"Alevilik özgür olmalı ama ülkemiz de özgür olmalı"

.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, çalıştaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerinin karşılanması gerektiğini belirterek, “Aleviler özgür olmalı, Alevilik özgür olmalı ama ülkemiz de özgür olmalı, demokratik, laik, barışın egemen olduğu bir ülke olmalı. Eşit paylaşım esas alınmalı ve kardeşlik olmalı” dedi.

Türkiye’deki ve Avrupa’daki Alevi örgütleri, 17-18 Eylül’de Hacıbektaş’ta çalıştay yapacak. Alevi örgütleri yapacakları çalıştayda, Alevilerin içeride ve dışarıda yaşadıkları sorunları ve son süreçte AK Parti iktidarının Alevi toplumuna karşı izlediği politikaları konuşarak yol haritası belirleyecek.

PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe

‘Bu programdan vazgeçin dememize rağmen Hacıbektaş’ta gençlik için kamp yapıldı’

Çalıştaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, cemevlerine yapılan saldırılar sonrası hükümetin Alevilere yönelik bazı adımlar attığını ve bu konuda bir dizi gelişme yaşandığını belirtti. Erçe, “Cumhurbaşkanı, Hüseyin Gazi Türbesi’ni ziyaret etti. Hemen akabinde ise tüm devlet erkanı bulundukları yerlerde cemevlerine gitmeye başladı. Daha sonra 16’sında Hacıbektaş’ta her yıl yapılan programa alternatifmiş gibi 13’ünde bir program düzenlendi ve tüm ısrarımıza, yaptığımız açıklamalara, bu programdan vazgeçin dememize rağmen Hacıbektaş’ta gençlik için kamp yapıldı. Ve yine vazgeçmedikleri Alevi dedelerini Kerbela’ya götürme projesi var. Bunların hepsine karşı Alevi kurumları olarak gereken cevabı verdik ama inatla bizi muhatap almayan ve her türlü görüşme çağrımızı dahi cevapsız bırakan bir yaklaşımla karşılaştık” ifadelerini kullandı.

‘Alevi kurumları olarak ortak metnimizi kamuoyuyla paylaştık’

16 Ağustos’ta Hacıbektaş’ta yaptıkları etkinliğin hemen öncesinde Alevi kurumları olarak bir ortak toplantı gerçekleştirdiklerini ifade eden Erçe şöyle devam etti:  “Bu ortak toplantının önemi şu oldu: Siz ne kadar Türkiye’de Alevileri bölmeye çalışsanız da, parçalamaya çalışsanız da, Avrupa’da mücadele yürüten Alevi kurumlarını Türkiye’deki kurumlardan ayırmaya çalışsanız da hem dünyanın çeşitli yerlerinde mücadele eden Alevi kurumları hem Türkiye’deki tüm Alevi çatı örgütleri ‘Bir aradayız ve bütün taleplerimizde ortağız’ mesajını verdik. Alevi kurumları olarak ortak bir metin hazırladık ve bunu kamuoyuyla paylaştık.”

‘Alevilerin demokrasi mücadelesini görmezden gelen bir tutum söz konusu’

Gazeteci Abdulkadir Selvi’nin AK Parti hükümetinin Alevilere yönelik bir takım adımlar atacağını köşesinde yazmasını anımsatan Erçe, hükümetin bu tür gazeteciler aracılığıyla nabız yokladığına vurgu yaparak, “Biz Alevi kurumları olarak kesinlikle karşıyız ve kabul etmiyoruz. Hükümetin bütün bu olası çıkışlarına karşı, kendi içimizde Hacıbektaş’ta yapacağımız toplantıda bundan sonraki birlikte yol yürüme haritamızı belirleyeceğiz. Sadece Alevi kurumları değil, bağımsız tüm derneklerin, cemevlerinin de katılım sağlayacağı büyük bir Alevi buluşması olacak. Aynı zamanda akademi dünyasından da bizim değer verdiğimiz akademisyenlerimiz bu toplantıya katılacak. Abdulkadir Selvi’nin yazısında belirttiği Alevilere yönelik atılacak adımlar içerisinde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılmasını bir kenara bırakın başka bir Diyanet İşleri Başkanlığı görevi görecek Alevi Bektaşi Daire Başkanlığı gibi Kültür Bakanlığı kapsamında kurulması öngörülen bir kurumdan bahsediliyor. Bu başkanlığa Alevi kurumlarının ve cemevlerinin bağlanacağı, cemevlerine maaşlı dedelerin atanacağı, maaşlı çalışanlar tahsis edileceği, cemevlerinin boyasının, badanasının ve ihtiyaçlarının karşılanacağı söyleniyor. Alevilerin demokrasi mücadelesini görmezden gelen bir tutum söz konusu. Bu tutumu doğru bulmadığımızı ve asla kabul etmeyeceğimizi kamuoyuna net bir şekilde anlatmak istiyoruz” dedi.

