Gelişmiş 20 ülke liderlerini sanal ortamda biraraya getiren G-20 Olağanüstü Liderler Zirvesi bugün yapıldı. Toplantının ana gündem maddesi Afganistan’daki insani ve ekonomik kriz. Liderler ayrıca Afganistan’da Taleban’ın idareyi ele almasının ardından ortaya çıkan güvenlik kaygılarını da masaya yatırdı.
İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin ev sahipliğindeki zirveye, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yanısıra ABD Başkanı Joe Biden, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve AB ülkeleri liderleri de katıldı.
G20 dönem başkanı İtalya'nın Başbakanı Draghi’nin ofisinden yapılan açıklamada zirvenin odak noktaları arasında Afgan halkına insani yardım, terörle mücadele, ülke içinde hareket özgürlüğü ve sınırların açık kalması olacağını belirtti.
Beyaz Saray: ''Terörle mücadele çabasına odaklanma sözü verildi''
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise zirveye katılan liderlerin terörle mücadele çabalarına odaklanmayı sürdürme sözü verdikleri ve mücadele edilecek grupların başında IŞİD’in Horasan kolu olan ISIS-K’nın geldiği belirtildi.
Beyaz Saray, Afganistan'dan ayrılmak isteyen resmi belge sahibi yabancı ülke vatandaşlarının güvenli geçişinin sağlanmasının önemine vurgu yapıldığını kaydetti.
Açıklamada, liderlerin toplantıda Afgan halkına bağımsız örgütler aracılığıyla doğrudan insani yardım ulaştırma; aralarında kadınların, genç kızların ve azınlık gruplarının olduğu tüm Afganlar için temel insan haklarını geliştirme konusunda kararlılıklarını dile getirdikleri kaydedildi.
Beyaz Saray, ‘‘ABD, diplomatik, insani ve ekonomik araçları kullanarak Afganistan’daki sorunlara çözüm aramaya ve Afgan halkını desteklemeye devam etmek için uluslararası toplumla yakın ilişki içinde çalışma kararlılığını sürdürmektedir’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye video konferansla katılan liderler arasındaydı. Erdoğan, Afganistan’da güvenlik ve istikrarın sağlanmasının hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı, Türkiye’nin Afganistan kaynaklı yeni bir göçü kaldıramayacağını söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ise birçok ülkenin Taleban’la doğrudan ilişki kurmak istememesi nedeniyle BM’nin Afganistan’la temasının önemine dikkat çekti.
Görevinden ayrılmaya hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirvenin ardından yaptığı açıklamada Taleban’ın henüz kendisinden beklenen ‘‘kapsayıcılık kriterlerini’’ yerine getirmediği için Berlin’in Taleban’ı tanımaya hazır olmadığını söyledi. Merkel ayrıca liderlerin Birleşmiş Milletler kurumlarının Afganistan’a ulaştırmak istediği insani yardıma tam erişiminin sağlanması gerektiğini kaydetti.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Pazartesi yaptığı açıklamada Afganistan’daki duruma dikkat çekmiş ve ülkenin insani ve sosyo-ekonomik olarak bir çöküşün eşiğinde olduğunu dile getirmişti.
Borrell konuya ilişkin açıklamasında “Bugün, Afgan halkını yıkıcı bir insani krizden korumak için Taleban yönetimini resmi olarak tanımadan, doğrudan destek vermek konusunda hemfikiriz. İnsani yardımları, belirlenen kurallar çerçevesinde, ortak kurumlarımız vasıtasıyla Afgan toplumuna ulaştıracağız” ifadelerini kullanmıştı.
BM Genel Sekreteri Guterres de Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Afganistan’da dünyanın adım atmak için zamanı kalmadığına ve mutlaka harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekmişti.
BM Genel Sekreteri, Afganistan’da bankaların kapandığını, sağlık hizmeleri ve hayati önem taşıyan diğer hizmetlerin sunulamaz hale geldiğini söylemiş ve Afgan halkının en az yarısının bu durumdan doğrudan etkilendiğini kaydetmişti.
Taleban yönetimi devralmadan önce Afganistan, harcamalarının yüzde 75’ini uluslararası yardımlar sayesinde yapabiliyordu. Uluslararası kamuoyu Taleban yönetimini tanımaması nedeniyle bu destekleri kesti. Ayrıca başta ABD olmak üzere uluslararası finans kurumları da Afganistan’ın yurtdışındaki mali varlıklarını dondurma kararı almıştı.
/VOA