Ağrı Dağı yerli ve yabancılar tarafından tüm mevsimlerde ilgi görürken, dağa tırmananlar arkalarında çöp yığını bırakıyor. Dağ dorukları bırakılan sigara paketi, poşet, yemek artıkları, pet şişeler ve konserve kutuları nedeniyle çöplüğe döndü.
Deniz seviyesinden 5 bin 137 metre yükseklikteki Ağrı Dağı'nın özellikle 4 bin 200 metredeki ana kampı, yerli ve yabancı turistler tarafından çevreye bırakılan atıklar nedeniyle çöple doldu. Yaz ve kış dönemlerinde binlerce kişi, 3 bin 200 ile 4 bin 200 metrede iki kamp kurarak zirveye tırmanışlarını gerçekleştiriyor. Özellikle kamplara yakın yerlerde görülen kirlilikte en çok dikkati naylon poşetler, plastik kaşık- çatallar, pet şişeler, bira ve konserve kutuları çekiyor.
‘İLK KEZ BU KADAR PİSLİK GÖRDÜK’
Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) dağcılık antrenörü ve dağ mihmandarı Yıldırım Beyazıt Öztürk, "Bu dağlarda 17 yıl çalıştık. İlk kez bu kadar pis gördük. Utandık ve üzüldük. Eşyalarımızı atları ile kamp alanına taşıyan yöre insanları ile birlikte burada bir temizlik yaptık. Topladığımız çöpleri atlar eşliğinde ilçe merkezindeki çöplüğe dökecekler. Umarım bundan böyle çevreye çöp atılmaz. Çünkü sonradan vurdumduymazlık oluyor. Buraya çıkan her dağcı ve turist çöpünü de beraberinde götürmeli" diye konuştu.
'BURASI TÜRKİYE’NİN ÇATISI’
Ağrı Dağı'nda görünen manzaranın gerçekten ürkütücü olduğunu söyleyen TDF dağcılık, dağ kayağı antrenörü ve dağ mihmandarı Mustafa Tekin ise şunları söyledi:
"Güvenlik nedeniyle uzun bir süredir dağa çıkış yoktu. Son günlerde tırmanışlar yeniden başladı. Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen dağcılar kutsal kitapta da yer alan Ağrı Dağı'na zirve tırmanışı yapıyor. Burası Türkiye'nin çatısı. Bizde şu an 4 bin 200 ana kampında oluşan çöp alanının içindeyiz. İstenmeyen bir manzara. Arkadaşım Yıldırım Beyazıt Öztürk ve yöre halkı ile çöpleri topladık. 15 büyük poşet çöp topladık. Aşağı inen atlara yükledik. Ağrı Dağı'nın birkaç bölgesinde böyle bir temizlik yapılması gerekiyor. Ağrı Dağı'nın resmi olarak turizme açılmasını istiyoruz."
DHA, Artı Gerçek