Polis, 'Zafer işaretinin yasak olduğu' gerekçesiyle gençleri darp etti
.
Bingöl’de zafer işareti yaparak fotoğraf çeken gençler polis tarafından darp edildi. Polis şikâyetçi olduğunu söyleyen gençlere 'Sicilinizi karartırız' şeklinde tehdit etti.
Bölgede hak ihlalleri sürüyor. İhlalleri uygulayanların başında kolluk güçleri geliyor. Hemen hemen her gün birçok kentte kolluk güçlerinin neden olduğu darp, kötü muamele hak ihlalleri haberi geliyor. Son bir hafta içinde Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Gümüşörgü (Timoq) köyünde askerler tarafından gözaltına alınan Yahya Karabaş başına poşet geçirilerek işkenceye maruz bırakıldı. Bunun ardından bir haber de Şırnak’tan geldi. Şırnak’ta bir polis aracıyla zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybeden Abdulgaffar Dayan ailesinin Avukatı Serkan Karakaş'a çarpıp kaçtı. Ağır yaralanan Karakaş’ın kaldırıldığı hastanede tedavisi sürüyor. Batman ve Şırnak’ın ardından bir polis şiddeti haberi de Bingöl’den geldi.
BİNGÖL’DE BİR GRUP GENÇ POLİS TARAFINDAN DARP EDİLDİ
Bingöl’ün Solhan İlçesinde hafta sonu Mahfuz Taş adında bir genç, 3 arkadaşı ile ilçe merkezinde bulunan ana yolda yürüyüş yapıyordu. Yürüyüş yaptıkları yolda ne askeri birlik, ne de polis karakolu vardı. Zafer işareti yaparak bir birine fotoğraf çektiren gençler yanlarına gelen bir polis ekibi tarafından durduruldu. Neden zafer işareti yaptıklarını soran polisler, iddiaya göre gençleri darp etti. Ardından İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürülen geçler burada da şiddet gördü. Üstüne şikâyetçi olmamaları için tehdit edildiler. Karakoldan çıkan gençlerden Mahfuz Taş., hastaneye giderek darp raporu aldı. Ardından hukuki destek için HDP Solhan İlçe Başkanlığına giderek hukuki destek istedi. Mahfuz T.’ın gözünde morluklar, başında ise kırık olduğu görünüyor. Vücudunun birçok yerinde darp izi vardı.
BARO BAŞKANI HÜLAKÜ: OLAYIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR
Mahfuz Taş’ın, hukuki destek istemesinin ardından Bingöl Barosu sürede dâhil oldu. Konuya ilişkin açıklama yapan Bingöl Baro Başkanı Ömer Faruk Hülakü, “Edindiğimiz bilgilere göre mağdurlar darp edilmiş ve mukavemet suçlamasıyla olayın üzeri örtülmeye çalışılmıştır. İfadelerinin değiştirilmesi hususunda baskı gören mağdurlar meslektaşlarımızın da desteğiyle şikâyetçi olmuşlardır. Bingöl Barosu olarak davanın takipçisi olacağız” dedi.
“FOTOĞRAF ÇEKİYORDUK”
+Gerçek’e konuşan Mahfuz T, gördüğü darp olayının detaylarını anlattı. Polislerin kendilerini durduğu yerin ilçe merkezindeki karayolu olduğunu vurgulayan Taş, “O sırada yürüyorduk. Fotoğraf çekerken arkadaş zafer işareti yaptı. Tam o sırada polisler geldi. Bir tanesi zırhlıydı, diğeri ise sivil polis aracıydı. Bize ‘siz bizi görüp te öyle yaptınız’ dedi birisi. Biz de yok sizin için yapmadık, öyle anlamışsanız özür dileriz dedik. Defalarca özür dileyerek sadece fotoğraf çektiğimizi söyledik. Zaten siz gelmeden 5-10 dakika önce burada fotoğraf çekiyorduk dedik” diye anlattı.
POLİS: “ZAFER İŞARETİNİN YASAK OLDUĞUNUZU BİLMİYOR MUSUNUZ?”
