5.YAZI
1918-1919 sürecinde Jîn ve Kürdistan dergilerinden başka dikkat çeken üçüncü bir Kürd yayın organı, Kürdistan Teali Cemiyeti üyesi Mevlânzâde Rıfat tarafından çıkarılan Serbesti Gazetesi’dir. Serbestî Gazetesi’nin, 30 Nisan 1919 tarihli 481. sayısı baştan sona, 1916 Kürd Tehciri ile ilgili yazı ve haberlerle doludur. Bunlardan üçünü paylaşacağız.
1-) Serbesti Gazetesi’nin bu sayısında, resmi kaynaklardan elde edilen, Burdur ve Isparta sancaklarında mecburi iskâna tabi tutulan Kürdlerle ilgili bir liste verilmiştir. Listede, Van, Bitlis ve Erzurum vilayetleriyle Muş sancağından; Burdur ve Isparta sancaklarına gelen Kürd mültecilerin sayıları, bir liste hâlinde verilmektedir.
BURDUR SANCAĞI
Nüfus Kafile Unvanı
(yaklaşık)
300 Van eşrafından Abdullah Ağa kafilesi
190 Van eşrafından Kasım Ağa’nın kafilesi
225 Van eşrafından Şeyh Hamza Ağa’nın kafilesi
130 Bitlis ilim hanedanından M. Reşid Efendi kafilesi
150 Muş eşrafından Necmeddin Efendi kafilesi
150 Van eşrafından Cafer Bey kafilesi
100 Van eşrafından Mustafa Efendi kafilesi
100 Aşiret mülazımlarından Kamil Ağa kafilesi
60 Van eşrafından Yusuf Ağa kafilesi
70 Van eşrafından Cındi Ağa kafilesi
100 Van eşrafından Cafer Ağa kafilesi
100 Bitlis ileri gelenlerinden Ahmet Ağa kafilesi
500 Bêkes ve perâkende (dağınık) aileler kafilesi
Yekün: 2675
ISPARTA SANCAĞI
475 Bitlis eşrafından Nasreddin Efendi kafilesi
150 Erzurum eşrafından Rıdvan Ağa kafilesi
360 Van eşrafından aşiret yüzbaşısı Yusuf Ağa kafilesi
130 Erzurum eşrafından Ereb Ağa kafilesi
200 Erzurum eşrafından Şeyh Abdurrahman Efendi Kafilesi
80 Bitlis eşrafından Mela Said Efendi kafilesi
125 Bitlis eşrafından Gülşen Ağa kafilesi
270 Bitlis Sadun Ağa kafilesi
90 Van eşrafından Yasin Ağa kafilesi
110 Bitlis ilim çevresinden Mela Mıhemed Efendi Kafilesi
Yekün: 2070 “
Sadece Burdur ve Isparta sancaklarında bekleyen 4745 kişilik bu liste, Serbesti Gazetesi tarafından resmi evraklara dayanarak yayımlanan Kürd muhacirlerine ait bir listedir. Aynı sıralarda, Anadolu’nun her tarafında, bilinen veya bilinmeyen, buna benzer yüzlerce liste vardı.
2-) Gazetenin aynı sayısında, “KÜRDLER VE KÜRDİSTAN: KÜRD MUHACİRLERİNİN VAZ’İYYETİ” başlığıyla yayımlanan bir yazının sadeleşmiş hâli aşağıdadır:
“Kürdistan Teali Cemiyeti İstanbul Merkez-i Umumisi tarafından yapılmış çeşitli teşebbüsü ve birkaç gündür gazetemizdeki neşriyata rağmen; hükümetin Kürd muhacirlerle ilgilendiğine dair bir emare yoktur.
Kürdlerin köylerinden cebren tehcire mecbur edildikleri bilinmektedir. Milli vazifelerini ve dîniyyelerini büyük bir dikkat ve aşırı hamiyetle icra eden Kürd kardeşlerimize hükümet-i sâbıka-i zalime (kastedilen, sabık İttihat-Terakki Hükümetidir) tarafından yapılmış olan eza ve işkenceleri, hudutsuz faciayı tekrar etmek istemeyiz...
Anadolu’nun muhtelif vilayetlerine, emvâl-i menkule ve gayr-i menkullerinden (taşınır taşınmaz mallarından) tecrid edilerek serpilmiş olan kardaşlarımızın ne müthiş bir sefalet içinde olduklarından, hükümet-i merkeziye haberdar mıdır bilmiyoruz!...
