Bugün Güney Kürdistanlı Kürt kadın devrimci Leyla Kasım ve arkadaşlarının Irak rejimi tarafından idam edilmeşinin 47’nci yıldönümü.
Kürdistan'da uygulanan ağır işgale ve baskıya dikkat çekmek için 1974 yılında uçak kaçırma girişiminde bulunan Leyla Kasım ve 4 arkadaşı ile birlikte 47 yıl önce bugün Irak Baas rejimi tarafından idam edildi. Leyla Kasım Kürt mücadelesinde idam edilen ilk kadın militan oldu.
Leyla Kasım, 1952 yılında Kerkük’e bağlı Xaneqîn kentinde dünyaya geldi. İlk ve ortaöğreniminden sonra ailesiyle birlikte Bağdat’a göç etti. 1971'de ise Bağdat'a üniversitede sosyoloji eğitimi görmeye başladı. Kısa zaman içinde Kürt öğrenci birliğinin aktif üyelerinden biri oldu.
Bağdat’ta lise öğrenimini tamamlayan Kasım, 20 yaşındayken Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ile tanıştı ve onlara destek verdi. O dönemler özellikle Güney Kürdistan hassas bir dönemden geçiyordu. 1974’ün baharında Baas rejimi Kürtlere karşı savaş açmıştı. Saddam rejimi Kürt ailelerini Bağdat’tan çıkarmaya başladı.
Leyla, toplumsal eşitlik, kadın hakları ve Kürt sorunu üzerinde yoğunlaşıyordu. Leyla Kasım’ın Kürdistan Demokrat Partisi'ne üye olduğu dönemde, 11 Mart 1970'te Saddam Hüseyin ile Kürt lider Mela Mistefa Barzani arasında özerklik anlaşması yapılmıştı. Anlaşmaya göre; Güney Kürdistan'ın 3 vilayeti olacaktı. Erbil başkent olacak ve parlamento kurulacaktı. Merkezi Irak Hükümeti’nde 5 bakan ve başbakan vekili Kürtlerden atanacaktı. Kürtçe, ikinci resmi dil kabul edilecekti. Ancak, rejim bu anlaşmaya uymadı. İşgal harekatına başladı.
Bu dönemde Leyla Kasım, Kürt halkının sesini dünyaya duyurmak amacıyla bir uçak kaçırmayı kararlaştırdı. Ancak uçağın iki saat geç kalmasıyla eylemleri deşifre oldu.
Ve istihbarat güçleri tarafından tutuklanıyor. Yoğun işkencelerle teslim alamayan Baas rejimi Leyla Kasım, Cevad Hemevendi, Neriman Fuad Mesti, Hesen Heme Reşid ve Azad Süleyman Miran’ı 12 Mayıs 1974'te , sabah saat 07.00’de idam edildi.
Leyla’nın son sözleri: Bizim ölümümüzle binlerce Kürt uyanacak
Bir kaç gün sonra ise ailesine Leyla'nın idam edileceği haberi verildi. Ferah adında bir Kürt tutukluyu görme gerekçesiyle Ebu Greyb'e giden annesi, Leyla ile görüşme fırsatı yakaladı. İdam edilmeden önce annesiyle kısa bir görüşme fırsatı bulan Leyla, annesine şu sözleri söyledi: "Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Kürt halkı ve Kürdistan için savaşıyorum. Dün Saddam ve beraberinde bir grup buraya geldi. Beni kandıracağını, ilkelerimden taviz vereceğimi zannediyordu. Hatta mücadeleden vazgeçmem için maddi tekliflerde bulundu. İstediğim okullarda öğretmenlik yapabileceğim vaadinde bulundu. Fakat ben bunları kabul edemeyecek kadar onurlu olduğumu, halkımı satmayacağımı söyledim. Kendimi Kürt ve Kürdistan davasına adadığımı, bu mücadele uğrunda idamı onurla karşıladığımı söylemem üzerine çılgınlaşan koca Saddam'ın ne kadar zavallılaştığını gördüm. Anne bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!"
'Kürdistan'ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğim için gurur duyuyorum'
İdam sehpasına çıkarken henüz 22 yaşındaydı Leyla. Yargılama sırasında mahkeme hâkimine, "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan'ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım" diyordu. İdam sehpasına giderken Ey Reqib'i okuyordu Leyla. Kısa süren yaşamında Kürt halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele etti. İdam sehpasında okuduğu marş dalga dalga Kürdistan dağlarında yankılanıyordu. Kürdistan mücadelesinde yaşamını yitiren ilk kadınlardan olan Leyla, aradan 47 yıl geçmesine rağmen genç kadınlar için bir sembol olmaya devam ediyor.
Leyla Kasım ve arkadaşları, Kürdistan'da direnişi bir gelenek haline getirdi. İdam sehpasına götürülürken "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak" demişti
Leyla’nın mezarı şimdi Necef’tedir.