Celâl Temel
Önceki iki yazıda, 49’lar Davası’na gelen süreçte, “14 Temmuz 1958 Irak Devrimi’nin Türkiye’ye ve Türkiye Kürdlerine Yansıması” ve “Musa Anter’in 1959 Ağustos Ayında Yayımladığı Kürdçe Kımıl Şiir Olayı” gibi iki önemli etkeni anlatmıştık.
Bu süreçte, “Kürdlük” korkusu sarmıştı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni. Hazırlanan raporların birinde; “Kürdlük Tehlikesinin” önüne geçmek için, Kürd ileri gelenlerinden en az bin kişinin yok edilmesi gibi ırkçı öneriler de vardı.
İstihbarat raporlarının birinde şöyle deniyordu:
“Bunları tutuklayalım, asalım, ilk anda tutuklamaları gizli tutalım, açığa çıkarsa bunu bir Kürd hareketi olarak değil, bir komünist hareket olarak ilan edelim; Rusya’nın Doğu ve Güneydoğu’da bir komünist devlet kurmak istediğini gösterip ABD’den ekonomik ve askeri yardım talep edelim.”
Bu tip istihbarat raporlarından sonra, üst düzey yöneticilerin bir toplantısında, hükümet, “Elli kişilik gruplar halinde” tutuklamalar yapılması kararına varmış ve “Kürt İstiklal Partisi” üyesi olduğu iddia edilen ilk 50 kişi için, Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nden boş tevkif müzekkereleri hazırlanıp operasyon görevlilerine verilmiş.
Tutuklamalar ve Harbiye Kışlası Tabutlukları
İlk olarak, 17 Aralık 1959 tarihinde, 32 kişi tutuklandı. 16 Ocak 1960 tarihinde, bu listeye 5 kişi eklendi. Başlangıçta, tutuklananların nereye götürüldüğü konusunda bilgi yoktu. Yaratılan korku atmosferinde, iktidardaki DP’nin ve muhalefetteki CHP’nin Kürd milletvekilleri dâhil konuyla ilgilenen olmadı. Bu dönemde, DP’de milletvekili olan Abdülmelik Fırat ve bazı tutuklu yakınlarının çabalar sonucunda, tutuklananların İstanbul Harbiye Kışlası tek kişilik tabutluklarında oldukları anlaşıldı.
Davada 50 kişinin tutuklama kararı olduğu hâlde, Harbiye 1. Ordu Merkezi’nde yeteri kadar hücre olmamasından dolayı (en fazla 40 hücre), 10 kişinin tutuksuz yargılandığı bilinmektedir. Kürd İstiklal Partisi üyesi oldukları iddia edilen bu 50 kişinin içinden, M. Emin Batu hücrede kanama geçirip ölünce, grubun adı, yargılama sırasında “49’lar” olarak kamuoyuna yansıdı. Basın, “Kürdistan İstiklal Partisi Davası” adını kullanamayınca, böyle bir adlandırma yaptı.
YARGILANANLARIN LİSTESİ
(Genellikle, yayımlanan listelerde, çeşitli yanlışlıklar ve eksikliler vardır. Mahkeme tutanakları, Naci Kutlay ve Yavuz Çamlıbel’in kitapları, diğer bazı belgeler ve kişilerle görüşmeler sonucunda ortaya, doğru olabileceğine inandığımız aşağıdaki liste çıktı.)
