Haber Merkezi- Af Örgütü'nün bugün yayımladığı raporda, "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda yürüttüğü askeri harekatla ilgili haber veya yorumları nedeniyle Türkiye'de yüzlerce kişinin gözaltına alındığını ve bu kişilerin hükümetin karşıt fikirlere yönelik baskılarını artırdığı bir dönemde absürt suçlamalarla karşı karşıya olduğunu" ifade etti.
Raporda, "gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları ve protestocuların “terör” ile suçlanarak haklarında soruşturma açıldığı, keyfi gözaltılar yapıldığı ve seyahat yasakları getirildiği" vurgulandı.
"Bu kişilerin suçlu bulunmaları durumunda da uzun süreli hapis cezalarına mahkum edilebilecekleri" kaydedilen, "Şikayet Edemeyiz" adlı raporda, baskı politikasının “Barış Pınarı Operasyonu” adı altında harmanlandığı vurgulandı.
Örgütün Avrupa Sorumlusu Marie Struthers, “Tanklar Suriye'nin kuzeyine doğru ilerlerken iktidar da durumdan faydalanıp, basındaki, sosyal medyadaki hatta sokaktaki muhalif sesleri susturma fırsatı yakaladı. Kürtler konusunda hak ve politikalar üzerine kritik tartışmalar çizgiyi aşma olarak görüldü" dedi.
Askeri operasyona dair kullanılan dilin sıkı gözlem altına alındığını ifade eden Struthers, operasyonla ilgili eleştirilerini dile getirenler hakkında terörle mücadele kapsamında soruşturma başlatıldığını da söyledi.
Örgütün Avrupa Medya Direktörü Stefan Simanowitz de, Struthers ile aynı görüşte olduğunu belirtiyor.
Stefan Simanowitz, “Türkiye'de, 2016'daki başarısız darbe girişimine dayanan sansür ve korku atmosferi giderek derinleşti. Türk otoriteler, iki yılık OHAL süreci bahanesiyle kasten ve sistematik bir şekilde sivil toplumu dağıtmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Raporda, "terör" suçlarının yöneltildiği gazetecilerin, aktivistlerin ve sosyal medya kullanıcılarının keyfi gözaltılara, cezai soruşturmalara ve seyahat yasaklarına maruz kaldığı ve suçlu bulunmaları halinde uzun hapis cezaları ile karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.
Basın susturuluyor
10 Ekim günü, operasyonun başlamasından bir gün sonra, Radyo Televizyon Üst Kurumu (RTÜK), "Türk milletinin ve şanlı Türk ordusunun moral ve motivasyonunu olumsuz etkileyecek, terörün amacına hizmet eden eksik ya da yalan ve taraflı bilgilerle vatandaşlarımızı yanlış yönlendirebilecek yayınlar konusunda asla müsamahamız olmayacaktır" açıklamasıyla basını uyarmıştı.
Aynı gün iki gazeteci gözaltına alındı. BirGün gazetesinden Hakan Demir, gazetenin sosyal medya hesabında yaptığı Barış Pınarı Harekatı ile ilgili, NBC'ye dayandırılan bir haber yüzünden ifade vermek zorunda kaldı.
Diken internet sitesinin yazı işleri müdürü Fatih Gökhan Diler de " Demokratik Suriye Güçleri'nin iddiası: İki sivil hayatını kaybetti" başlıklı haber nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" iddiasıyla gözaltına alındı.
Haklarında yürütülen soruşturma devam eden ve yurt dışına çıkması yasaklanan iki gazeteci serbest bırakıldı.
Raporda, 19 Ekim günü sabah saat 05.00'te polisin evine baskın düzenlediği gazeteci Nurcan Baysal'ın, "Sosyal medyada barış çağrısı yaptığım için 30 ağır silahlı ve maskeli güvenlik personelinin evimi basıp çocuklarımı korkutması bile Türkiye'de ifade özgürlüğü ihlalinin seviyesini gösteriyor" sözlerine de yer veriliyor.
Sosyal medya kullanıcıları hedef alınıyor
Uluslararası Af örgütü, resmi rakamlara göre operasyonun ilk haftasında 839 sosyal medya hesabı hakkında soruşturulma başlatıldığına ve 186 kişinin gözaltına alındığına dikkat çekiyor.
Bunlar arasından örnek olarak da bir sosyal medya kullanıcısının "Rojova kazanacak. Savaşa Hayır" yazılı bir paylaşımı gösteriliyor. Yurt dışına çıkışı yasaklanan söz konusu şahıs ayrıca iki ayda bir polise imza verme şartıyla serbest bırakıldı. Örgüte göre yasal işleme yol açan paylaşım uluslararası arenada suç tanımının yanından bile geçmiyor.
Siyasiler ve aktivistlere soruşturma
Hükümetin muhalif siyasileri ve aktivistleri hedef almak için operasyonu bir bahane olarak kullandığı belirtilen raporda, sosyal medyada, "Hükümetin bilmesi gerekiyor; bu haksız bir savaştır ve Kürtlere karşı yapılan bir savaştır" yorumunu yapan Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile bazı vekillerin soruşturmaya maruz kaldığı hatırlatıldı.
Şanlıurfa Barolar Birliği'nin rakamlarına göre 9 ve 10 Ekim tarihlerinde en az 54 kişinin gözaltına alınması da raporda yerini aldı. Barış Pınarı Operasyonu'na ilişkin tutulan siyasilerin çoğunun Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi olduğu ve aralarında seçimle göreve gelen Nusaybin belediye başkanının da bulunduğu yazıldı.
Raporun bir bölümünde ayrıca örgütün Avrupa Sorumlusu Marie Struthers, "Türk hükümeti beğenmediği fikirlere yönelik tutumunu ve süregelen baskıyı bir an önce sonlandırmalı. Türkiye'nin askeri operasyonu aleyhine görüşünü barışçıl yollarla dile getirenlerin hakkındaki tüm davalar ve suçlamalar da düşürülmeli" çağrısında bulunuyor.