‘Alevilik özgür olmalı ama ülkemiz de özgür olmalı’

Çalıştayı Alevi kurumlarının derli toplu duracağı ve meselenin doğru anlaşılmasına yarayacak buluşma olarak değerlendiren Erçe, “Biz kimlik mücadelesi veriyoruz, eşit haklar mücadelesi veriyoruz ve bu mücadeleyi verirken de sadece bizim taleplerimizi kabul edin gerisi bizi ilgilendirmez diyen bir inanç grubu da değiliz. Evet Aleviler özgür olmalı, Alevilik özgür olmalı ama ülkemiz de özgür olmalı, demokratik, laik, barışın egemen olduğu bir ülke olmalı. Eşit paylaşım esas alınmalı ve kardeşlik olmalı” diye belirtti.

‘Hükümetin Alevilere yönelik söylediği sözlere, attığı adımlara karnımız tok’

Alevilerin evrensel demokrasi ve hukuk mücadelesi verdiğine dikkati çeken Erçe, “Bizim dışımızdaki tüm ötekileştirilenlerin de eşit haklara sahip olması gerektiğini savunuyoruz. Bizim mücadelemiz bir kimlik mücadelesi olduğu kadar bir demokrasi, insan hakları, evrensel hukukun tesis edildiği, eşit paylaşımın esas alındığı, gerçek anlamda adaletin sağlandığı, eğitimin gericileşmeden kurtulduğu, bilimsel, ana dilinde, demokratik, zorunlu din derslerinin kaldırıldığı genel bir durumdan bahsediyoruz. Hükümetin Alevilere yönelik söylediği sözlere, attığı adımlara karnımız tok. Devletten maaş alan devletin memurudur. Dolayısıyla devletin maaş verdiği bir dede bizim dedemiz olamaz. O devletin memuru olur. Maaş aldığı yerin söylediğini söyler, maaş aldığı yerin emrini uygular. Bu bir züldür. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bugün imamlar devletten maaş alıyor. Devlet dese ki 5 vakit ezanı 25 vakite çıkartacaksın, sabahlara kadar selalar okuyacaksın onu yapar. Cenaze başlarına, mezarda şunları okuyacaksın diyor onları okuyor. Cuma hutbelerinde şu metni okuyacaksın diyor onları okuyor. Dolayısıyla Aleviliğin tarif edildiği hiçbir yaklaşımı biz kabul etmiyoruz. Biz Aleviliğin tanınmasını talep ediyoruz. Bunu binlerce kez söyledik. Tüm Alevi kurumlarının ortak sesi, talebi budur. Hacıbektaş’ta yapacağımız toplantıdan da beklentimiz tüm Alevilerin, Alevi kurumlarının bir araya gelmesi, ortak bir irade göstermesi, ortak bir ses çıkarmasıdır” ifadelerini kullandı.

‘Tabanlarını da içerisine alan bölgesel toplantılar gerçekleştireceğiz’

Erçe, çalıştayın örgütlenmesine ilişkin olarak da şöyle konuştu: “Şu ana kadar iletişim içerisinde olamadığımız, olmadığımız Alevi kurumları ile diyaloglar geliştirmeye çalışıyoruz. Yapacağımız toplantıya katılmaları için görüşüyoruz. Bunun yanı sıra akademisyenlerimizle ve hukukçularımızla ayrı bir çalışma yürütüyoruz. Oluşturacağımız politikaları ve kullanacağımız dili konuşuyoruz. Buna dair raporlar hazırlıyoruz. Hafta sonu İstanbul’a gideceğiz. Orada şubelerimizin, kurumlarımızın çeşitli etkinlikleri var. Oralara katılacağız ve meselenin tüm Alevi toplumuna doğru anlatılarak, kavranmasını sağlayacağız. 17-18’ine kadar bu çalışmalarımız devam edecek ama yapacağımız toplantıdan sonra bu çalışmalar bitmeyecek, devam edecek. Yine tüm bölgelerimizde toplantılar yapmaya devam edeceğiz. Toplantımıza katılamayan kurumlara gideceğiz. Tabanlarını da içerisine alan bölgesel toplantılar gerçekleştireceğiz. Hükümetin uygulamaya çalıştığı politikaların altı boş olsa da hükümetin bu durumu bir manipülasyon aracı haline getirmesine izin vermeyeceğiz. Hükümet daha önce Alevi çalıştayları yapmıştı ancak hepsi boş çıktı. Meselenin temel amacı inkardı. Biz ne verirsek onunla yetinin, dediler. Şimdi de aynısını yapıyorlar.”  (Kaynak: PİRHA)

Kurdistan Haberleri

Üçüncü Dünya Savaşı - Arzu Yılmaz*
Eğer Danielle Mitterrand bugün burada olsaydı
Myles Caggins: Kürdistan petrolünün yeniden ihracatı için birçok adım atıldı
Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı
Mesud Barzani: Her türlü barış girişimine destek veriyoruz