A) 17 ARALIK 1959 GÜNÜ GÖZALTINA ALINIP İSTANBUL HARBİYE 1. ORDU MERKEZİ’NDEKİ TEK KİŞİLİK HÜCRELERE KONULAN İLK 32 KİŞİ:
- Şevket Turan (1920–1977), Hasankeyf, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde Levazım Kd. Binbaşısı (946/14)
- Naci Kutlay (1931) Kars-Tuzluca, Çamlıdere Devlet Hastanesi, Uzman Doktor
- Ali Karahan (1919-5.9.2003), Urfa-Siverek, Avukat
- Qoco Elbistan (1931-4.7.2013), Antakya-Hassa, Kırıkhan Belediyesi doktoru
- Yavuz Çamlıbel (1934-29.7.2012), Doğubayazıt, Topçu Asteğmen
- Mehmet Ali Dinler (1937-28.2.2012), Cizre, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Yusuf Kaçar (1935-1975), Tunceli-Nazimiye, Ankara İnşaat Tekniker Okulu Öğrencisi
- Ziya Şerefhanoglu (1914-16.12.1982), Bitlis, İstanbul Barosu’na bağlı avukat
- Medet Yöş (Serhat) (1934-12.11.1994), Iğdır, İst. Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Hasan Akkuş (1928-1990?), Urfa, İst. Ün. İktisat Fak. Öğrencisi
- Örfi Akkoyunlu (1916–1972), Malatya-Pötürge, Madeni Eşya Taciri
- Selim Kılıçoğlu (1923-16.11.2016), Muş-Varto, Kıdemli Üsteğmen (954/B-2)
- Şahabettin Septioğlu (1933-?) Elâzığ-Palu, Ziraat Mühendisi, Yedek Subay
- Said Elçi (1925-1.6.1971), Bingöl, Serbest Muhasebeci
- Sait Kırmızıtoprak (1935-26.11.1971), Dersim-Nazımiye, İst. Ün. Tıp Fak. son sınıf öğrencisi
- Yaşar Kaya (1938-17.4.2016), Iğdır, İst. Ün. İktisat Fak. Öğrencisi
- Faik Savaş (1935-6.5.2018), Bingöl-Genç, İst. Ün. Tıp Fak. 1. Sınıf Öğrencisi
- Haydar Aksu (1938-1977), Elâzığ-Karakoçan, Stajyer Avukat
- Ziya Acar (1936), Diyarbakır-Kulp, İst. Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Halil Demirel (1932), Gaziantep-İslâhiye, Ağrı’da oturur, Orman Mühendisi, Yedek Topçu Asteğmen
- Necati Siyahhan (1938-7.1.2006), Siverek, İst. Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Abdurrahman Efem Dolak (1914-?), Diyarbakır–Lice, İleri Yurt Gazetesi Sahibi
- Musa Anter (1918-20.9.1992), Mardin-Nusaybin, İleri Yurt Gazetesi Yazarı
- S. Esat Cemiloğlu (1903-2005), Diyarbakır, Yüksek Ziraat Mühendisi, Milli Boksör
- Fevzi Avşar (1932), Kars- Ardahan, İst. Ün. Tıp Fak. Öğrencisi
- Nazmi Balkaş (1933-2000), Diyarbakır-Lice, İst. Ün. Ziraat Fakültesi öğrencisi
- Fevzi Kartal (1933-8.1.2019), Van, Yedek Piyade Asteğmen
- Ökkeş Karadağ (1926-1965), Maraş-Pazarcık, şoför, nakliyeci
- Feyzullah Demirtaş (1936-10.11.2019), Elâzığ-Palu, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Cezmi Balkaş (1934-27.11.2012), Diyarbakır-Lice, İst. Ün. Orman Fak. Öğrencisi
- Nurettin Yılmaz (1936-22.6.2018), Cizre, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- *M. Emin Batu (1937-1960), Mardin, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi (cezaevinde öldü)
B) 16 OCAK 1960 TARİHİNDE TUTUKLANAN 5 KİŞİ:
- H. Oğuz Üçok (1934-?), Diyarbakır, İst. Ün. Diş Hekimliği Fak. Öğrencisi
- Halis Yokuş (1936-?), Kars, İTÜ Makine Fak. Öğrencisi
- İsmet Balkaş (1935-22.7.1998), Diyarbakır-Lice, İst. Ün. Tıp Fak. Öğrencisi
- Sait Bingöl (1934-1.11.2012), Bingöl, İst. Ün. İktisat Fak. Öğrencisi
- Mustafa Ramanlı (1938-2006), Batman, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
C) 27 MAYIS 1960 DARBESİNDEN SONRA TUTUKLANAN 3 KİŞİ:
- Canip Yıldırım (1925-2.12.2015), Diyarbakır, Avukat (Mayıs ayı sonunda tutuklandı.)
