ABD Başkanı’nın eski Uluslararası Koalisyon Özel Temsilci Yardımcısı William Roebuck verdiği röportajda Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG), ABD ile ilişkilerine ve birlikte IŞİD’e karşı savaşma gerekçelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Roebuck, DSG’nin savaş döneminde meşruiyet kazanmak istediğini belirterek iki taraf arasındaki ilişkilerin başlama evresi hakkında şu bilgileri paylaştı:
“ABD ile ilişkilerinden yarar sağlamak istediler. Halklarının siyasi hakları için taleplerde bulunma mücadelesi verebilmeleri için meşruiyet kazanmaları gerekiyordu. Özellikle de dil ve kültürel kimliklerinin tanınması konusunda. DSG’nin çok seçeneği yoktu. Çok zorlu bir dönemdi. Savaş yaşanıyordu ve bizimle çalışmaları onların da kazancına olacak bir seçenekti. Bazı konularda çıkarlarımız örtüşüyordu ve bundan dolayı onlar da ilişkilere önem veriyordu. Çünkü aramızdaki ilişkiler iki tarafın da çıkarınaydı.”
“DSG’nin en önemli komutanları Kürtlerden oluşuyordu”
Terör örgütü IŞİD ile mücadele konusunda DSG’nin önemine vurgu yapan Roebuck, “Kürtler Rojava’daki Araplarla birlikte örgütlenerek DSG’yi kurdu. Biz IŞİD ile savaşı bu grup üzerinden yürüttük. DSG, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasında çok önemliydi” ifadesini kullandı.
Hem Kürtlerin hem de Arapların bünyesinde yer aldığı DSG’nin en önemli komutanlarının Kürt olduğuna dikkat çeken Roebuck, “Görüştüğüm ABD’li özel güçler ‘DSG savaşçılarının son 10 yılda eğitim verdikleri en iyi grup’ olduğunu söylediler. IŞİD ile savaşta tecrübeleri çok gerekliydi. Onlarla birlikte çalıştık. Onları eğiterek silah verdik ve operasyonlar gerçekleştirdik. Savaşın temel dinamikleri onlardı” şeklinde konuştu.