Türkiye’nin Suriye’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’na yönelik başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin tehditleri sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin önünde Türkiye’yle ilgili 3 seçenek olduğuna değinerek “Ya, Suriye’ye binlerce birlik gönderip orada askeri zafer kazanacağız, ya Türkiye’ye çok sert finansal yaptırımlar uygulayacağız ya da Türkiye ve Kürtlerin anlaşmasına aracı olacağız” dedi. Fransa’dan gelen açıklamada ise “AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması masada” açıklaması geldi. Bu açıklamalar ışığında Türkiye’nin önündeki olası senaryoları ekonomi uzmanı Şevket Apuhan, Sputnik’e değerlendirdi.
‘TRUMP’IN BAHSETTİĞİ HİÇ BİR SENARYONUN VEYA YÖNELTTİĞİ HİÇ BİR TEHDİDİN UYGULANABİLİRLİĞİ YOK’
Apuhan’a göre Trump’ın Türkiye’ye yönelik tehditlerinin uygulanabilir tarafı yok. Apuhan “Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı üzere Trump’ın bu açıklamalarının tek sebebi içerideki muhalefeti rahatlatmak. Ama bu bizi ilgilendirmez Çünkü sebebi ne olursa olsun hiçbir ülke Türkiye’yi tehdit edemez veya ona hakaret edemez. Ancak her ne kadar Trump’ın bu dengesiz tutumu son derece rahatsız edici olsa da, meselenin ABD’de kendisine yöneltilen eleştiri oklarıyla mücadele çabası olduğunu da not etmek gerekir. Önemli olan nokta, Trump’ın bahsettiği hiçbir senaryonun veya Türkiye’ye yönelttiği hiç bir tehdidin uygulanabilirliğinin olmaması. ABD de bunun farkında olduğu için kendi içinde mücadele veriyor. Ancak bu noktada bahsettikleri hiçbir şeyi yapamazlar. Bu gerçeğin farkında oldukları için de ABD içerisindeki bu rahatsızlık dinmiyor. Bu tehditlerin Türkiye’ye zararı dokunamaz” diyor.
‘ABD, TÜRKİYE’YE İŞÇİSİ GİBİ DAVRANIYOR AMA TÜRKİYE ARTIK KENDİSİNİN PATRONU’
ABD’den Türkiye’ye yaptırım çıkması durumunda bile Türkiye’nin bunun üstesinden gelebileceğine işaret eden Apuhan “Velev ki ABD’den yaptırım kararı çıktı, böyle olası bir senaryodan da endişe etmeye gerek yok. Zira bu yaptırımları yıllardır İran’a da Rusya’ya da uyguluyorlar. Esas mesele, ABD’nin Türkiye’yle ilişkilerinde kendinin işveren, Türkiye’yi de işçi olarak görmesi. Bu yüzden sürekli tehditlere sarılıyor. Halbuki Türkiye’nin önünde yeni bir yol var ve ülke bölgesindeki diğer ülkelerle ortaklıklar içerisinde. Türkiye, artık ABD’nin işçisi değil, kendisinin patronu. Türkiye artık alternatifsizlik içerisinde değil. ABD, Türkiye’ye hiçbir şey yapamaz. Çünkü dünyanın jandarması artık ABD değil. Yeni bir dünya kuruluyor” diye konuştu.
‘AB DEYİNCE FRANSA, NORVEÇ VEYA FİNLANDİYA’NIN BİR ÖNEMİ YOK, TÜRKİYE ALMANYA’YLA ORTA YOLU BULMALI’
Fransa’dan gelen AB’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımları masada” açıklamasını da değerlendiren Apuhan “AB deyince önemli olan Türkiye’nin Almanya’yla sağlam ilişkiler içerisinde olması. Fransa ya da Türkiye’ye silah satmayacaklarını açıklayan Finlandiya veya Norveç’in hiçbir önemi yok. Zaten ortada bahsettikleri gibi bir silah alımı da yok. AB deyince Türkiye’yi bağlayacak tek ülke Almanya’dır. Suriye’ye tarihsel ilgisi olan Fransa’nın Türkiye’ye baskı aracı olarak PKK’yı bölgede görmek istediğine şüphe yok. Ama Fransa’nın ne dediği önemli değil. Türkiye, özellikle iktisadi olarak Almanya’yla işbirliğinde olmalı ve orta yolda buluşmalı” ifadelerini kullandı.
‘ABD ARTIK EŞSİZ DEĞİL, SICAK PARA ÇİN’DE, STRATEJİK ORTAKLIK RUSYA’YLA’
Apuhan “ABD’nin Türkiye’yi iktisadi yaptırımlarla tehdit etme devri geride kaldı. Truman Doktrini veya Marshall yardımlarının konuşulduğu dünya değişti. Türkiye, Çin, Rusya ve İran’la stratejik müttefiklik ilişkileri kurarak ABD’nin hiçbir tehdidinin altında kalmaz. Türkiye’nin ABD’den beklediği sıcak paraysa, bu para Çin’de de var. Türkiye’nin ABD’den stratejik ortaklık veya askeri alanda işbirliğiyse, bu stratejik ortaklık ve işbirliği Rusya’yla ilişkimizde de var. Yani ABD, Türkiye açısından ikame edilemez bir ülke değil” diye ekledi.
*Bu haber ilk olarak Sputnik’te yayınlanmıştır.