- Fadıl Budak (1931-1990?), Diyarbakır, İst. Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi (Temmuz’da tutuklandı.)
- Muhsin Şavata (1929-24.3.2003), Malatya, canlı hayvan tüccarı (12 Haziran 1960’te tutuklandı. İstanbul’a götürülmedi, Ankara’da tutuklanıp davaya eklendi.)
D) TUTUKSUZ YARGILANAN 10 KİŞİ:
- Ferit Bilen (1902-?), Diyarbakır, kundura mağazası sahibi
- M. Nuri Direkçigil (1902-?), Diyarbakır, Dâhiliye uzmanı, Sağlık Müfettişi
- Hasan Ulus (1902–1963), Erzurum-Tekman, İşçi
- M. Nazım Çiğdem (1915-?), Erzurum, İşçi
- Mehmet Aydemir (1937), Urfa-Siverek, İst. Ün. Tıp Fak. Öğrencisi
- Emin Kotan (195-?), Muş, Muş Belediyesi’nde Elektrik Teknisyeni
- Turgut Akın (1930-?), Diyarbakır-Ergani, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Sıtkı Elbistan (1935-2013), Hatay-Hassa, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Şerafettin Elçi (1938-25.12.2012), Cizre, Ankara Ün. Hukuk Fak. Öğrencisi
- Mehmet Özer (1935), Siverek, Ankara Ün. Tıp Fak. Öğrencisi
E) DAVAYA SONRADAN EKLENEN 2 KİŞİ:
51. Mehmet Bilgin (1922-?), Diyarbakır, Emekli Binbaşı
52. Fetullah Kakioğlu (1936), Iğdır, yedek subay öğretmen
Başlangıçta, hukuk fakültesi öğrencisi Necdet Özenkara, tıp fakültesi öğrencisi Hüseyin Çok, ziraat mühendisi Sihap Turgut, Hıdır Benzer ve Cevdet Adabağ gibi bazı isimler de aranmış veya gözaltına alınmışlar. 50 olan yargılananların sayısı, M. Emin Batu’nun ölümü ile 49’a inmiş; davaya Mehmet Bilgin ve Fetullah Kakioğlu eklenince sanık sayısı 51’e çıkmıştır. Ama dava kamuoyunda 49’lar Davası olarak anılmaya devam etti.
Davanın Başladığı 3 Ocak 1961 Tarihinde Tutuklu Bulunan 27 Kişi (24 kişi tutuksuz):
Şevket Turan, Naci Kutlay, Sait Kırmızıtoprak, Sait Elçi, Ziya Şerefhanoğlu, Ali Karahan, Musa Anter, Canip Yıldırım, Yaşar Kaya, Medet Yöş (Serhat), Koco Elbistan, Selim Kılıççıoğlu, Esat Cemiloğlu, A. Efem Dolak, Ökkeş Karadağ, Muhsin Şavata, Nazmi Balkaş, Haydar Aksu, Ziya Acar, Faik Savaş, Fadıl Budak, Yavuz Çamlıbel, M. Ali Dinler, Yusuf Kaçar, Hasan Akkuş, Şehabettin Septioğlu, Necati Siyahhan.
49’lar Davası’nda Karar ve Davanın Sonuçları
Ankara Genelkurmay Askeri Mahkemesi 30 Nisan 1964 tarihinde, tüm tutuklular için berat kararı verdi. Ancak Askeri Yargıtay, yeni anayasadan sonra hazırlanan TCK’nin 141. ve 142. maddelerinin uygulanması gerektiğini belirterek kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, 24 Eylül 1965 tarihinde, “Irk mülahazasıyla milli duyguları zayıflatmaya matuf cemiyet kurma” şeklinde bir suçlamayla, aşağıdaki 15 kişiye, 2,5-4 yıl arasında cezalar verildi. Şevket Turan, Medet Serhat, Yavuz Çamlıbel, Hasan Akkuş, Örfi Akkoyunlu, Selim Kılıçoğlu, Şehabettin Septioğlu, Sait Elçi, Sait Kırmızıtoprak, Yaşar Kaya, Faik Savaş, Fadıl Budak, A. Efem Dolak, Musa Anter ve Canip Yıldırım
Yargıtay bu kararı da bozunca, dava, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’na gitti ve 3 Mayıs 1968 tarihinde yeni bir karar alınırken yargıtay safhasında dava zaman aşımına uğrayarak sonuçlandı.
