Amerika’nın Sesi’ne konuşan Makovsky, Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak seçimler öncesindeki hava ve seçimlerde nasıl bir tablo ortaya çıkabileceği konusunda tahmin ve değerlendirmelerini dile getirdi.
Makovsky’ye göre, Türkiye’de bir “Erdoğan yorgunluğu” var ama yine de en muhtemel sonuç ipi göğüsleyeceği yönünde.
“Destekçileri eskisi kadar coşkulu değil, mitinglerine katılım daha düşük, birkaç kez tökezledi, büyüsünü kaybetmiş gibi görünüyor” diyen uzman, şöyle devam etti:
“Kazanırsa yüzde 50’nin çok fazla üzerine çıkmayacak. Diğer taraftansa muhalefet ivme kazanıyor görünüyor. Çok büyük coşku var. Türkiye’nin elit olmayan kesimlerine ve aynı zamanda Kürtler’e de hitap edebilen kendine özgü bir aday var. Kararsızların sayısı giderek artıyor.
Ama yine de bana öyle geliyor ki Erdoğan ya ilk turda ya da ikinci turda kıl payı kazanacak; yüzde 51,53 ya da 54 arasında bir oran olabilir. Bana göre bu hala en muhtemel senaryo.”
HDP barajı geçerse değişir
Alan Makovsky, bu noktada kritik sorunun, HDP’nin yüzde 10 barajını geçip geçemeyeceği olduğunu belirterek, şunları ekledi:
“Eğer yüzde 10’u geçerlerse AK Parti ve koalisyon ortağı MHP’nin parlamentoda çoğunluğu alamayacağı neredeyse kesin hale geliyor.
Anketlere göre HDP’nin oranı yüzde 10 civarında. Anketler kusursuz değil, yüzde 8-9 mu alacaklar, yoksa yüzde 10,11 ya da 12’ye ulaşacaklar mı? Eğer yüzde 10’un altında kalırlarsa ellerindeki herşeyi kaybederler.
Eğer yüzde 10’u geçerlerse o zaman çok ilginç bir durumla karşı karşıya kalacağız. Türkiye’nin daha önce hiç yaşamadığı bir durum, cumhurbaşkanı ve parlamento ayrı partilerden olacak.”
Makovsky, “Erdoğan cumhurbaşkanı seçilir ve parlamentoda çoğunluğu elde ederse OHAL’i süresiz yürürlükte tutmaya devam edebilir. OHAL ona yeni başkanlık sisteminden çok daha büyük yetkiler veriyor. Bence seçimi kazanır, partisi de çoğunluğu elde ederse diktatörlüğe yakın bir şey ortaya çıkacak” iddiasında bulundu.