Matbaamıza her gün gelen mektuplar, ocaklarından mahrum edilmiş olan aziz kardeşlerimizin çektiği payansız (sınırsız) ızdırabı elim bir surette anlatıyor. Beş senelik harb, Anadolu’nun mali, sınai, iktisadi hayatını mahvettiğinden Kürdlerin oralarda barınmaları gayr-i mümkündür.
Hastalık ve bin türlü mihnet ile azap verici bir hayat geçirmekte olan Anadolu, hariçten gelen muhacirleri besleyebilecek kudretten mahrumdur.
Amelelik ve beden işleriyle hayatlarını devam etmeye amade olan Kürd kardeşlerimiz; bulundukları yerlerde amele ihtiyacı yokluğuyla, işsizlik ve fakirlik içinde kalıyorlar. Hükümetin acil tedbirlerle bu tarihi mağduriyete mani olması, yüce menfaat andır. Muhacirlerin memleketlerine nakli hususunda vuku bulan teşebbüsümüze mukabil olan netice; Muhacirin Müdüriyet’inde kâfi miktarda tahsisat bulunmadığı yolundaki malumatıdır.
Hükümet İstanbul’a nispeten büyük bir refah içinde bulunan ahalimize yardım etmek meselesinde, muavenet hususunda yevmiye otuz bin lira tahsis ettiği gibi hiçbir günahları olmayan Kürd muhacirinin, iaşe, nakil ve iskânı için de mühimce bir meblağ tahsis etmelidir. Maalesef, bu ek yardımın icrası değil, evvelce verilen beş on kuruşluk iaşe bedeli bile kısılmıştır.
Harb-i Umumi esnasında tazyik sahalarında, Musul sokaklarında bedensel sefaletten ölen Kürdlerin imdadına büyük miktarda ilave olunmasına mani olmak zamanı gelmiş ve belki de geçmiştir. Kürd unsurunun daha ziyade mağduriyetine sebep vermemek, bir adalet ve anlayış gereğidir. Her şeyden sarf-ı nazar Kürdlerin şimdiye kadar bu memleket ifa ettikleri mühim ve kıymetli hizmetler nazar-ı dikkate alınmalıdır…
Türk hâkimiyetinin teyidine, Türklerin tarihi hukukuna muhafazaya büyük bir fedakârlıkla çalışan yine bir Kürd idi. Kürdlerin tarihi bir hayata malik olan destek ve yardım etme zamanı, kendilerine karşı irtikap edilen mezalimin hafifletilmesi namına, muhacirler meselesine yüce hükümetin, bir sûret-i hal (çözüm) bulması lazımdır.
Tekrar ediyoruz. Bu büyük ve milli yaraya şifakâr bir merhem tedarik olsun.
Bugün Kürdlere ait mühim meselelerden biri budur.”
Görüldüğü gibi, Kürd muhacirlerin memleketlerine dönmeleri için yalvarırcasına talepte bulunuluyor. Talat Paşa’nın başından beri, Kürdlerin kati olarak dönmemeleri için verdiği talimatlardan habersiz olan Kürdler, tüm iyi niyetleriyle, İttihatçılara karşı olduğu bilinen hükümetten (İhtilaf Fırkası, Damat Ferit Paşa Hükümeti) bir şeyler beklenmektedirler...
3-) Serbestî’nin aynı sayısında, “MUHACİR KÜRD YETİMLERİ” başlıklı haberde, Kürdistan Teali Cemiyeti tarafından Kürd mülteci çocukları için, İstanbul’da bir yetimhane açıldığı belirtilerek şöyle denmektedir:
“Şark vilayetlerinden, Ankara, Konya havalisine göç edip ta şehrimize kadar dökülen binlerce Kürd muhacirin beslenmeleri hakkında hükümet nezdinde sürekli yapılan müracaatları evvelce kaydetmiştik.
Daha sonra Kürdistan Teali Cemiyeti’nin bu konuda pek isabetli bir karar aldığını memnuniyetle bildirdik. Cemiyet, bilumum Kürd muhacirlere yardımcı olmayacağını nazarı dikkate alarak, şimdilik İstanbul’da bulunan muhacir yetimlerinin yerleştirilmesine karar vermiştir. Bu maksatla İstanbul’da bulunan muhacir yetimlerinin miktarı ve yerleştirilecekleri yerlerin tespiti yapılmıştır…”