “Siz İslami-Kürt bir parti misiniz, Kürt-İslami’mi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bu tür sorular Müslüman toplumu içerisinde de soruluyor, ‘önce Kürt müsünüz, Müslüman mı?’ diye. Neden biri diğerinden önce gelsin ki? Biri diğerinden önce gelse ne olur? Bence bu çok anlamlı değil. Ama meseleye bilimsel ve vicdani baktığımızda; Yüce Allah bizi ilkin insan olarak yarattı, anne babalarımız Kürtçe konuştuğu için Kürt doğduk, anne ve babalarımızın Müslüman olduğunu görüp öğrendikten sonra akli ve mantıki okuyup öğrenerek Müslüman olduk.
Hassasiyetlerimiz her iki konuda da aynı. Ne dindarlığımızı ulusal kimliğimize, ne de ulusal kimliğimizi dindarlığımıza kurban edelim diyoruz. Her ikisi de birlikte savunulur. Kaldı ki Kürt kimliği de bu şekilde tamamlanır. Bugün Kürt nüfusunun büyük bir bölümü, özellikle de Türkiye’deki Kürtlerin çoğunluğu Müslümandır. Biz de bu toplum içerisinde doğduğumuz için bu toplumun inanışına göre bir yol izliyoruz.”
İslam dünyasında “Müslümanlık” diye bir sorun olmadığını, ibadet ve ibadethanelerin her yerde serbest olduğunu vurgulayan PİA Başkan Yardımcısı Doğan, “Müslümanlar bulundukları ülkelerde istedikleri gibi yaşayabiliyor. Ama İslami devletler Kürtlük önünde engel oluşturuyor. Öyle olmasaydı, Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, ‘Ben size kabileler halinde yarattım ki birbirinizin haklarına saygı duyun’ diyor. Bir başka ayette ise, ‘Farklı renk ve dilleriniz Allah’ın varlığına işarettir’ diyor. Bir din, inanış düşünün, İslam alemini düşünün Türkçe serbest, Arapça serbest, Farsça serbest ama Kürtçe yasak. O halde bu devletlerin Müslümanlığı yanlıştır” ifadelerini kullandı.
“Sizde bu günah mıdır, nedir?” sorusuna Doğan, “Biz fetva vermeyelim, çünkü fetva alimlerin işi. Fakat Yüce Allah’ın tüm insanlara helal ettiği bir hakkı yasaklamanın, ister devlet olsun, ister mezhep, ister tarikat olsun, İslama göre bunun bir tasnifi vardır. Küfür mü, fısh mı, fücuh mu, münker mi, alimler hangi sıfata koyarsa koysun” şeklinde yanıt verdi.
Sedat Doğan, “Son dönemde Kürt İslami partiler, Azadi Hareketi ve PİA da DHP ile seçim ittifakı yaptı. Bir de belediyeniz var. HDP kendisini sol demokrat bir parti olarak tanıtıyor. Bu durum sizce ittifak önünde herhangi bir engel teşkil ediyor mu?” şeklindeki soruya karşılık, “Günlük yaşamda herhangi bir engel teşkil etmiyor. HDP felsefesinde ve teorisinde kendisini böyle tanımlanıyor. Ancak sonuçta biz aynı toplumun neferleriyiz. Biz hiçbir engel veya mani görmüyoruz. Ama tabi ki kendi ideolojilerini dayatırlarsa sıkıntı olur. Biz birbirimizi rahat anlıyoruz. Şimdiye kadar birlikte çalışamayız diyeceğimiz bir çelişki çıkmadı” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Doğan, “Kürt partilerin ittifakını rantçılık olarak gören partilere soruyorum, onlar ne yapıyor acaba? HDP kendisini bir Kürt partisi olarak tanıtmasa da tabanının yüzde 99’u Kürt, pratikte işler ve siyaset de Kürt toplumunun gerçeklerine göre yürüyor. Batıda ve metropollerinde bilmiyorum ama Kürt kentlerinde yaşam Kürt toplumunun düşünce ve inanışlarına göre yürüyor” dedi.
PİA Başkan Yardımcısı, “Dünyanın neresinde olursa olsun, azınlık çoğunluğa hükmediyor. Hayatın realitesinde bu var. Ama bunu ilke ve prensiplere göre uygularsanız ve siz kendinize sahip çıkabilirseniz kimse sizi kendisine benzetemez. HDP içerisinde rengimiz asla solmamış. İlke ve prensiplerimiz göz önünde bulunulduğu müddetçe halkımızın çıkarları için bu ittifağı sürdüreceğiz. Taktik ve stratejik olarak da” ifadelerini kullandı.
Rudaw
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.