8 ve 9 Nisan tarihlerinde yaşanan gerilim sonrasında Ülkenin hemen hemen her yerinde, muharebe araçları ve füze sistemlerinin hareketleri görülüyor.

Star Gazetesi’nin haberine göre; Rusya'da yerel kaynakları ordunun 'tam savaş alarmı' pozisyonuna geçtiğini açıkladı.

Rusya’nın her yerinde muharebe araçları ve füze sistemlerinin hareketliliği yaşanırken, Ukrayna  başta olmak üzere Belarus Cumhuriyeti, Transbaikal bölgesi ve Uzak Doğu sınırlarının yakınında askeri hareketlilik gözlemlendi.

Rus Savunma Bakanlığı'ndan konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken, bazı kaynaklara göre; deniz, hava ve diğer askeri üslere komuta ve kontrol sistemlerinin konuşlandırıldığını ifade edildi.

Uzmanlar 8-9 Nisan'da artan askeri hareketliliğin, Esad rejimince Doğu Guta'nın Duma bölgesine kimyasal saldırı düzenlendiği gerekçesiyle, Suriye'nin olası bir ABD-NATO işgaline uğramasına karşılık olarak atıldığı görüşünde birleşiyor.

Evrensel Gazetesi’ne konuşan Yrd. Doç. Dr. Fatih Yaşlı ise konuya ilişkin olarak “Suriye topraklarının önümüzdeki süreçte de uluslararası ve bölgesel güçler açısından bir savaş sahnesi olarak görülmeye devam edilebileceğini söyleyebiliriz” dedi. 

ABD’nin asıl  hedefinin  İran olduğunu ifade eden Fatih Yaşlı, Suudi Arabistan ve İsrail’in de desteğiyle ABD’nin en azından kısa sürede Suriye’den çekilmeyeceğini dile getirdi. 

Türkiye dışişlerinden yapılan yapılan “umarız bu saldırı karşılıksız kalmaz” açıklamasına da dikkat çeken Yaşlı bu sözleri “ABD’ye ve Batıya Suriye’yi bombalama çağrısı” olarak değerlendirdi.

Gelişmeleri Türkiye-İran-Rusya ilişkileri açısından yorumlayan Yaşlı’ya göre: 

“Eğer bu röportaj yayımlandıktan sonra ABD Suriye’ye yeni bir saldırı başlatırsa, ki yüksek bir ihtimal bu, bundan en büyük memnuniyeti iktidarın duyacağını söyleyebiliriz. Bu ise az önce söylediğim üzere, Rusya ve İran’la yakınlaşmanın nesnel sınırlarını bir kez daha gösterecek.”

(ahval)