Uluslararası Af Örgütü ve Omega Araştırma Vakfı, 35 farklı ülkeden 188 vakayı inceleyerek hazırladığı raporda cop gibi ezici silahların güvenlik güçleri tarafından kötüye kullanıldığını belirtti.
Uluslararası Af Örgütü ve Omega Araştırma Vakfı yazılı bir açıklama yayımlayarak, polis copları gibi her yerde bulunan silahların devamlı olarak işkence ve diğer türde kötü muamele teşkil edebilecek şekilde kötüye kullanıldığına dikkat çekti. İki kurum hükümetlere, kolluk ekipmanı ticaretinin düzenlenmesi için Birleşmiş Milletler öncülüğünde başlatılacak bir süreci destekleme çağrısında bulundu.
Af Örgütü’nün yaptığı yazılı açıklamada, ‘’İnsan hakları örgütleri, 'Ezici Güç: Polis copları ve ilgili silahların kötüye kullanımı' başlıklı yeni araştırmada, kolluk kuvvetlerinin mevcut durumda çok sınırlı düzenlemelere tabi olarak veya hiçbir düzenlemeye tabi olmaksızın ticareti yapılan cop gibi ezici silahları kötüye kullandığı 188 vakayı raporladı. 35 ülkeden açık kaynaklı fotoğraf ve video kanıtlarına dayanan araştırma Belarus, Kolombiya, Fransa, Hindistan ve Myanmar'daki protestolara uygulanan şiddetli baskılardan örnekleri içeriyor. Videolar, kolluk kuvvetlerinin cezalandırmak, halihazırda hareket etmesi engellenmiş kişileri dövmek, başlarına tehlikeli darbeler indirmek veya insanları boyun kıskaçlarına alarak boğmak için cop, lathi (uzun, ağır, demir veya bambu sopalar) ve sjambok (uzun deri kırbaçlar) gibi silahlar kullandığını gösteriyor’’ ifadeleri yer aldı.
TAMAMEN YASAKLANMALI
Birleşmiş Milletler uluslararası bir düzenleyici çerçeve oluşturmaya yönelik süreci ilerletirken, Uluslararası Af Örgütü ve Omega, “daha az öldürücü” kolluk kuvvetleri silahlarının ticareti üzerinde daha sıkı kontrollerin yanı sıra, doğası gereği işkence veya ölüm cezası için kötüye kullanılan, belirli türdeki ekipmanın tamamen yasaklanması çağrısında bulunuyor.
Uluslararası Af Örgütü Askeri, Güvenlik ve Polis Faaliyetleri Danışmanı Verity Coyle konu hakkındaki açıklamasında, “Coplar yanlış kullanıldığında ciddi yaralanmalara ve hatta ölüme neden olabilir. Buna rağmen, benzeri kolluk kuvvetleri ekipmanının ticareti şaşırtıcı bir şekilde düzenleme eksikliğinden yararlanmaya devam ediyor. Hükümetler, bu ekipmanın ihraç edilmesine izin vermeden önce titiz risk değerlendirmeleri yapmakla yükümlü olmalıdır” dedi ve ekledi:
“Devletler ayrıca, kolluk birimlerinin, insan haklarına uygun polis faaliyetleri konusunda eğitilmesini ve bu yönde talimat almasını sağlamalıdır. Belgelediğimiz ihlallerin çoğunun işlendiği kamusal toplanmalar da buna dahildir. Polisin güç kullanımını düzenleyen uluslararası standartlar var; ancak araştırmamız, bunların dünyanın her yerinde hiçe sayıldığını ve bu durumun son derece tehlikeli sonuçlar yarattığını gösteriyor."
