5 nolu cezaevi hafıza müze insiyatifi: 12 Eylül uygulamalarıyla ilgili yepyeni bir gelişmeyle karşı karşıyayız

.

12 Eylül askeri darbenin yaşandığı yıllarda, Askeri cezaevlerinde tutuklular üzerinde, HZI Araştırma merkezi laboratuvarı tarafında, ilaçlı ilaçsız deneyler yapılarak, Bu konuda 5 nolu cezaevi hafıza müze insiyatif gurubu, Diyarbakır da güneydoğu gazeteciler cemiyetinde bir basın toplantısı düzenledi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

12 Eylül 1980 askeri darbesinin yaşandığı yıllarda, Mamak, Diyarbakır ve diğer askeri cezaevlerinde kalan  tutuklular üzerinde , “HZI  Araştırma Merkezi Laboratuvarı” tarafından ilaçlı- ilaçsız bazı deneyler yapıldığına ilişkin haberlerin  bir süre önce medyada yer alması sebebiyle kamuoyuna ve devletin ilgili kurumlarına hitaben bu açıklamayı yapma gereği duyduk.

 

Söz konusu haberlerde; bu türden çalışmaların Amerika’da ve CIA destekli bir program olarak 1953 yılında CIA direktörü Allen Dulles’un direktifiyle bir zihin kontrol ilacı ya da aleti bulmak için MK-ULTRA adıyla başlatıldığı ve yazar Muazzez İlmiye Çığ’ın kardeşi   Dr. Turan İtil’in programda görev aldığı bildirilmektedir.

 

CIA’in  2. Dünya Savaşında Nazi Toplama kamplarında çalışmış bir takım bilim insanını bu gayri insani programda kullanmış olması, Amerika’da ve dünyada büyük tepkilere yol açmış ve 70 li yılların başlarında Amerika’da bu çalışmalar  başkan Gerald Ford tarafından yasaklanmıştır.

Dr. Turan İtil bu yasaktan sonra Türkiye’ye dönmüş kardeşi Muazzez İlmiye ile beraber, anne ve babalarının ismini ( Hatice ve Zahit) taşıyan HZI vakfını kurmuştur.

 

12 Eylül bir CIA- Özel Harp Dairesi işbirliği sonucu gerçekleşmiş ve bu kanlı işbirliği cezaevlerinde de devam etmiş, darbeden sonra Dr. Turan İtil,  ABD’de yasaklanan ve  eski Nazilerin de içinde bulunduğu bir projeyi cezaevlerindeki tutuklular üzerinde denemek için MGK’na başvurmuştur. Gerekli izin alındıktan sonra da pilot cezaevleri laboratuvar olarak kullanılmış, tutukluların kobay olarak kullanıldığı sayısız deneyler , ilaçlı- ilaçsız çeşitli işkence yöntemleri sistemli biçimde uygulanmıştır.

Amerika’da yasaklanan programlar bu cezaevlerinde, Dr. Turan İtil ve kardeşinin kurduğu  HZI Vakfı tarafından hayata geçirilmiştir.

 

Mamak ve bilhassa Diyarbakır cezaevinde tutulan Kürt ulusunun tüm kesimleri üzerinde uygulanan bu programlar, insani onuru kırmayı, inanç, dayanışma , sorumluluk ve özveri duygularını yok etmeyi hedeflemiştir. CIA, yıllar sonra aynı uygulamaları El Gureyp cezaevinde uygulamaktan kaçınmayacaktı.

Diyarbakır 5 nolu cezaevinde kalmış herkes, “etnik hınç ve öfkeye” maruz kalmış, Yüzbaşı Esat’ın , “Size öyle bir program uygulayacağım ki, buradan çıksanız bile kendinizi tanıyamayacaksınız” şeklindeki sözlerini hiç unutmamıştır!

 

Amerika’da yasaklanan bir CIA programının Türkiye’de hayata geçmesi için, dönemin MGK’nun rızası nasıl alınmıştır, MGK’ na sunumun mahiyeti nedir, kim ya da kimler aracı olmuştur? HZI Vakfı ve MGK arasında nasıl bir sözleşme vardır?

 

Diyarbakır Cezaevinde tutulan tüm tutuklulara ve bilhassa Kürt ulusunun her kesimine uygulanan programın ne gibi sonuçlar vermesi istenmiştir?

 

Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere tüm kesimlere büyük mağduriyetler yaşatmış ve sebep olduğu sonuçlarla bugün de mücadele etmeye devam ettiğimiz kanlı bir darbe döneminin uygulamalarını bilmeye hakkımız var. 12 Eylül döneminde bizlere uygulanan uygulamalara karşın bizler halen buradayız ve işkencelere karşı aynı noktadayız.

 

Bu yüzden de:

Araştırmacı gazetecileri, sivil toplum örgütlerini  göreve, ve  başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere, Milli Savunma ve Adalet Bakanlığını konuyla ilgili bakanlık arşivlerinde bulunan belge ve bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya davet ediyoruz.

5 NOLU CEZAEVİ HAFIZA MÜZE İNİSİYATİF GRUBU

Rupela Nu /Diyarbakır

Kurdistan Haberleri

ABD'den Suriye'ye hava saldırısı: 'Deyrezzor'da İran destekli milisleri vurduk'
ABD Dışişleri: Suriye krizinin tek çözümü 2254 sayılı karardır
BMGK’de acil 'Suriye' oturumu: 'Gerilimin azaltılmasına ihtiyacımız var'
ABD'nin eski Suriye büyükelçisi: Ankara, Moskova ve Tahran hangi hesapları yapıyor?
BBC, 2024'ün en etkili 100 kadınını seçti: Listede iki Kürt kadın da yer aldı