Rojava Özerk Yönetimi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddia ettiği, Türkiye tarafından Suriye’ye gönderilen silahlara ilişkin açıklama yaptı.

Bedran Çiya gönderilen silahlarla ilgili olarak, “Biz daha evvel Türkiye’nin bu çeteleri silahlandırıp özellikle de IŞİD ve El Kaide'ye Suriye’ye gönderdiğini söyledik. Şimdi ortaya çıkıyor ki bu ilişki oldukça güçlü ilişkilerdir ve şu ana kadar da devam etmektedir.” ifadesini kullandı.

Çiya, silahlı milislere Türkiye tarafı dışından silah göndermenin hiçbir şekilde mümkün olmadığını belirterek, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) elinde, gönderilen silahlarla ilgili belgelerin olduğunu iddia etti.

Çiya konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bu konu çok önemlidir çünkü IŞİD'den kurtarılan bölgelerden ele geçirilen silah ve cephanelerin nasıl Türkiye’de hazırlandığını ve gönderildiğinin belgeleri DSG’nin elindedir. Bu konuda çokça belge mevcuttur. Aynı şekilde IŞİD üyelerinin Türkiye’de nasıl yaşadıkları ve yaralılarının nasıl tedavi edildiğine dair de yeteri kadar delil var.”

“Kürt diyaloğu üzerinde ABD’nin rolü”

Artı Gerçek’te yer alan haberde Çiya, “ABD Irak Kürtleri ile Rojava Kürtleri arasında herhangi bir arabuluculuk rolü oynuyor mu?” sorusuna şu şekilde karşılık verdi:

“Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında ilerlemiş bir inisiyatif vardır. ABD bu görüşmelerin ilerlemesi için çabalıyor. Bu gelişlerinde de devam eden diyalog ve görüşmelerin başarısı için çalışacaklarını ve desteklediklerini belirttiler. Bunu Güney Kürdistanlı yetkililere de söylediklerini onların da Rojava’da mevcut diyalogu desteklemeleri gerektiğini aktardılar.”

Özerk Yönetim ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerin gelişmesi adına çabaların olduğunu kaydeden Rojavalı yetkili, “Biz de bu konuda hemfikiriz, bunun gelişmesini istiyoruz. Bu ilişkilerin herhangi siyasi bir çıkarın hizmetine girmemesini de istiyoruz. Her iki tarafın da ulusal çıkarlarda zarara yol açabilecek ilişkilerden kaçınması gerekir. Bu nedenle ilişkilerin ulusal kazanımların hizmetine yönelik olmalıdır diyoruz. Hem Rojava’da hem de Güney’de ilişkiler böyle ilerlemelidir” dedi.

“ABD heyetinin Rojava’ya ziyareti”

ABD Dışişleri bakan yardımcısı vekili Joey Hood, Suriye özel temsilcisi vekili Aimee Cutrona, Suriye temsilcisi yardımcısı David Brownstein ve Zehra Bell’den oluşan heyet 16 – 17 Mart arasında DSG ve Suriye Demokratik Meclisi ile yapılan görüşme hakkında bilgi paylaşan Çiya şu şekilde konuştu:

“İlk kez üst düzeyde bir heyet siyasi olarak Rojava’ya geldi. Bu heyet iki önemli görüşme gerçekleştirildi. Birincisi Özerk Yönetim ve Reqa Sivil Meclisi ile yapılan görüşmeydi. Diğeri de DSG (Demokratik Suriye Güçleri) ve DSM (Demokratik Suriye Meclisi)  ile yapılan görüşmeydi. Bu toplantılarda çok önemli konular tartışıldı ve önemli mesajlar verildi.”

Heyetin verdiği mesajlar hakkında bilgi aktaran Çiya, “Heyetin ilk mesajı, ‘Biz buraya kalıcı olarak geldik ve buradaki varlığımız devam edecek’ oldu. İkinci mesajları ‘buradaki varlığımız iki nedenden kaynaklıdır: İlki IŞİD'e karşı olan mücadelemiz ve QSD ile olan ortaklığımızdır ki bu mücadeleye devam ediyoruz. İkincisi de bölgenin istikrarı, ilerlemesi ve ekonomisi için buradayız’ oldu” şeklinde konuştu.

“ABD’nin, Türkiye ve Özerk Yönetim arasındaki müzakere girişimi”

Çiya, “ABD bu görüşmelerde Türkiye ve Özerk Yönetim arasında müzakere konusunu da gündeme getirdi mi? Şimdiki süreçte Özerk Yönetim’in Türkiye ile görüşme ihtimali var mı?” şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:

“ABD’nin ajandasında Özerk Yönetim ya da DSG’nin Türkiye ile görüştürülmesi konusu yer almıyordu. Ama diyalog gelişirse destekleyeceklerini söylediler. Bununla birlikte var olan sorunların da diyalogla çözülmesinden yana olduklarını ve çözmek istediklerini de belirttiler.”

Çiya, aynı zamanda Türkiye ile diyaloğun şu anki iktidarla (AKP-MHP) mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: Artıgerçek