Polisin kendilerinden kimliklerini istediklerini anlatan Taş, kimliklerine baktıktan sonra üst araması yaptıklarını söyledi. Devamında ise polislerin kendilerine sorular sormaya başladığını anlatan Taş “İşte ‘Siz bu ülkede zafer işaretinin yasak olduğunuzu bilmiyor musunuz?’, ‘Siz neyin zaferini kutluyorsunuz?’ gibi sorular sordular. Bizde hayır zafer işaretinin yasak olmadığını söyledik. Bu defa ‘Niye zafer işreti de başka işaret değil’ dediler. Baktım ısrarla bizi farklı yerlere yönlendirmeye çalışıyorlar. Bende saatin geç olduğunu, artık eve gitmem gerektiğini söyledim. Tam o sırada bir polis memuru koluma girerek, ‘gel delikanlı buraya. Sen nereye gidiyorsun. Niye öyle sert bir insansın’ dedi. Ben kibarca söylediğim, sert üslup kullanmadığımı söyleyerek tekrar tekrar özür dilerim dedim” dedi.
“KAFAMA VURDU, BELİNDEKİ SİLAHI ÇEKTİ”
O sırada polisle konuşurken başka bir polisin arkasından hiçbir şey demeden kafasına yumruk attığını ifade eden Taş, “Ardından belimden sarılarak elini silahına attı, beni yüz üstü yere düşürdü. Tam o sırada elindeki silah fırlayıp kanala düştü. Sanırım kendisi de ifadesinde silahının düştüğünü söylemiş. O arbede sırasında düştüğünü söylemiş. Ama kesinlikle arbede yoktu. Anlattığım şekilde silahını düşürdü. Elini silahına attı direk. Yerdeyken beni darp ettiler. Kaldırırken de darp edip araca bindirdiler. Polis bana ellerini arkaya doğru ver dedi. Ben kesin ters kelepçe yapacaklar diye düşündüm. Ellerimi arkaya doğru verdim. Polis memuru ellerimi arkadan tuttu, diğeri vurmaya başladı” ifadelerini kullandı.
‘GÖZÜMDE GÖRME KAYBI VAR’
Gözünde rahatsızlık olduğu için ameliyat geçirdiğini anlatan Taş, polise “Gözüm ameliyatlı, gözüme vurmayın” deyince polisin “Hangi gözün ameliyatlı” deyip her iki gözüne de vurmaya başladıklarını anlatarak, “Bildiğiniz beni kasten kör etmeye çalıştılar. Şu anda gözümde de görme kaybı var. Göremiyorum. Beni emniyet müdürlüğüne götürerek bir odanın içine kapattılar. Darp orada da sürdü. Beni dakikalarca tekme tokat dövdüler. Nefes alamıyordum artık. Kamera görüntüleri gelirse her şey belli olur” dedi.
POLSİTEN “SİCİLİNİ KARARTIRIZ” TEHTİDİ
Gördüğü şiddetin ardından bu defa arabaya tekrar bindirilerek şikâyetçi olmaması için tehdit edildiğini ifade eden Taş, şunları anlattı: “Beni araca bindirerek tehdit etmeye başladılar. Tehdit etmeleri üzerine ben de ‘Milliyetçi bir ailem var’ dedim. Bunun üzerine ‘Bak sana terör dosyayı açacağım. Tüm ailene soruşturma açacağım’ diyerek tehditlerini sürdürdü. Devamında ‘Biz polis memuruyuz. Bize bir şey olmaz. Senin sicilini karartırız. Sen bizimle ilgili iyi konuşursan biz de seninle ilgili iyi konuşuruz. Şikayetçi olmazsan çok çok bir ay sonra mahkemeye çıkarsın. Biz senin hakkında iyi konuşuruz, sicilini karartmayız. Sana bir şey olmasına izin vermeyiz. Yeter ki bizim hakkımızda iyi konuş’ dediler. Bu şekilde tehdit ettiler.”
ŞİKÂYETÇİ OLDULAR
Ancak tüm bu tehditlere rağmen şikayetçi olmaktan vaz geçmediğini anlatan Taş, sadece karakolda onlardan bir polisin gelip kendisinden özür dilediği için ondan şikayetçi olmadığını, diğerlerinden ise şikayetçi olduğunu söyledi. Hastane de darp raporu da aldıklarını ifade ederek, “Yüzümdeki tüm darp izleri raporda yazıldı. Ama raporu bana vermediler. Ben ve arkadaşlarım şikâyetçi olduk. Bu günde jandarmadan aradılar. Gelip ifade verdik. Sorumluların yargı önünde hak ettiği cezayı almasını istiyorum” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.