ABD Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri, 2017 yılında Washington DC'de meydana gelen ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumaları ve taraftarları ile protestocular arasındaki şiddet içerikli olaylar hakkında görüşlerini bildirdi.
Ahval’in haberine göre, ABD Kongresinin her iki kanadının Dış İlişkiler Komitesi liderlerinin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'e gönderdiği mektubu ilk kez yayınlamıştı. O mektupta Kongre liderleri Blinken'den, 2017 yılındaki Washington DC'de bulunan Sheridan Circle mahallinde meydana gelen olaylar dolayısıyla Türk hükümetinin sorumlu tutulmasını talep etmişlerdi.
Çarşamba günü yayınlanan ABD'nin Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlıklarının ortaklaşa imzaladıkları kararda şu belirtildi:
“Eğer yabancı güvenlik personeli ABD topraklarında sivillere karşı saldırır ve güç kullanırken fiziksel bir zarara karşı mecburen hareket etmiyorsa, o halde koruma fonksiyonu konsepti dışında hareket etmekte ve kanuni olarak korumadan yoksun kalmaktadırlar.”
“ABD Erdoğan’ın avukatları tarafından öne sürülen savları reddediyor”
ABD bu görüşüyle, Türk avukatların savunduğu şekilde Erdoğan'ın saldırı altında olmasından dolayı korumaların hareket ettiği savını reddediyor.
ABD’de şuan, Türkiye Cumhuriyet aleyhine 2017 olaylarından dolayı iki farklı tazminat davasının sürdüğü belirtildi.
Davalar Türkiye Cumhuriyetinin Washington'daki avukatları aracılığı ile temyize götürüldü. Üç yargıçtan oluşan Temyiz Mahkemesi ise, Türkiye'yi suçlu bulan alt mahkeme kararını incelerken, ABD hükümetinden de görüş talep etti. Bu görüş çarşamba günü yayınlandı ve Türkiye aleyhine çıktı.
Ahval'e konuşan ve davaları yakından izleyen Amerikalı bir hukuk uzmanı, ABD hükümetinin görüşünün, çok büyük ihtimalle Temyiz Mahkemesi tarafından kabul edileceğini ve kararın Temyiz Mahkemesinde de Türkiye aleyhine çıkmasının büyük olasılık olacağını işaret etti. Türkiye isterse Temyiz Kararını da ABD Anayasa Mahkemesine götürebilir ama oradan da pek sonuç çıkması beklenmiyor.
“Korumalar savunma değil saldırı halindeydi”
ABD'nin yayınladığı açıklamada, yabancı ülke liderlerinin korumalarının ancak çok sınırlı durumlarda fiziksel şiddete başvuracağı belirtirken, iki nedenden dolayı 2017 olaylarında bu durumun Türk hükümeti korumalarının yaptıklarında görülmediği belirtildi: Birinci olarak protestocuların 17 Mayıs 2017 tarihinde, Türk Büyükelçiliği Rezidansı önünde, ABD Güvenlik Güçlerinin belirttiği yerde kanuni bir gösteri düzenlediğini ve Türk destekçiler ile arasında mesafe olmasına rağmen, Türk korumalarının protestoculara saldırdığı belirtildi. Yani Türk korumalar savunma değil, saldırı halinde idi.
İkinci neden olarak ise, ABD Dışişleri ve Adalet Bakanlığı açıklamsı, protestocuların saldırıya uğradığında zaten yerlerde olduğu veya kaçmaya çalışmasına rağmen, bu saldırının olduğu vurgulandı.
“Davacılar, Türkiye’den tazminat almaya hak kazanabilir”
Bu durumlardan hiçbirinin yabancı ülke liderleri koruma güçlerine tanınan ayrıcalıklardan olmadığını altı çizildi.
Türkiye, yabancı ülke koruma ve dokunulmazlıklarından yararlanılmasını talep etmişti.
Eğer Temyiz Mahkemesi de ilk mahkeme gibi Türkiye aleyhine karar verirse bu halde davacıların Türkiye Cumhuriyetinden tazminat almaya hak kazanabilecekler. Mahkeme karar verdiği takdirde ise Türkiye Cumhuriyetinin ABD topraklarında bulunan varlıklarından bu tazmin mümkün olabilecek.