Nahçıvan ve Ermenistan sınırında bulunan, 5 bin 137 metre rakımlı Ağrı Dağı bölgesinde 31 sürüngen ve amfibi (iki yaşamlılar) türü yaşıyor.
Farklı habitatları bir arada bulunduran dağın etekleri ve Iğdır Ovası, yılan, kurbağa, kaplumbağa ve kertenkele türlerine beslenme ve üreme imkanı sunuyor.
Bölgede yaşayan 31 sürüngen ve amfibi türü arasında Kafkas keleri, topbaş keler, toprak kurbağası, koca engerek ve Wagner engereği de bulunuyor.
Ağrı Dağı civarında 31 sürüngen ve amfibi türü yaşıyor
Iğdır Üniversitesi Avcılık ve Yaban Hayatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bahadır Akman, AA muhabirine, Ağrı Dağı bölgesinin sürüngenler için önemli bir yaşam alanı olduğunu söyledi.
Iğdır'ın yaban hayatı açısından önemli bir yer olduğunu ifade eden Akman, "Iğdır'da 5 amfibi, 2 yaygın kaplumbağa, 10 sürüngen, 14 yılan türümüz var. Ülkemizde yaygın olan türler genelde Iğdır’da da mevcut ama bir türümüz kolaylıkla bulunmayan toprak kurbağası (Pelobates syriacus) türü. Ülke genelinde sıklıkla bulunmamasına karşın biz Iğdır’da yaptığımız arazi çalışmalarında oldukça sık rastlayabiliyoruz. Sulak alanda bulunan bu kurbağa yakın mesafelerde rahatlıkla bulunabilen bir tür." dedi.
"Hazar kaplumbağası ve tosbağa bölgede yaşam sürüyor"
Ağrı Dağı civarında 31 sürüngen ve amfibi türü yaşıyor
Yurt genelinde yaygın olanların yanı sıra bölgeye özgü türlerin de Ağrı Dağı civarında bulunduğunu anlatan Akman, şöyle devam etti:
"İki kaplumbağa türümüz var, bunlardan biri Hazar kaplumbağası, diğeri de tosbağa. Bunlar ülkemizde yaygın, Iğdır'da da yaygın. Kertenkeleler açısından baktığımızda bir türümüz ön plana çıkıyor, Kafkas keleri (Paralaudakia caucasia) Iğdır’da bulunan türlerin başında geliyor. Diğer bir türümüz topbaş keleri (Phrynocephalus horvathi) Ağrı Dağı civarında yayılış gösteren bir türümüz. Üç türümüz daha var, Aras kertenkelesi (Eremias pleski), Step kertenkelesi (Eremias strauchi) ve Süphan kertenkelesi (Eremias suphani).”
Ağrı Dağı civarında 31 sürüngen ve amfibi türü yaşıyor
Kertenkelelerin kavurucu sıcaklarla ısınan kayalıkların üstünde durduğunu belirten Akman, "Bu davranışı gösteren Kafkas keleri dediğimiz türdür. Bununla ilgili olarak iki düşüncemiz var; biri alanını korumak amacıyla bölgede sürekli olarak kayaların üstünde bulunması, dikkat ederseniz kafa sallama hareketi vardır, bir diğer düşüncemiz de sıcakta serinlemek maksadıyla o kafa sallama davranışını göstermesidir." diye konuştu.