
PWK Genel Başkanı Mustafa Özçelik: 21 Şubat Dünya Ana Dil Günü Vesilesiyle Kürtçeye Dair Bir Serzeniş, Eleştiri ve Öneri
.
Mustafa Özçelik
21 Şubat Dünya Ana Dil Günü Vesilesiyle Kürtçeye Dair Bir Serzeniş, Eleştiri ve Öneri
UNESCO, 21 Şubat’ı "Dünya Ana Dil Günü" olarak kabul etmektedir.
Kürt dili (Kurmancî, Kirmanckî/Zazakî), 100 yıldır Türkiye Devleti’nin çok yönlü inkâr ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için açılan Kürtçe seçmeli dersler, bazı üniversitelerdeki Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri ve TRT-KURDİ gibi girişimlere rağmen, Kürtçe, hâlâ da anayasa ve yasalar nezdinde resmi olarak tanınmayan bir dildir.
Ne yazık ki, Kürtçenin onlarca yıldır bu insanlık dışı muameleye maruz kalmaya devam etmesinde, bizzat kendisinin yayınlamış olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni sahiplenmeyen Birleşmiş Milletler’in ve ilan ettiği "Dünya Ana Dil Günü"nün gereklerini yerine getirmeyen UNESCO’nun da büyük payı vardır. Her iki kuruluş da Türkiye Devleti’nin bu inkâr ve asimilasyon siyasetine, uygulamalarına sessiz kaldılar, kalmaktadırlar.
Bu gerçeklikle birlikte, 21 Şubat vesilesiyle, bu kez, Kürtlerin Kürtçeye olan yaklaşımlarıyla ilgili derin bir yaraya dikkat çekmek istiyorum.
Burada dile getirdiklerimin, bir serzeniş, bir yakınma olduğu kadar bir öneri ve eleştiri olarak da değerlendirilmesini önemle vurgulamak istiyorum.
Mesajımın daha iyi anlaşılması için, bu yazıyı özellikle Türkçe yazıyorum.
Öncelikle, 40-50 yıl boyunca Kürdistan özgürlük mücadelesinde işkenceye, hapse, sürgüne, zulme, ölüme boyun eğmeyen, milli ve demokratik mücadelenin en ön saflarında yer alan, büyük fedakarlıklarda bulunan Kürt kadrolardan, Kürt aydın ve siyasetçilerden söz etmek istiyorum.
Tüm bu zorluklara rağmen, 40-50 yılda Kürtçe (Kurmancî ya da Zazaki) konuşmayı öğrenmeyen, hâlâ da Kürtçe bilmeyen Kürt kadro gerçekliğinden, Kürt aydın ve siyasetçilerden söz ediyorum.
Aynı şekilde, Kürtçe (Kurmancî ya da Zazaki) bilen anne, babaların kendi çocuklarıyla Kürtçe konuşmaktan kaçınmalarından, ısrarla Türkçe konuşmayı tercih etmelerinden söz ediyorum.
Maruz kaldıkları hiç bir baskı, zulüm ve zorluğa boyun eğmeyen, ama, Kürtçe bildiği halde, 40-50 yılda Kürtçe alfabeyi (kapsamlı Kürtçe grameri öğrenmekten değil, sadece Kürtçe alfabeyi öğrenmekten bahsediyorum) kullanmayı öğrenmeyen, milli, demokratik mücadelenin en ön saflarında yer alan Kürt kadro gerçekliğinden, Kürt aydın ve siyasetçilerden söz ediyorum.
Kürtçeyi, Kürtçe alfabeyi bilen, ama, en temel şekliyle bile olsa, Kürtçe dil bilgisini öğrenmeyen Kürt aydın ve siyasetçilerden söz ediyorum.
Oysa Kürt alfabesini öğrenmek, okuma yazma bilen bir Kürt için sadece bir gününü alır.
Kürtçe bilmeyen bir Kürdün Kürtçeyi öğrenmesi ise, herhangi bir yabancı dili öğrenmekten daha zor değildir.
Her şey bir yana, bir Kürt için Kürtçeyi konuşmak, Kürt alfabesini ve dilbilgisini öğrenmek milli, vicdani ve insani bir görev ve sorumluluktur diye düşünüyorum.
Yıllardır Kürt siyasetçi ve aydınları olarak, Türkiye Devleti’nin Kürtçe ana dilde eğitim hakkını tanıması ve Kürtçeyi resmi bir dil olarak kabul etmesi için mücadele ediyoruz; Kürt ailelerin çocuklarını Kürtçe seçmeli derslere kaydettirmelerini talep ediyoruz.
Peki, bizzat bu mücadeleyi verenler, bu çağrıyı yapanlar olarak, kendimizin Kürtçeyi öğrenmemesini, öğrenmek için çaba göstermemesini, Kürt alfabesi ve dilbilgisini öğrenmemesini, çocuklarımızı Kürtçe seçmeli derslere kaydettirmemesini ve aile içinde Kürtçe konuşmamasını nasıl açıklayabiliriz?
Dilerim ki çocuklarımızı Kürtçe seçmeli derslere kaydettirmişizdir. Ama Kürtçeyi ve Kürt alfabesini öğrenmek için, çocuklarımızın Kürtçe öğrenmeleri için hâlâ geç kalmış değiliz.
Teknolojik gelişmeler, dijital dünya ve yapay zeka çağında, yüzlerce eğitim, öğretim kaynağı, kurum ve imkân elimizin altındayken Kürtçeyi, Kürt alfabesini ve dilbilgisini öğrenmek artık hiç de zor değildir.
Gelin, 21 Şubat Dünya Ana Dil Günü’nü, Kürtçe okuma, yazma ve konuşma konusunda bugüne kadar yapmamız gerektiği hâlde yapmadıklarımızı telafi etmek için bir başlangıç noktası yapalım.
Kürtçe bilenler olarak, Kürtçeyi günlük yaşamımızın bir parçası hâline getirelim, Kürt alfabesini ve dilbilgisini öğrenelim.
Kürtçe bilmeyenler olarak Kürtçe öğrenmek için ilk adımı atalım.
Kürtçeyi öğrenmek için, Kürtçe seçmeli dersler de dahil olmak üzere, kendimiz ve çocuklarımız için her imkânı değerlendirelim.
Kürtçeyi günlük hayatımızın esas dili yapalım, Kürtçe konuşalım, Kürtçe öğrenelim!
Dilimiz varlığımızdır, onurumuzdur.
Dilimize sahip çıktıkça, Kürtçe ana dilde eğitim ve Kürtçenin resmi dil olması yolunda daha güçlü ve etkili bir mücadele yürütebiliriz.
Her günümüz Ana Dil Günü olsun!
21.02.2025
Mustafa Özçelik
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Genel Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.