Sanatçı Nizamettin Ariç, Kürt anne ve babalara çocuklarının Kürtçe seçmeli derslerini seçmesi için çağrıda bulundu.

K24’e konuşan ünlü Kürt sanatçı Nizamettin Ariç, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okullarda kayıt süreci devam eden Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde seçmeli derslere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ariç, Kürt ailelerin çocuklarını Kürtçe seçmeli derslerini tercih etmeleri konusunda yönlendirmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Kürtçe ile ilgili atılan her adımı, çıkan her fırsatı hangi imkân doğuyorsa, hangi şans varsa değerlendirmek lazım. Dilimiz her şeyimizdir. Bu kadar mücadelemiz, kültür, sanat ve dilimiz içindir. En küçük bir fırsatı değerlendirmesek doğru olmaz. Ben 40 yıldır sanat ve dil için mücadele ediyorum. Kürtçe, okullarda seçmeli de olsa şimdilik tam zamanlı eğitim dili olmasa da bizim için önemlidir, hava gibidir, su gibidir, her şeydir” ifadelerini kullandı. 

ANNE VE BABALARA ÇAĞRI

Kürt anne ve babalara çağrıda bulunan Ariç, şöyle devam etti:   

“Kürt anne ve babalar çocuklarını okullarda seçmeli Kürtçe derslerini tercih için yönlendirmeliler. Bu çocuklar bizim geleceğimizdir. Bu çocuklar ana dillerini öğrenmezlerse asimile olacaklar. Çocuklar gün be gün bizden gidiyorlar, kayboluyorlar. Toplumumuz kayboluyor, kültürümüz, hikâyelerimiz kayboluyor, bu da tamamen anne ve babaların mesuliyetindedir. Eğer anne ve babalar bu sorumluluğu almazlarsa çocuklarını anadillerini öğrenmeye teşvik etmezlerse o zaman Kürtlüğü de kabul etmiyorlar. Tabi ben anne ve babaların Kürtlüğünü reddettiğini düşünmüyorum ama uyanık olmaları gerekiyor. Küçük bir fırsat da olsa, bir saatlik de olsa bir dakikalık da olsa Kürtçeyi seçmeleri gerekiyor. Anne ve babalardan ricamdır; bu tür şeyler toplumumuz için, milletimiz için çok önemlidir ve bu fırsatları değerlendirmek görevimizdir. Çocuklarını mutlaka Kürtçeye teşvik etsinler. Kürtlerin ve Kürdistan’ın varlığı bu çocukların geleceğiyle taçlandırılacaktır."     

“KÜRTÇE İÇİN HER FIRSATI DEĞERLENDİRMEK LAZIM”

Bazı Kürt siyasetçilerinin “Kürtçeyi seçmeli değil, eğitimde zorunlu olmalı” açıklamalarına da değinen Ariç, şunları söyledi: 

“Kürt milleti bu kadar mücadele ederek, bu kadar acı ve keder yaşayarak küçük bir fırsatı elde etmiş sen kalkıp ‘Yok ben bunu istemiyorum, daha büyük şeyler istiyorum’ diyorsan bu hayalperestliktir çünkü daha küçük şeyler elde edememişsin. Bu aldatmacadır, dürüst bir yaklaşım değildir. Böyle söyleyen kişiler, siyasetçiler Kürtlerin dostu olamazlar. Onlar Kürt mücadelesinde gerçekçi kişiler değildir, oyunları da büyüktür. Milletimiz bu oyunları görmeli. Kürtçe dersleri seçmeli de olsa Kürtler kesinlikle geri çevirmemeli, kabul etmeli. Küçük ama olsun, bir kazanımdır bu da.  Elbette seçmeli dersler de yeterli değil ama kimse kalkıp 'Bunu (seçmeli) istemiyoruz daha büyük istiyoruz' dememeli. 'Daha büyük şeyler istiyoruz' diyenlerin elinde Kürtçenin özgürlüğüne ilişkin en küçük bir proje dahi yoktur. Bunu hiçbir zaman dile de getirmiyorlar sadece bu tür şeyleri Kürtlere karşı kullanıyorlar. ‘Kürtler seçmeli dersleri istemiyor’ mesajları Kemalistlerin, Türk faşistlerin, Kürt düşmanı olanların mesajlarıdır. Bu kabul edilemez. Biz Kürtler, Kürtçe için her fırsatı değerlendirmek istiyoruz.

Elbette biz Kürdistan’ın özgür olmasını istiyoruz, elbette biz Kürtçenin her alanda varlık göstermesini istiyoruz. Elbette genel olarak Kürtçe eğitim dili olmasını istiyoruz. Ama bunlar adım adım gerçekleşecek durumlardır.  100 yıllık bir mücadeledir bu. Eğer seçmeli ders istemiyoruz dersen o zaman asimilasyonu da kabul etmiş oluyorsun ve asimilasyonun devam etmesini istiyorsun.”

TÜRK SANATÇI VE AYDINLARA ELEŞTİRİ

Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması konusunda Türk sanatçı ve aydınların sessiz kaldığını vurgulayan Ariç, “İşin garip bir tarafı da çok sayıda Türk sanatçı ve aydını var, Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak tercih edilmesi konusunda hepsi sessiz duruyorlar. Türk aydınların bir milletin en insani hakkı olan dilin yasaklanmasına karşı halen sessizler. Çocuklarımızın kendi anadilinde eğitim görmelerine ilişkin bir açıklamaları yok, hepsi Kürtlerin asimilasyonunu kabul etmişler. Bu çok kirli bir oyun ve nahoş bir durumdur. Bunu düşündüğümüz zaman şaşırıyor insan. Oysa Kürtçe Kürt halkının en tabi hakkıdır. Düşünün komşuluk yaptığımız bir milletin sanatçıları ve aydınlarından tutun da siyasetçilerine kadar kanlarında faşistlik var” şeklinde konuştu.  

MEB’DE SEÇMELİ DERS SÜRECİ

Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda 3 Ocak’ta başlayan 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında okutulacak seçmeli dersler için tercih süresi 21 Ocak’ta bitiyor. Öğrencilerin tercih ettikleri dersleri bu tarihe kadar okul müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor.

21 Ocak’a kadar seçmeli ders olarak Kürtçeye kayıtlarının fazla olması durumunda önümüzdeki eylül ayında yeni eğitim yılında 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar için Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde çok sayıda öğretmen ataması yapılacak.

MEB, önceki yıllarda Kürtçeyi tercih edenlerin sayısının az olduğu gerekçesiyle yılda en fazla 2-3 Kürtçe öğretmeni atadı.  

2011 yılından beri Mardin, Bingöl, Muş, Van ve Diyarbakır üniversitelerinde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde mezun olanların yanı sıra, Kürtçe üzerine tezli ve tezsiz yüksek lisans yapmış 2 binden fazla Kürtçe öğretmeni bulunuyor.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve parti kampanya düzenlerken, Kürt aydınları ile Kürtçe öğretmenleri de velilere seçmeli ders olarak çocuklarını Kürtçeyi tercih etmeleri konusunda yönlendirmeleri çağrısında bulundu.

Kampanya özellikle sosyal medyada büyük destek görüyor.

Kaynak