ABD'nin Suriye'deki son Büyükelçisi Robert Ford, “Güvenli Bölge” konusunda Washington ile Ankara arasında tam olarak anlaşma sağlanmadığını belirterek, ülkesinin Türkiye’ye “yeşil ışık” yakmadığını söyledi.
Rûdaw TV’de “Rojava” bültenine Skype ile bağlanan Robert Ford, ABD ile Türkiye arasındaki “Güvenli Bölge” görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Robert Ford, “Anlaşmanın içeriğine yönelik ayrıntılar henüz şeffalık kazanmış değil. Sınır bölgesinde bazı kasabalar bu bölgenin içine gireceği için ‘güvenli bölgede’ güvenliğin kimin tarafından sağlanacağına yönelik anlaşma yapılmadı” dedi.
Türkiye’nin tek başına sözkonusu bölgeyi kuramayacağını belirten Ford, ABD’nin hem kara ve hem de hava güçleriyle bölgede varlığını sürdürdüğünü hatırlattı.
Ford, “Aksi bir durumda iki ülke güçlerinin karşı karşıya gelme olasılığı var ve iki tarafta böyle bir durumun yaşanmasını istemiyor” diye konuştu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Münbiç gibi olmayacak, buna müsaade etmeyeceğiz” sözlerine değinen Ford, Türkiye’nin özellikle Rojava sınırı konusunda Amerika’ya güvenmediğinin açık bir şekilde anlaşıldığını söyledi.
Donald Trump yönetiminin güçlerini Rojava sınırı boyunca konuşlandırmaya çalıştığını ve bunuda Türkiye ile işbirliği içerisinde yapmak istediğini dile getiren eski Büyükelçi, “Güvenli Bölgenin güvenliğinin tamamen Türkiye tarafından sağlanması konusunda Washington, Ankara’ya ‘yeşil ışık’ yakmadı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki göçmenlerin Rojava’daki sınır bölgelerine yerleştirilmesi konusunda ise Robert Ford, “Çok sayıda göçmenin Suriye’nin kuzeyine yerleştirilmesi konusunda Washington’un ikna olmadığını düşünüyorum. Washington’un bunu kabul ettiğini sanmıyorum. Türkiye’nin girişimlerine karşılık Suriye’deki Kürtler’in endişelerini anlıyorum. Çünkü birçok kez bu bölgelere insanlar yerleştirildi. Bence Türkiye ile ABD arasında tartışmanın sürmesine neden olan konulardan biride budur” dedi.
ABD’nin DSG’yi desteklemeye devam edeceğinin altını çizen Ford, “Ayrıca ABD, Deyrezzor ve Haseke’de güvenliği sağlayacak lokal güçler oluşturmayı destekleyecek. 100 binden fazla silahlı kişiden söz ediyoruz. Bu da oldukça yüksek bir sayı, bunların karşılanmasını gerekiyor” ifadelerini kullandı.