Kürd siyasal mücadelesinde önemli bir dönemeç olan 49’lar Hareketi ve 49’lar Davası’nın sonuçlarıyla ilgili olarak, kısa değerlendirme notlarını aşağıdaki gibi verebiliriz:
1-) 49’lar Davası, devletin baskı ve sindirme politikalarının bir sonucu olarak açılmış ancak amaçlanan sonuç elde edilememiş ve uyanış dalgasının önü kesilememiştir. Aksine, 49’lar Davası, Kürd hareketinde bir kıvılcım etkisi yapmış; Kürdlerin, ellili yılların sonu, altmışlı yılların başındaki yeniden uyanışına katkı sunmuştur. Bu davada yargılanan Kürd yurtseverinin bir kısmı, sonraki dönemlerde Kürd hareketinin öncüsü olmuşlardır.
2-) Davada yargılanalar arasında herhangi bir örgütsel birliktelik yoktur ve iddia edildiği gibi Kürdistan İstiklal Partisi üyesi değildirler. Avukat Ziya Şerefhanoğlu’nda yakalandığı iddia edilen “Kürdistan Hürriyet Partisi Nizamnamesi” adlı belgeden, Z. Şerefhanoğlu’nun dışında kimsenin haberi yoktur. Yargılananların içinde, davaya tesadüfen dâhil edilenler, devlet yanlısı olanlar ve Kürd fikrine karşı olanlar da vardır.
3-) Dava sanıkları, genel olarak, aralarına katılan istihbarat ajanlarının raporlarına dayanarak suçlanmışlardır. Daha sonra TİP’in 12 kurucusu arasında da yer alacak olan ajan Ahmet Muşlu dikkat çekmiştir. Yine bu dava sırasında, Yasin Gültaş ve Ömer Aras adlı iki istihbarat ajanı daha deşifre olmuştur. Bu davadan sonra, Kürd mücadelesinde yer alanlar, her yerde ajan aramışlar; zaman zaman gerekli, gereksiz kuşku ve paranoyalara da girmişlerdir.
4-) Ziya Şerefhanoğlu, Sait Elçi, Sait Kırmızıtoprak, Musa Anter, Medet Serhat, Yaşar Kaya, Naci Kutlay, Şerafettin Elçi, Nurettin Yılmaz, Canip Yıldırım, Nazmi Balkaş, Ziya Acar, Faik Savaş, Yavuz Çamlıbel, Örfi Akkoyunlu, Mehmet Ali Dinler gibi isimler, sonraki yıllarda da Kürd hareketi içinde yer almışlardır. Şehabettin Septioğlu, Fevzi Kartal, Mehmet Bilgin gibi isimler ise sonraki yıllarda siyaset içinde bulunmuşlar, fakat Kürd hareketine uzak durmuşlardır.
5-) Kürdlerin yaşadığı illerin tamamına yakınından yargılananlar olması dikkat çekicidir. Sünni olanlar var, Alevi olanlar var; Dımıli (Zazaca) lehçesini konuşanlar var, Kurmancî lehçesini konuşanlar var; sağ görüşlü diye nitelendirilenler var, sol görüşlü diye nitelendirilenler var. Ayrıca, yargılananların bir kısmının subay ve yedek subay olması da dikkat çekicidir.
6-) Kısacası, 49’lar Davası, “Kürdlerin yeniden uyanışı” için bir başlangıç olmuş ve 1960-1980 yılları arasındaki Kürd hareketlerine önemli etki yapmıştır…
(NOT: Bu yazı, 49’lar Davası’na gelen süreçte, 1938-1958 yılları arasındaki sessizlik dönemini değerlendiren 5 makalenin son yazısıydı.)
/CT/