Putin çizilen karizmasını İdlib ile mi tamir etmeye çalışacak?
.
Dora Mengüç
Kurban Bayramı arifesinde Suriye'nin İdlib kentinde saldırılar gerçekleşti, yine hayatını kaybedenler var. Wagner krizinin ardından Rusya'nın bu saldırıları düzenlemesinin anlamı ne?
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib vilayeti, 2011'den beri Beşar Esad'ı devirmeye çalışan isyancı ve cihatçı grupların son kalesi.
İç çatışmaların eksik olmadığı kent kimilerine göre ise bölgenin yeni Gazze'si.
Suriye'nin Türkiye sınırında bulunan ve yaklaşık 3,5 milyonluk bir nüfusu sahip olan İdlib'e yönelik Rusya'nın desteklediği Suriye hükümeti, kenti geri almak için şiddetli bir saldırı başlattı.
Onlarca kişi öldü ve yaralandı, bir pazar vuruldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise 25 Haziran'da Rusya'ya ait savaş uçaklarının Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'i hedef aldığını, olayda yaklaşık 30 ölü ve yaralı olduğunu açıklamıştı.
Rus Hava Kuvvetleri'nin hedefleri arasında Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) mevzilerinin bulunduğu da öne sürülüyor.
Söz konusu saldırının Wagner krizinden bir gün sonra gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Esad yanlısı güçlerin ise bugün (27 Haziran) Halep'in batı kırsalındaki Atarib kenti çevresi ile İdlib'in güney kırsalındaki Al-Ruwaiha kasabasını topçu atışlarıyla bombaladığı haberleri geliyor.
Bunun yanı sıra hedef alınan yerlerin arasında yine kentin güneyinde bulunan Cebel Zaviye'deki Benin ve Sarjah kasabalarının da olduğu ifade ediliyor.
Bu kasabaların da aynı şekilde topçu atışlarıyla bombalandığı öne sürülüyor.
Rus hava saldırılarının ise İdlib'in güneyindeki bir köyün çevresinin hedef aldığı belirtiliyor.
27 Haziran'da gerçekleşen topçu atışlarının Hatay'ın sınır ilçelerinden de işitildiği kaydediliyor.
Saldırıların bir gün öncesinde Suriye'nin resmi devlet haber ajansı SANA'ya göre Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad ile Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin'in bir görüşme gerçekleştirdiği bilgisi dikkat çekiyor.
Suriye Savunma Bakanlığı, Rus saldırılarının hükümetin kontrolündeki Hama ve Lazkiye illerinde sivilleri öldüren saldırılara misilleme olarak gerçekleştirildiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ise İdlib'deki şiddetin tırmanmasından derin endişe duyduğunu ve tam ölçekli bir savaşın bir katliama yol açabileceğine işaret etti.
Suriye 2019 dinamiklerine geri mi dönüyor?
Terörizm ve Radikalleşme ile Mücadale Araştırma Merkezi'nden Doç. Dr. Serhat Ahmet Erkmen, Suriye'de 2019 dinamiklerine dönüldüğü düşüncesinde.
Erkmen, sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajında "1 ay önce Rusya, İdlib'te hava saldırılarına başladı.10 gün önce Suriye Ordusu Halep civarına yığınaklanmayı artırdı. 1 haftadır İdlib'e Rus hava saldırıları şiddetlendi. 2023'ün 2. yarısında Suriye'de işler sertleşecek gibi" yorumu yapıyor.
"İdlib saldırısının zamanlaması ilginç"
Yukarıdaki görüş ise Beykent Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Kemal Olçar'a ait.
Olçar, bölgede çok fazla aktörün olduğunu hatırlatıyor, Türkiye'ye 130 kilometre sınırı bulunan İdlib'i Ortadoğu'da gerçekleşecek genel bir savaşta patlayacak ilk yerlerden biri olarak tarif ediyor:
Çok kritik bir yer, zamanlama da çok enteresan. İdlib'teki bu saldırı biliyorsunuz Rusya'daki silahlı isyandan bir gün sonra düzenlendi. Tam isyan esnasında ayrıca bir saldırı da Kiev'e yapıldı. İki saldırı oldu. Bunun arkasında özellikle Savunma Bakanı Şoygu'nun kaybetmiş olduğu prestijin tamiri ve Putin'in otoritesinin yeniden inşası yatıyor olabilir. Bana göre bundan sonra Rusya, bu prestij kaybının ortadan kalkması için çok daha fazla şiddetlenecek. Özellikle Ukrayna'da. Suriye'de ise fırsat buldukça yapacak. Çünkü artık Putin çok sıkıştı. Çok şiddetli bir şekilde bu iki yerin üstüne gidecek"
Olçar, "Putin bu kavşaktan sağlıklı bir şekilde dönerse bundan sonraki rejimi de, otoritesini de garanti altına alır. Ama savrulursa bu kavşaktan dönerken Rusya'nın rejimi çok ciddi bir tehlikeye girer" diyor.
Rusya, Suriye hükümetine hava desteği sağlayarak 12 yıllık iç savaşın seyrini değiştirmişti.
Moskova, 2015'ten beri Suriye hükümetine hava desteği sağlıyor.
İdlib'e 2020'den bu yana birçok hava saldırısı düzenledi.
Saldırıların sayısını tam olarak kestirmek güç.
Bununla birlikte 27 Şubat 2020'de Türk askeri konvoyunun bombalanması, 22 Temmuz 2022'de sivil alan olduğu öne sürülen bir pazar yerine yönelik saldırı öne çıkıyor.
Türkiye sınırına yakın bölgede muhalif grupların Rusya ve Suriye hükümetinin nihai saldırılarını engellemeye çalışıyor.
27 Şubat 2020'de Rusya ve Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin İdlib kentinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı birliğe düzenlediği hava saldırısı otuz altı Türk askerinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı.
Söz konusu saldırı Türkiye'nin Suriye İç Savaşı kapsamında tek seferde en büyük kaybı olarak kayıtlara geçmişti.
5 Mart 2020'de ise Türkiye ile Rusya'nın, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde uygulanmak üzere anlaşmaya vardığı ateşkes süreci başlamıştı.
İdlib'de yaşayan yaklaşık 3 buçuk milyon insan, çoğu kamplarda kötü koşullarda yaşayan yerinden edilmiş insanlardan oluşuyor.
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşta yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
Yönetim karşıtı barışçıl gösterilere şiddetle müdahale eden Esad'ın devrilmesi için başlayan isyan, karmaşık bir çatışmaya dönüşmüştü.
Kaynak: Independent Türkçe
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.