Pekin, Hong Kong’daki protestolar için “teröre yakın eylem” diyerek üslubunu sertleştirirken, ABD ve Almanya ise Pekin yönetimine “taahhüdünüze uyun” çağrısı yaptı.
Hong Kong havalimanının, polis ve protestocuların çatışmasına sahne olmasının ardından Pekin yönetimi, sokağa çıkan göstericilere yönelik söylemini sertleştirdi.
Pekin yönetiminin Hong Kong'dan sorumlu sözcüsü, havalimanında yaşananları "teröre yakın eylemler” olarak nitelendirerek, bu şiddetten sorumlu olan göstericilerin ağır bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi.
ABD: HONG KONG’UN ÖZERKLİĞİNE SAYGI GÖSTERİLMELİ
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hong Kong'un özerkliğinin erozyona uğramaya devam etmesinden ötürü kaygılı olduklarını ifade etti.
ABD'nin, "Çin'in paramiliter güçlerinin Hong Kong sınırlarındaki hareketliliğinden ötürü derin endişe duyduğunu” vurgulayan dışişleri sözcüsü, Pekin'e "Hong Kong'un özerkliğine saygı gösterme taahhüdüne uyma çağrısı yaptıklarını" dile getirdi.
MERKEL: ÇİN TAAHHÜTLERİNE UYMALI
Almanya Başbakanı Angela Merkel de sorunlara diyalog yoluyla çözüm bulunması çağrısını yaptı.
Berlin'de gazetecilerin konu hakkındaki sorularını yanıtlayan Merkel, Çin'in Hong Kong'u devralırken düşünce özgürlüğü ve hukuk devleti konularında güvenceler verdiğini söyledi, Çin'in bu taahhütlerine uyması gerektiğini kaydetti.
"Şiddetten kaçınmak için her çaba gösterilmeli” diyen Angela Merkel, sorunları taraflar arasında diyalog yoluyla çözümlenmesini beklediklerini kaydetti.
PROTESTOLAR NASIL BAŞLAMIŞTI?
Hong Kong'da iki aydır süren gösteriler, Pekin yönetimi aleyhine faaliyet gösterenlerin Çin makamlarına teslim edilmesini öngören yasa tasarısına karşı protestolarla başlamıştı. Özerk Yönetim Başkanı Carrie Lam'ın "tasarı rafa kaldırıldı" açıklamasına rağmen protestocular gösterilerine son vermeyerek demokratik reform talep ettiklerini duyurmuştu.
Çin,1997 yılına kadar İngiltere'nin sömürgesi olan Hong Kong'u devralırken düşünce ve basın özgürlüğü gibi temel hakları en az 50 yıl boyunca teminat altına alma sözü vermişti. Göstericiler ise bu teminatın yok sayıldığını, demokratik haklarının kısıtlandığını savunarak reform talep ediyor.