31 Mart 2024 günü Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de belediye seçimleri gerçekleştirilecek.

Bugüne kadar yapılan belediye seçimlerinde yaşanan tüm tecrübeleri dikkate alarak, yeni bir tarz ve yol haritasıyla seçimlere hazırlanabiliriz, hazırlanmalıyız.

Bu amaçla, Kuzey Kürdistan’da, tüm il, ilçe ve beldelerde belediye başkanlıkları ve encümenlikler için, siyasi partiler, meslek örgütleri, sendikalar, sivil toplum kuruluşları,toplumun etkili kanaat önderleri olarak her il ve ilçede geniş katılımlı toplantılar gerçekleştirebiliriz.

Türkiye’nin bazı illerinde de yine aynı şekilde ortak platformlar oluşturarak ortak belediye başkanlığı ve encümenlik adayları belirlenebilir ya da demokrat adaylar desteklenebilir.

Sağlıklı ve verimli bir yol haritası belirlemek için Kuzey Kürdistan’da, tüm il, ilçe ve beldelerde olabilecek her yerleşim biriminde, bu toplantılar sürecini ötelemeden, bugünden başlatmak daha doğru olacaktır.

Bu amaçla, ilk adımı Diyarbakır’dan başlatabiliriz. Paralelinde, Diyarbakır’da izlenen yol haritası tüm illerde de uygulanabilir.

Diyarbakır’da Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla bir toplantı düzenlenebilir.

Bu toplantıya, Diyarbakır’daki siyasi parti, hareket, gruplar, Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun üyesi STK’lar ve bu platformun dışında kalan tüm STK’lar, mesleki kitle örgütleri, Yerel Dernekler, sendikalar, etkili kanaat önderleri, kadın sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye başkanlığı ve il, ilçe encümen üyeliği yapmış deneyimli şahsiyetler, eğitimciler, akademisyenler, kentsel yönetimde uzman bilim adamları, şehir planlalama ve çevre uzmanları, tarih bilimcileri, kültür ve dil bilimciler, hukuçular, ekonomistler, sosyologlar davet edilmelidir.

Bu ilk toplantıda, ortak aday çıkarma konusunda konsensus aranmalıdır. Konsensus sağlandıktan sonra, ortak adayın özellikleri, siyasi ortak çerçeve ve yönetim prensiplerini netleştirmek için 7 gün sonrasına ikinci toplantı kararı alınabilir.

İkinci toplantıda ortak adayın özellikleri, siyasi ortak çerçeve ve yönetim prensipleri için ortak bir çerçeve oluşturulmaya çalışılmalıdır.

Daha sonraki toplantılarda mutabakatla ortak belediye başkanlığı aday adayları ile il ve ilçe encümenleri aday adayları da birlikte belirlenmelidir. Aday adayları arasından ortak belirleyebileceğimiz belediye başkanlığı adaylarının, gerçek anlamda kentlerimizi yönetecek, her kentin, her yerleşim biriminin, etnik, dinsel, mezhepsel, sosyal, kültürel gerçekliğine göre, katılımcı, demokratik, tüm kesimlerin hak ve özgürlüklerine saygılı, çok dilli, çok kültürlü bir belediyeciliği benimseyen bir nitelik ve anlayışa sahip olmaları esas alınmalıdır.

Kuzey Kürdistan’daki belediyelerde, Kürt kimliği ve Kürt dili belediye tarafından resmi olarak kabul edilmelidir. Tüm yerleşim yerlerinin Kürtçe isimleri Türkçeyle birlikte kullanılmalıdır. Belediyeler, Kürtçenin(Kurmanci ve Kirdki-Zazaki) resmi dil olması, ana dille eğitim, düşünce, ifade, inanç ve örgütlenme özgürlüğünün anayasa ve ilgili yasalarda yer alması için; mezar yerleri bilinmeyen Şeyh Said, Cıbranlı Halit Bey, Seyid Rıza, Saidi Nursi ve diğer Kürt şahsiyetlerinin mezar yerlerinin Türkiye Devleti tarafından açıklanması için, aktif bir çalışma yürütmelidirler. Yani, Kürdistan’daki belediyeler, çok dilli, çok dinli, çok mezhepli, çok kültürlü, çok sesli, çok renkli, farklı etnisite, görüş, din ve mezheplere saygılı bir yönetim anlayışına sahip olmalı ve bu prensipleri esas almalıdır.

Dile getirmiş olduğumuz bu tesbitler seçimlerde Kürdistan’ın tüm il, ilçe ve beldelerinde halkımızın irasdesiyle şehirlerimizi yönetebilmenin alt yapısını oluşturabilecek ortak siyasi çerçevemizi tanımlayabilir.

Ortak belirleyebileceğimiz belediye başkanlığı adayları, toplumda bilinen, sevilen, bu göreve layık, hakkında hiç bir şaibe olmayan o şehrin insanları arasından, yukarıda dile getirilen prensipler temelinde mutabakatla, şeffaf bir şekilde belirlenmelidir.

Türkiye Devleti’nin kayyum siyaseti elbette ki hiç bir şekilde kabul edilebilecek bir uygulama değildir; kayyum atamaları, halkın iradesinin yok sayılmasıdır, hak gaspıdır. Elbette ki her partinin kendi adına seçimlere katılma hakkı vardır. Ama, bizce doğru olan toplumun en geniş kesimlerinin hep birlikte adaylarını belirlemeleri ve şehri birlikte yönetecek bir program oluşurmalarıdır. Ayrıca, açıktır ki, hiç bir kesimin, hiç kimsenin, o şehirden olmayan, o şehrin çok dilli, çok dinli, çok mezhepli, çok kültürlü kimliğine saygı göstermeyen adayları, dar bir çerçevede belirleyip dayatmaları da kabul edilemez. Adaylar şehrin en geniş kesimleriyle birlikte, özgür ve demokratik bir şekilde belirlenmelidir.

Ortak adayların çalışma programları, yönetim prensipleri ve çalışma ekipleri, kadroları da yine hep birlikte oluşturulmalıdır.

Bu anlayışta mutabakat sağlandıktan sonra, ortak adaylarımızı da yine hep birlikte belirleyebiliriz.

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) en kısa süre içinde, Kuzey Kürdistan’ın mevcut koşullarında belediyelerin yönetilmesine ilişkin prensip, program ve yol haritasını içeren daha kapsamlı görüş ve önerilerini önümüzdeki günlerde kamuyoyla paylaşacaktır.

2024 Belediye Seçimlerini, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının altyapısını örecek bir seçime dönüştürebiliriz; bu anlayışla toplumun en geniş kesimlerini kapsayan, ortak bir seçim politikası ve çalışması yürütebiliriz, yürütmeliyiz.

Evet, böylesi bir anlayışla, gelin hep birlikte, 2024 belediye seçimlerinde ortak bir tutum geliştirelim.

Şehirlerimizdeki tüm STK’ları, siyasi parti, hareket ve grupları, etkili şahsiyetleri böylesi bir süreci başlatmak için hep birlikte adım atmaya çağırıyoruz.

03.01.2024

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Parti Meclisi