"Bu İlk Saldırı Değil ve Son Olmayacaktır

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı, İttihat Terakki’den bu yana devletin genlerinde bulunan muhaliflere yönelik linç ve suikast siyasetinin bir devamıdır.

Solcuları, Kürdler ve öteki dini ve etnik guruplardan kişileri hedef olan bu politika, bugün kendini sosyal demokrat olarak niteleyen, devletin kurucusu olmakla övünen ve geçmişteki linç ve suikast politikalarının sorumlularından olan CHP’yi de hedef almış bulunuyor.

Saldırının gerçek sorumluları ne halkı galeyana getiren provokatörler ne Kılıçdaroğlu’na yumruk ve tekme atanlar, ne de Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evi “yakın” diyenlerdir.

Gerçek sorumlu kendisinden olmayanı düşman görüp yok etmeyi milli bir görev olarak gören yönetim anlayıştır.

31 Mart Yerel Seçimlerinde bu anlayışa uygun dile getirilenler ve Kürd düşmanlığının tavan yaptığı söylemlerdir; söyleyenlerdir.

Geçmişte, Kürd politikacılara, hakkını arayan demokrat ve solculara yönelik linç girişimlerine karşı sessiz kalan, “halk halisane duygularını dile getirmiş” diyerek saldırganların sırtını sıvazlayan iktidar erbabıdır.

“CHP’lileri şehidlerin cenaze törenlerine almayın” diyen İçişleri Bakanı ile bakana arka çıkan hükümet ve Cumhurbaşkanıdır.

Bu saldırı ne ilktir ne de gerekli önlemler alınmadıkça son saldırı olacaktır.

AK Parti hükümeti, bir dönem mağduru olduğu bu politikanın tekrar hedefi haline gelebileceğini unutmamalı, Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırının arkasındaki güçleri kamuoyu nezdinde açığa çıkartmalıdır.

Cumhurbaşkanı eğer gerçekten ısıttığı demirin soğutulmasını istiyorsa, buna uygun bir siyaset ve yönetim tarzı tutturmalı ve en başta da Kürd sorununun şiddet yoluyla çözümünden vazgeçmeli, sorunun barışçıl yol ve yöntemlerle çözümünün yolunu açmalıdır.

Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi protesto ediyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

22 Nisan 19

Kürdistan Sosyalist Partisi"