COPLAR, UZUN ÇUBUKLAR VE SERT KAMÇILAR EN SIK KÖTÜYE KULLANILAN EKİPMANLAR ARASINDA
Af Örgütünün yaptığı açıklamada, ‘’Ezici silahlar, dünya çapında polis ve güvenlik güçleri tarafından taşınan, daha az öldürücü silahların en yaygın türüdür. Coplar, uzun çubuklar ve sert kamçılar buna dahildir. Bu ekipmanın yaygın olarak kullanılması, özellikle protestolara yönelik baskılar bağlamında en sık kötüye kullanılan ekipman arasında olduğu anlamına geliyor. Daha az öldürücü silah ve ekipmanın bazıları, doğru ve uluslararası standartlara uygun bir şekilde kullanıldığında kolluk faaliyetlerinde meşru bir yarara hizmet edebilir. Kolluk görevlileri genellikle son derece stresli ve hatta tehlikeli koşullarda, anlık kararlar gerektiren çok çeşitli durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak yalnızca hukuka azami saygı gösterilerek ve çeşitli insan hakları üzerinde yaratabileceği ciddi etkiler gözetilerek güç kullanımına başvurulabilir’’ dedi.
Yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Kolluk Güçleri Görevlileri Tarafından Kuvvet ve Ateşli Silah Kullanılması Hakkında Temel İlkeleri (BPUFF) hatırlatıldı. Buna göre, ‘’ Kolluk kuvvetleri yalnızca meşru bir yasa uygulama amacı için güç kullanabilir ve bu amaca ulaşmak için gerekenden daha fazla güç kullanamaz. Kolluk kuvvetlerinin güç kullanmasından kaynaklanan olası zararlar, önlenmesi amaçlanan zarardan daha ağır olmamalıdır. Ayrıca, diğer güç kullanma araçlarında olduğu gibi, coplar kesinlikle cezalandırma amacıyla kullanılmamalıdır. Bu kurallar, kamusal alandaki toplanmaların denetlenmesi bağlamında da geçerlidir.’’
BM ULUSLARARASI ÇERÇEVE İÇİN UZMANLARI GÖREVLENDİRDİ
Af Örgütü, Uluslararası Af Örgütü Kriz Müdahale Programı Kanıt İnceleme Bölümü ve Dijital Veri Doğrulama Birimi'nin, 2011 ile 2021 yılları arasında kaydedilen 500'den fazla protesto videosunu inceleyerek 188 ayrı vakada copların kötüye kullanıldığını tespit ettiğini ve doğruladığını söyledi.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin, işkence veya ölüm cezasında kullanılabilecek ekipman ticaretini düzenlemek ve uluslararası bir çerçeve oluşturmak amacıyla öneriler geliştirmek üzere bir grup uzmanı görevlendirdiği yer alırken, bu düzenlemelerin, coplar ve göz yaşartıcı gazlar gibi daha az öldürücü ekipmanları da içerdiği belirtildi. Uzmanların 2022'de BM Genel Kurulu'na rapor vermesi bekleniyor.
Omega Araştırma Vakfı Araştırma Görevlisi Dr. Michael Crowley, "Giderek artan sayıda devlet, işkence ve diğer türde kötü muameleye karşı küresel mücadelenin bir parçası olarak, kolluk faaliyetlerinde kullanılan silah ve ekipman ticaretini düzenlemeyi kabul ediyor. Ortak uluslararası standartlar geliştirmeye yönelik devam eden BM süreci, on yıllardır kontrolsüz bir şekilde sürdürülen bu ticareti düzenlemek için nadir görülecek bir fırsattır” değerlendirmesinde bulundu. Crowley, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Bütün devletleri, kolluk kuvvetleri ekipmanının, bunları işkence veya diğer türde kötü muamele gibi amaçlarla kullanacak taraflara gönderilmesini engellemek için doğası gereği kötüye kullanım amaçlı ekipman ve silahları yasaklayacak ve standart kolluk kuvvetleri ekipmanının ticaretine katı denetimler koyacak küresel çaplı ve hukuki açıdan bağlayıcı bir sözleşmenin oluşturulmasını desteklemeye çağırıyoruz. Gerçek bir fark yaratmak için, bu tür düzenlemeler, dünya çapında kolluk kuvvetleri tarafından en sık kötüye kullanılan cop gibi silah türlerini de kapsamalıdır.”